top of page

Arama Sonucu

"" için 3940 öge bulundu

ETKİNLİK (1)

  • 21 Ocak 2020 | 11:00
    Yalova Belediyesi Güzel Sanatlar Merkez Rüstem Paşa Gazi Paşa Cd. No:23 77200 Yalova Merkez/Yalova Türkiye
Hepsini Görüntüle

BLOG POSTA (3790)

  • Kendini Türk Gibi Hisseden Ve Türkçe Şiirler Yazan İrlandalı Şair Mangan

    Nurten B. AKSOY * İrlanda’nın başkenti ve aynı zamanda en büyük şehri olan Dublin, tarihi ve doğal özellikleriyle ünlü bir kent. Kentin merkezindeki Saint Stephen Meydanı, hem İrlandalıların hem de turistlerin büyük ilgisini çeken güzelliklere sahip yemyeşil bir meydan. İşte bu meydanının ortasında bir şairin heykeli var. Bu heykel, İrlanda ulusal marşının yazarı James Clarence Mangan’ın heykeli. İrlanda’da doğup, orada yaşama veda eden bu şair ünlü ‘Oxford Antologie English Verse’ adlı antolojide İrlandalı şairler arasında değil, ‘Türk Şairler’ başlığı altında yer alır. Ayrıca Hayat Tarih Mecmuasının 1968 yılında çıkan ikinci sayısında “İrlanda’nın Türk Şairi” olarak Mangan’dan bahsedilir. İşte biz de Türkçeye meraklı bu İrlandalı şairi tanıtalım istedik. Karaman Ah Karaman En acımasızı Erzurum’dan geldi bölüklerin, Uhbar sarayının kubbesinden indiler, Beni senden, vatanımdan söküp kopardılar, Karaman! Sen, öz vatanım, dağlık yurdum, Karaman, Hayatta ve ölümde ruhumun ocağı, Karaman, Ah Karaman! Bil ki Karaman, On kız kardeşimden hiçbiri Hemşehrilerini benim kadar sevmedi. Karaman, Ah Karaman! İrlanda ile hiçbir benzerliği olmayan, binlerce kilometre uzaklıktaki Türkiye’yi hiç görmemiş olmasına rağmen sanki Anadolu’da özellikle Karaman’da yaşamış bir Türk şairi gibidir ve İrlanda’nın Edgar Allen Poe’si olarak kabul edilir Mangan. Çok zeki ve çalışkan olan Mangan 1 Mayıs 1803’te Dublin’de doğar, 20 Haziran 1849’da yine aynı kentte yaşama veda eden, fakir bir ailenin çocuğudur. Latin, İspanyol, Fransız ve Alman dillerini öğrenir, babasına parasal açıdan yük olmamak için öğrenimini yarıda bırakıp bir kütüphanede çevirmen olarak çalışmaya başlar. Türkiye’ye ve Türkçeye neden ilgi duyduğu ise bir sırdır aslında. Yazdıklarından çıkartılabilenlere göre; Türk insanına ve Anadolu’ya derin bir sevgi besler. Belki İrlanda’nın yer yer Boğaz’ı hatırlatan görselliği, belki İrlandalılarda görmeyi arzuladığı bağımsızlık tutkusu, belki de Müslümanlık onu etkiler. Türkçe şiirlerine bakınca Mangan’ın İrlandalı okura seslendiğini düşünmek oldukça zordur. Çünkü sadece Türk tarihini ve coğrafyasını bilenlerin anlamlandırabileceği dizeler yazar. Hatta şiirlerini kendisini ‘Türk hissederek’ kaleme aldığı söylenir. ‘Three Khalenders’ (Üç Kalender) şiirini okuyunca onun Türkiye’yi hiç görmediğine de inanası gelmez insanın: Kuşlar gibi neşeli uçtuk Biz: Emrah, Osman, Perizat Güldük, şakalaştık ve seyrettik Şarap, güller, neş’e… Türkü söyledik Bütün unvanlardan vazgeçtik. Manga'nın boş vakitlerini İrlanda şapkasını başına geçirip uzun yürüyüşler yapmakla geçirdiği, bu gezintiler sırasında eline geçen lügatlardan yararlanarak Latince, Almanca ve Türkçe öğrendiği, yine bir yakınına ‘Türkçe ve Türk şiiriyle Almanca bir tercüme sayesinde tanıştığını’ anlattığı rivayet edilir. Hangi Türk şairlerinden etkilendiği bilinmese de bu tercümeden sonra çalıştığı kütüphanedeki görevini ihmal etmek pahasına hemen bütün gününü Türkçe öğrenmeye ve Türkiye’yle ilgili kitaplar okumaya ayırdığı gerçektir. Öyle ki bir ara işten ayrılıp sadece Türkçe çalışmaya vakit ayırmak isteğine dahi kapılır. University Magazin’de Türkiye üzerine yazı yazmaya başlaması da bu dönemdedir. Türk şiiri üzerine çalışmanın zorluğunu anlatmaya çalışır okuyucularına: “Türk edebiyatını anlamak çok zor. Türkçe gramer okumakla, küçük izahları dinlemekle olacak iş değil bu. O bilgiyle Osmanlıcayı yazıp okuyamazsınız. İşi ciddi tutmak, uzun bir süre için kendi memleketinizi unutmanız gerekiyor. Adeta yeminli bir Müslüman gibi olmalısınız. Osmanlıyı, Türk şiirini anlamak ancak böyle mümkün. Yani Avrupalılığın bütün eskimiş paçavralarından kurtulmak onları rüzgâra savurmak gerek.” “Nihayet kafes çöküyor, demirler dağılacak yakında Elveda gaileli dünya, günahlarla haşır neşir dünya Ruhum Allah’ın sükûnet ülkesinde dinlenecek artık…” Bu dizeler Mangan’ın kendini Türkiyeli saydığı duygularının en güzel kanıtıdır belki de. Ve Mangan yoksulluk içinde öldüğünde yastığının altında bulunan gazelin İngiliz şiir tekniğine uymayan, Türk kafiye anlayışına bağlı kalarak yazıldığı görülür. “Bu hana ve bu handan Kaç seyyah geldi geçti Kaç kervan kefenlenip gitti Herkes geldi, herkes gitti Kimse bilmedi neden geldiğini Nereye gittiğini…” James Clarence Mangan ölümünden önce kendi ifadesiyle ‘deneme niteliğinde’ Türkçe şiirler yazmaya başlar. Ancak kelime dağarcığının azlığından yakınır hep. Ciddiye aldığı bu hevesi sonucunda Osmanlı şairlerine özgü bir divan oluşturacak kadar Türkçe eser bırakır arkasında. Döneminde bedava gezi ve tantanalı ağırlamadan yararlanmak, Osmanlı sarayından bahşiş koparmak için eser üreten tipte sanatçılardan olmamış, bizden habersiz, bir Türk gibi, kendisini bizim yerimize koyarak yazmış bir şairdir. İrlandalı aydınlardan Peter Hird, Mangan’la ilgili düşüncelerini: “Şüphe yok ki, Mangan’ın kendisini bir Türk yerine koyarak yazdığı eserler, İngiliz okuyucusunu şaşırtır. Çünkü bu şiirlerinde Mangan, İrlandalı vatandaşlarına değil, Türk dostlarına hitap etmektedir. Bu bakımdan da okuyucusunu Türk Tarihini biliyor kabul etmiş, Türkiye tarihine ait çeşitli telmihler yapmıştır. Mangan’ın yazdıklarını yazabilmek, hissettiklerini hissedebilmek ve onun gibi düşünebilmek için kesinlikle bir Türk olmak gerekir…” şeklinde dile getirir. Bir şairin gitmediği, yaşamadığı yerlerle ilgili şiir yazması olağandır. Edebiyat Tarihimizde bunun çok ve başarılı örnekleri de vardır; fakat bir toplumun değerlerini sahiplenerek, o değerler içinden ortaya başarılı şiirler koymak oldukça güçtür. Bu güçlüğü kilometrelerce uzaktan, yıllar öncesinden aşabilmiş bir örnektir İrlandalı Mangan. Ölüm hakkındaki düşüncesi, ölüm algısı da bir İrlandalı gibi değil, tipik bir Doğulu Müslüman ve özellikle de Türk gibidir. “Şimdi kervan yola çıkıyor Meçhul bir ülkeye doğru Ruhum artık Allah’ın asude yurdunda dinlenecek…” dizelerinin Yahya Kemal’in “Sessiz Gemi” şiirindeki duygulara benzediği görülebilir. Mangan, sıradan bir empatiyle sadece kendisini Türk yerine koymakla kalmaz, Türkçeyi de anadilinin yerine koyar. Ama ne yazık ki Türkiye onu pek tanımaz; hiçbir eseri Türkçeye çevrilmemiştir. Avrupa’nın öbür ucunda bizden habersiz, bizi anlamaya, anlatmaya çalışan bir şair olarak kalmıştır Mangan…

  • SORUNLAR ALTINDA ÖĞRETMEN OLMAK!

    Prof. Dr. İbrahim Ortaş * Eğitimdir ki, bir ulusu ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum halinde yaşatır, ya da bir ulusu esaret ve sefalete terk eder. Mustafa Kemal ATATÜRK İnsanın Tarım ile Öğrenmeye Başlaması ve Bilgi Aktarımı Süreci İnsan, tarımla uğraşmaya başlamadan öncesinden doğadan öğrendiklerini sonraki kuşaklara aktarma ihtiyacı hissetmiştir. Öncelikle aile içinde, annenin yavrularına gıdaya ulaşmayı öğretmesiyle başlayan bu süreç, zamanla mesleklerin babadan oğula aktarıldığı bir bilgi paylaşımı şekline dönüşmüştür. Yazının icadı ve matbaanın geliştirilmesi, bilginin aktarılmasını yaygınlaştırmış, sanayi devrimiyle gelişen teknolojik araçlar (kalem, daktilo, bilgisayar gibi) sayesinde bilginin sistematik bir şekilde üretilmesi ve aktarılması mümkün hale gelmiştir. Ancak bu süreçte bazı toplumlar temel bilimleri, felsefi sorgulamayı, soyut düşünmeyi ve analitik yaklaşımları önemseyerek gelişmişken, öğrenme becerilerini geliştiremeyen toplumlar geride kalmıştır. Bilginin teknolojiye dönüşmesi ve metalaşması, sosyal eşitsizliklerin artmasına ve zengin-yoksul arasındaki uçurumun derinleşmesine yol açmıştır. Ancak bu durumun, eğitimin ve öğretimin amaçladığı veya desteklediği bir sonuç olmadığı açıktır. Eğitim ve öğretimin temel amacı, bireyleri çok yönlü bir şekilde donatarak toplumun gelişimine katkı sağlamaktır. Eğitim ve Öğretmenin Rolü Gelişmiş ülkelerin başarısında, okul ortamı kadar öğretmenlerin bilgi birikimi ve deneyimleri de önemli bir rol oynamaktadır. Eğitim sisteminin en önemli aktörü olan öğretmenler, öğrencilerin farkındalıklarını artırmak, bilgi, görgü ve anlayış kazandırmak için çalışmaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarındaki Köy Enstitüleri modeli, ülkenin kalkınma hedeflerine ulaşması için nitelikli insan gücü yetiştirme açısından önemli bir girişimdir. Ancak bu model, iç ve dış müdahaleler nedeniyle uygulamadan kaldırılmıştır. Öğretmenlik, bir iş kapısı değil, adanmışlık gerektiren bir meslektir. Öğretmenler, öğrencilerine daha fazla bilgi aktarabilmek için kendilerini sürekli geliştirir. Ancak son yıllarda ekonomik zorluklar ve liyakate dayalı olmayan uygulamalar, öğretmenlerin motivasyonlarını olumsuz etkilemekte ve tükenmişlik hissi yaratmaktadır. Eğitim sistemindeki en önemli aktör ve role model elbette ki öğretmendir. Cumhuriyetin ilk yılarındaki eğitimin ve Köy Enstitülerinden yetiştirilen eğitimin yetiştirdiği eğitimcinin tak ve nihai amacı; öğrencilerin farkındalığını artıracak bilgi, görgü ve anlayış kazandırmaktı. Hiç bir öğretmen, hoca, bilgin, bencillik yapıp bilgisini saklamaz, bilgisini öğrenmek isteyenlere ile paylaşır. Öğretmenlik bir iş kapısı değil, bir yaşam anlayışı olarak tam bir meslek adanmışlığıdır. Öğretmen işe değil, okula içtenlikle gider. Öğretmenlik heves ve yardım etme tutkusu ile yapılan bir meslek olarak zamana bakılmaksızın sürekli yapılırdı. Bizler ilkokulda ve ortaokulda etütlerde ve ödevlerimizi gece dahi çoğu zaman öğretmenlerin kontrolünde yapardık. Öğretmen için yaşları ne olursa olsun öğrenmek isteyenlere bir şeyler öğretmek, onları nitelik eğitim vererek onların evrensellik düzeyinde gelişmişliğini sağlamaktır. Bunun için maaşının yetersizliğine rağmen, okumak ve kendilerini geliştirerek öğrendiklerini öğrencilerine daha fazla bilgi aktarmaktadırlar. Bu yolda çoğu zaman maddiyat ile ölçülemeyecek büyük bir gururla ve huzurla yapmaktadırlar. Ancak son yıllarda çok sık basına yansıyan araştırma sonuçlar ekonomik zorluklar yanında liyakate uygun olmayan durumlar nedeniyle hevesiz, moralsiz ve tükenmişlik duyguları yaşadığı görülmektedir.   Öğrencilerin Kültürel ve Akademik Yetersizlikleri, Üniversiteye Kadar Taşınan Bir Sorun Olarak Karşımıza Çıkmaktadır. Mevcut durumda geleceğin bilim ve teknoloji üretimi yapacak bir insan potansiyeli sağlayamadık. Çok sayıda nitelikli insanımızı beyin göçüne maruz kaldı. Bu bağlamda nitelikli öğretmen eksikliği yanında yetiştirilen nitelikli insanın ülkemizde tutulması sorunu aşikâr. Dünyanın gelişindeki en belirgin tecrübesi olan nitelikli başta fen okur-yazarlığı ve eğitimi modelinin günün koşullarına uygun olarak yenden düzenlenmesi, öğrencilerin öncelikle el becerileri ve zihinsel motor gelişim sağlıklı tamamlanması, sonrada temel bilgileri başta ekoloji ve tarih bilgisi kazandırmalı. Sonrada insanın soyut düşünme becerileri gelişimine bağlı olarak sosyal analiz becerisi, felsefi dünya görüşünün oluşumuna ortam sağlanmalı. Dışarıdan müdahale değil, kişinin kendisinin kendisi olması için insani değerler, erdemlilik eğitimi yanında mantık, felsefe ve diyalog gibi ders ve sosyal ortam hazırlanmalı. Hemen her ülkede seçkin liselerin tercih edilmesinde sanırım yaratılan ortam etkili olmaktadır. Türkiye’nin mevcut eğitim kalitesi Ortaöğretim Sınav sonuçları, ÖSYM, PISA ve KPSS sınav sonuçları hepimizin bilgisi dâhilinde. Günümüzde üniversiteye gelen öğrencilerin ciddi kültürel yetersizlikler yanında temel bilimlerden yetersi geldiği çok aşikâr. Hiçbir kitap, gazete okumamış ve okuma alışkanlığı olmayan, not tutamayan öğrencilerin kalemsiz deftersiz cep telefonları ile sınıflara gelmesi akademik çevrelerde en çok konuşulan durumlardandır. Sorumluk duygusu taşıyan bir öğretici olarak ülkem adına üzüntü duymadan edemiyorum.   Eğitim ve Öğretme Yetiştirme Modeli Yeniden Düzenlenmeli Eğer bir toplumun geleceği nitelikli insan yetiştirilmesine bağlıysa, eğitime ve öğretmene yapılan yatırım önceliklendirilmelidir. Ülkemizin uzun ve kısa vadeli hedefleri belirlenerek bu hedeflere uygun bir eğitim felsefesi oluşturulmalı, öğretmenler için lisansüstü eğitim zorunlu hale getirilmelidir. Eğitim sisteminde öğretmenlerin saygınlığı artırılmalı, maaşları iyileştirilmeli ve sürekli eğitimle mesleki gelişimlerine destek olunmalıdır. Eğitimde Reform ve Öğretmenlerin Desteklenmesi Öğretmenlik mesleği her şeyin üzerinde ülkenin öncüleri olarak her yönden iyi eğitilmeli ve sürekli eğitim içinde zinde olmaları sağlanmalı. Meslek saygınlığı için öğretmenin toplumdaki saygınlığının niteliğini yükseltmek gerekir. Öğretmenlere sözde değil, önce içten olarak “bana bir kelime öğretene minnettarım” diyen anlayışı benimseyen ülke olarak öğretmenin maaşı, toplumda en üst düzeyde saygınlık sağlanmalı. Çok önemsediğimiz Finlandiya eğitim modelindeki gibi öğretmenlerin lisansüstü eğitime tabi tutulması. Türkiye’nin eğitim sistemini amaca uygun yeni bir felsefi model oluşturmak için ülkenin uzun ve kısa süreli amacını belirleyerek eğitimde o doğrultuda yönlendirmesi gerekiyor. Bu duygu ve düşüncelerle, tüm öğretmenlerin bu anlamlı gününü kutluyor, şahsımın gelişiminde emeği olan öğretmenlerime en derin saygılarımı sunuyorum.   24 Kasım 2024, Adana

  • Öğretmenim

    Aydın ÖZYAR * "İyi Adamlar" * ŞENOL YAZICI Şimdi sonbahar. Birazdan göçmen kuşlar da geçer, gökyüzünü "v"lerle doldurup geçerler. Bir sonraki yıl döneceklerini bilmek bile kesmez sizi, sevdikleriniz, bildikleriniz yoktur artık, yalnız kalmış gibi duyumsar, hüzünlenirsiniz. Sonbahar, ayva sarı nar kırmızı... bolluk ve bereket mevsimi değildir sadece, yaprak dökümüdür aynı zamanda... Çevremdeki tanıdığımız, bildiğimiz kim varsa; tanrının bir lütfu, hazır kıta seçmediğimiz akrabalarımız, ilk seçimlerimiz olan aşklarımız, dünya emekle oldurduğumuz yoldaşlarımız, yokluktan yarattığımız arkadaşlarımız, külüne muhtaç olduğumuz komşularımız, velhasıl güvendiğimiz dağlar yıkılıyor, aşına olan ne varsa bir bir eksiliyor, hiç dönmeyeceklerini bildiğimiz sonsuz bir yolculuğa çıkıyorlar. Yaş aldıkça her ölenle bir parçamızın eksildiğini daha çok hissettiren bir üşüme alıyor. Elimizde değildir, git gide çoğalan yalnızlığımız donduruyor. Hele "iyi insanların" kaybı yok mu? Yaşar Kemal, İnce Mehmed'de der ya; "O güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler, " okurken burnunuzun direği sızlar, aynen öyle. iYİ ADAM deyişi kadar kişiye özel, görece bir ifade görmedim. Aslında " Siz nasıl bilirsiniz bilmem, ama o kişi benim için iyidir, " denilmek istenir de neden herkesin kabul etmesi gerektiği düşünülür ve niçin musalla taşındaymışız gibi ağız birliği ile "iyi biliriz" denilmesi istenir onu anlamam. İnançları ve alışkanlıkları çok kurcalamamak gerek. * 3 Kasımda Bilal Hoca Çaykara'dan da yakını olan Aydın Özyar'ın öldüğünü, cenazesinin 5 Kasımda kalkacağı İzmir'e gidip gidemeyeceğimizi sordu. Aydın Özyar tanıdık birinden öte ömrüm için "milyon taşı" gibi çok anlamlı biriydi. Sağlığında bir türlü denk getirip gidip göremediğim ÖZYAR'ı şimdi sonsuzluğa uğurlayacaktım. Orda bulunmayı isterdim. Ne var ki birkaç gündür doktorlarla uğraşıyordum, daha da uğraşacak gibiydim. Hükümetin gururla anlattığı sağlık uygulamaları sonunda semeresini vermiş, bazı doktorlara hiç, bazılarına ise ancak olağanüstü bir emekle ulaşabilir olmuştuk. . "Bilemiyorum , bir bakmam gerek, ama gitmeyi isterim," dedim. Metroda kullanılmadığından artık sislenen anılar arasından, siyah beyaz fotoğrafları, öğretmen okulu yıllarını seçmeye çalıştım. Belki de ömrümün en güzel yıllarıydı o yıllar. Sınavla girdiğim okulda yatılı okuyordum. Her öğün sıcacık yemeğimiz ayağımıza geliyor, o dönemde bile kaloriferle ısıtılan koca binalarda hem eğitim görüyor, hem de barınıyorduk. Her yıl giysilerimiz bile, çamaşırlarımıza değin yenileniyordu. Devlet o devir ne güzel devletmiş. Sizi bilmem ama , benim tüm muhalif halime karşın, devlet denince gayri ihtiyari önümü iliklemem işte o günlerde gördüğüm özendendir, yoksa ben devletin iyi ve namuslu yurttaşının daha iyi yaşaması için kurgulanan çok güçlü bir organizasyon olduğuna inananlardanım. Bu sonraki uygulamaları hiç anlayamayacağım, yetiştirip istihdam etmek, ondan yararlanmak yerine" giderlerse gitsinler" demeyi, yuvadan atmayı yani. Kemerkaya'daki Erkek Öğretmen Okulu denizin kıyısında gösterişli, Rumlardan kalma, ama sağlam , güzel bir taş binaydı. Bilenler bilir, yol geçene kadar deniz, alt bahçesinin dibine vururmuş. Kocaman ön bahçesinde binbir çeşit ağaç vardı. Küçük Atatürk büstünün yer aldığı minik havuzda kırmızı balıklar yüzerdi. Akşamları zorunlu etüt saatlerinde nöbetçi öğretmenlerin gözetiminde zorunlu ders çalışıyor, okul işliklerinde, çok zengin kütüphanesinde ya da donanımlı spor salonunda kendini geliştirme imkanı isteyen buluyordu. Kİ o dönem Trabzon kırsalının kitabı, Ayvasıl pazarında seyyarcının sattığı Hayber Kalesi Cengi sanan, değil keman, kostel kemencesi bile tanımayan çocuklarından olan ben, sınıfımın en çalışkanlarından olmuş, piyano çalmaya başlamış, özel ilgi duyduğum sporda ikinci yıl elit cimnastık takım kaptanı olmayı başarmıştım. 19 Mayıslarda çıktığımız türbinleri dolduran hayranlarım beni adımla çağırıyorlardı, Şenol ya da Ali Kemal kadar değilse de epey ünlüydüm. Üç yıl rüya gibi geçmişti. Neler olmadı ki o arada. Hele katıldığımız bir boykot deneyimi vardı ki ülkemin sonraki 20 yılını götürecek siyasi olayların ve olaylara bakışın resmiydi. Boykot için yürüdüğümüz sahilden polisin önünden kaçarken yitirdiğim tek ayakkabıya ağlayarak döndüğümüz gece bizi bahçedeki at kestanesinin altına toplayan sonradan Cemal Süreya'nın eşi Zühal Tekkanat'ın götürdüğü Hatay Lokantasında "şair arkadaş" olarak tanıyacağım Mustafa Okan Baba'nın "Sizi aç köpekler..."diye bağıran sesi hala kulaklarımdadır. Kısa süre sonra onun yerine Aydın Özyar yeni müdür olarak atanmıştı, nasıl da sevinmiştim. * O sonbahar hüzünden de öteydi. Ülkenin kıyametiydi. Deprem bütün Marmara'yı vurmuş, insanlar dört bir yana çil yavrusu gibi dağılmıştı. Biz de yıkılan evimizden ne kurtarabilmişsek onla İzmir'de soluğu almıştık. Bu ülkenin büyük bölümünün hasreti olan bu güneş şehrinde bizim ruh halimiz zemheriydi . Güneş masmavi gökyüzünde altın bir sini gibi dönü p dursa da içim üşüyordu. Sırtımdan belime iğneler akar, Hiçbir şey bıraktığımız yerde değildir artık, Terkedilmiş, cami avlusu çocuklarıyız. Bir okyanus ortasında tek gibidir ömrün.   Üşürüz… Hep üşürüz diye zikrettiğimiz günlerdi. Ardı ardına oluşan de p remin cehenneme çevirdiği Marmara'dan katarlar halinde kaçtığımız, tebdili mekanda rehavet vardır deyip yollara düştüğümüz günlerdi.. Tedirgindim, Ankara'nın memurluğum boyunca bana muamelesini bilmemden dolayı kaygılıydım, ama karakış yaklaşırken çadırda küçük çocuklarla daha fazla kalamazdık. Bulabildiğim tanıdık isme umarsız gittim. Kaygılandığım gibi olmadı. Çok tuhaf bir şey bu. Sadece dünyaya bakışım nedeniyle, yani baştacı ettiğimiz demokrasi getirisi, iktidarda olan A Partisinin yandaşı bir çakal da olsa kutsanırken, daha dün iktidarda olan B partisi, hatta ülkenin kuruluş felsefesine sahip milyonlarca kişi tu kaka oluyor, işe alınmıyor, hakkı olanlar teslim edilmiyor, nerdeyse fırından ekmek de alamayacak dende lanetleniyor, nasıl iş bu? Buna nasıl olur da demokrasi denir de ayrı bir konu? Gördüğüm bu ülkede demokrasi sorunların temeli, ülkeyi kırk parça yapan bizzat o. İşte öyle, bugüne değin kendimi bir gariban mülteci, en çok yeni gelen bir Balkan göçmeni gibi görebildiğim ülkemde ilk kez, o gün, hakkım olan konularda olmaz sözcüğünü duymak istemeyen onurlu bir Türk yurttaşı muamelesi görecektim bakanlıkta... Yıllarca uğraşsam olmazdı. Daracık bir sonbahar günü, 28 Ekim'de o yarım günlük mesai saatinde Edebiyat öğretmenlerine kapalı olan İzmir'e Türkçe öğretmeni olarak kararname çıkartıp gitmiştim. Ankara'daki ağabeyin elini omzunda hisseden her ergen çocuk gibi gururlu ve çalımlı... Geride dünya kadar ölü ve bir virane bıraksak da biz postu kurtarmıştık ya... Ne var ki insan gittiği yere kendini de götürüyor. Biz yorgun, yıkılmış sözcüğün tam anlamıyla bir depremzedeydik. O halde cennete gitsek huzur bulamazdık. Her tatil koşarak geldiğimiz Ege kıyıları şimdi hiç de öyle bayram yeri gibi gözükmüyordu. Gündüz bir güneş ülkesi olan Bornova, akşam olunca, aydınlığını, güneşini ilk gördüğü çöpe atıyor, simsiyah, kasvet ve iç acıtan hüzün yüklü giysilerini giyiyor, solgun ve yetersiz lambalar aydınlanamayan caddeler, portakal , mandalina bahçeleri felaket yalnızlık kokuyordu. İnsanlar, günahlarını almamalı, nazik ve güler yüzlüydü, ama o kadar... Seni, kirli, sorunlu, hasta... kabul etmeye niyetli bir kalenderlik ve anlayış, elbette psikolojimden, göremiyordum. Ne yapsam kurtulamadığım halim aynen böyleydi; zemheri. Cemre düşmez dağlarıma, Nevruzlar başka tanrıların çocukları, Artık bir lokma, bir hırka, bir de sen değil hayat, Kimsesizlik giyneğimiz Üşürüz hep üşürüz. Muhtaç ama onurlu insan, sorunlu insandır. Onların akılsız olanlarına suç işlerken, yozlaşırken ya da birilerine tetikçi olup kullanılırken rastlayabileceğiniz gibi, akıllı ama arkasızlıktan çıkar kapı, yol bulamayanlarını parklarda kendilerini jiletlerken görürsünüz. İzmir'de çok tanıdık vardı, ama yakın dost, çat kapı gideceğimiz , ben üşüyorum deyip "hoşt başka kapıya demeyecek ," sarılabileceğiniz tek insanımız yoktu. Ankara'dan referansım olan "ağabeyin" beni emanet ettiği insanlar da hiç de benim dilimden konuşmuyorlar, beni güya seviyorlar, ama severken dövüyorlardı. Hele müdürüm olan arkadaş... Yanımda, Atatürkçü öğretmenlerine veryansın ediyordu, ben de duyarlı halimle kendime alıyor, iyice yaralanıyordum. Artık emindim bu ruh halimle bu adamla bir saat bile çalışamazdım. Sonunda isyan ettim, "Ben sizden değilim, " dedim. Bana evini fahiş bir fiyatla veri p komşu ya p maya çalışan müdür o kadar şaşırdı ki ikram ettiği çayın p arasını bile vermeden ayrıldı yanımdan. Geçmiş deneylerimden bilirdim: Eğer ki arkan olmadığı çok belliyse, devleti, hükümeti, yöneticiyi... kahvede bile olsa, eleştirirsen Sivas'ta, Adapazarı'nda bana yaptıkları gibi seni cezalandırırlar. Haklılıklarını artırmak için yeni suçlar da yaratabilirler sana. Ne var ki arkanda adamın var diye sanırlarsa hele bunu haklı bir nedenle yaparsan seni memnun kalacağın, tabi susacağın bir yere getirebilirler. Artık bekleyecektim. Sen misin öyle diyen, çok geçmedi, birkaç gün sonra beni alıp Bornova Anadolu Lisesine verdiler. İstesem, yırtsam kendimi gidemezdim, her şeyden önce sınavla öğretmen alan bir okuldu. O zaman anladım ki Ankara'daki büyük ağabeyin gerçekten eli güçlüydü İzmir'de, sonradan öğrenecektim ; hatırlı akrabaları vardı ve İzmir'in ileri gelen işadamlarından, otogarı da yapan Mehmet Niyazoğlu akrabasıydı. Yani ben onların rastlantısal da olsa yakını olarak biliniyordum. .. Sağolsun böyle bir onura kavuşmuştum ve bu onuru Öğretmen Okulları Genel Müdürü olan öğretmenim Aydın ÖZYAR'a borçluydum. * Aydın Özyar'ı uzun yıllar ne görmüş ne duymuştum. Tam 27 yıl olmuştu okuldan ayrılalı, belki ben tanırdım ama onun beni anımsayacağını hiç sanmıyordum. Hayat öyle bir şeydir, birileri bir dönem hayatınıza girer, rolünü öğrencidir, öğretmendir, komşudur, arkadaştır... oynar, sonra bazen sessizce, hiç iz bırakmadan, bazen gürültüyle, yani iz bırakarak kaybolur. 1999' baharında Kız Teknik Yüksek Öğretmen Okulunda öğretim üyesi olan Şengül Sugertin "Senin bir öğretmeninle tanıştım," demeseydi haberim de olmayacaktı Aydın ÖZYAR'in öğretmen okulları genel müdürü olduğundan. Deprem olduğunda bir süre bütün yoksunluklarına karşın Yalova'dan ayrılmak istemedim bir zaman. Oraya karşı hiçbir yere duymadığım bir bağlılık duyuyordum. İlk kitaplarım orda yayımlanmıştı, gazetelerde yazmaya orda başlamıştım, daha önce neydim bilmiyorum ama şimdi ilk kez eylemli olarak hayatın içinde yer alıyordum. Dahası komik gelecek size ama okul müdürü, belediye başkanı, milletvekili, valiyle... ilk kez ömrümün bu döneminde dişe diş kavgalara tutuşmuş, çok dayak yemiş ama yenilmemiş, yılmamış bir gururu da taşıyordum. Ne var ki kış koşulları kapıya dayanınca bu koşullarda küçük çocuklarla burada yaşanamayacağını düşünüp tayin istemeye karar verdim. Ankara'daki arkadaşlarımı arayıp yardım istedim, kısa bir bekleyişten sonra ilk olumlu haberi Yüksek Öğretmen'de öğretim üyesi olan Şengül Sugertin'den alacaktım. Öğretmen okulları genel müdürü olan Aydın Özyar bana her türlü yardımı yapacaktı. Bu arada MKE'de müdür olan halamın oğlu Ali'de o zamanın bakanlarından Eyüp Aşık'ın depremzedelere ev verdiğini söylüyor, görüşmeye gitmem için başımın etini yiyordu. Ben de hangi birine ev yetiştireceklerini düşünüp içimden olmaz diyordum ama gittiğimde o görüşmeyi de yapma kararlılığıyla telefonla bütün randevularımı ayarlayıp yola çıktım. Eyüp Aşık'la görüşmemiz tahmin ettiğim gibi tuhaf geçti. Bakan bize özetle "böyle saçma bir habere nasıl inanırsınız" dedi. Beni makamında kabul eden öğretmenim Aydın ÖZYAR'sa otuz yıl önceye göre çok değişmemişti, belki birkaç kır saç , hepsi o. Yalnız anımsadığım Aydın Özyar daha ciddi , daha sert gözükmeye çalışan hatlara sahipti , bu ise durmuş oturmuş bir insanın dinginliğini taşıyordu yüzünde. Sahi,43 yaşında bir öğrenci 57-58 yaşındaki öğretmeniyle ne konuşur? Hal hatır sorduk, kitaplarımdan birini verdim, memnun kaldı, daha da konu bulamadım. O zaman işte o bugün bile utandığım baltalığı yaptım: "Hatırlar mısınız bilmem ama siz beni okulun son günlerinde sigara içtim diye fana dövmüştünüz?" dedim ama söz ağzımdan çıkmadan çok ayı ettiğimi, hatta tüm umudumu budamış olabileceğimi fark edip utandım, pişman oldum ama geç kalmıştım. Umduğum olmadı: Büyük bir kalenderlikle, hep ciddi durmaktan bir gülümseme acemisi gibi duran yüzüne acemi bir tebessüm oturtarak ; "Anımsamıyorum, ama öğrenciler bizim çocuklarımızdır, şimdi sigara içerken görsem seni gene döverdim," deyince ikimiz birden güldük. Başıma ne işler açacağını bilmeden günde dört beş paket içtiğim günlerdi. Bazen kurtulmak istiyor ama beceremiyordum. "Keşke," derken yürekten demiştim. İnsan bakar kör ya da kendi davasının hem davacısı hem savcısı olunca böyle oluyor: Aydın Özyar'ı ancak 27 sene sonra anlamış ve orda affetmiştim. " Şimdi bırakalım geçmişle uğraşmayı da sen buraya gelmek istersin yoksa başka bir yer mİ? Ankara'nın soğuk , kasvetli günleriydi. "Gelsem ne yaparım ki burda?" " Yanıma alabilirim seni?" demesin mi? Bu itimadına duygulandım, gözlerim yaşardı. Ne var ki sadece ben değildim ki, neyimiz varsa kaybettiğimiz bu depremin etkilerini onların üstünden silmem gerekti. Buraya gelirken kardeşlerim ve arkadaşlarımın olduğu Ankara' diyordum ama şimdi, nereye giderdim ki? Benim karar veremediğimi anlamış gibi: "İzmir'e gitmek istemez misin?" dedi. Ben de B planım oymuş gibi; "Olur !" dedim, hemen. Biz çaylarımızı içerken memura talimat vermiş, kararnamem hazırlanıp bir örneği elime verilmişti. Çiğli'deki öğretmen okuluna verilmiştim. Oradan çıkıp İzmir'e geçtik o gün. Çiğli'deki öğretmen okulu cehennemin dibinde emanet bir okuldaydı. Aile sevmemişti tepelerdeki okulu. İyi de nasıl olacaktı ki? Düşün düşün buldum. Sorun değildi; Ankara'da ağbim vardı. Çekinerek telefon ettim, o ciddi adam, hoş görüyle karşıladı beni. Hatta sıkıldığımı fark edip teselli bile etti. "Öyle düşüneceğinizi bilmeliydim, ama onlar yakında yapılacak kendi okullarına yola inecekler, belki de lojmanın bile olur diye verdim seni oraya," dedi. Ardında ekledi: "Şimdi nereyi istersin?" "Beni Bornova'ya verir misiniz ?" "Oldu bil, kararnamen Bornova'ya yazılacak?" Bornova'ya verildim.... ve orda Aydın Özyar'ın doktor olan oğlunun o günlerde öldüğünü öğrendim, bana hiç bir şey belli etmemişti oysa. Sonra başlangıçta anlattıklarımı yaşadım, baktım olmuyor, çoluk çocuk da mutsuz, geri dönmeye karar verdim. Utandım Aydın Özyar'ı arayamadım. O dönemin DGM Başsavcısı Nuh Mete Yüksel'i tanırdım. Ona telefon ettim, ezilip büzülerek anlattığım derdime olumlu yaklaştı. Ertesi gün Ankara'ya gittim bu kez dönüş kararnamesini de elden aldım. Aydın Özyar'a da kısa bir mektup yazdım. " Öğretmenim, İzmir'de yaşamayı beceremedim, geriye dönüyorum. Her şey için teşekkürler. Saygılarımla" Bir ay sonra Bursa'daydık. Hep aklımdaydı ama bir türlü Sevgili Öğretmenim Aydın Özyar'ın gidip elini öpmek kısmet olmadı. Dergi tüm zamanımı çalıyor, etkinliklerde ömrüm geçiyor, bir türlü o zamanı yaratamadım ... Dürüst olmak gerekirse hiç biri değil, en çok utancımdan fırsat yaratamadım. Yerin aydınlık olsun öğretmenim. * AYDIN ÖZYAR KİMDİR? 1940 yılında Trabzon - Çaykara'da doğdu. İlköğrenimini Çaykara'da, Orta öğrenimini Erzurum ve Trabzon Öğretmen Okullarında, Yükseköğrenimini İstanbul'da tamamladı. Yozgat, Erzurum ve Trabzon Öğretmen Okullarında matematik öğretmenliği ve yöneticilik görevinde bulundu.1975-1995 Yılları arasında; Bakanlık müfettişliği ve Başmüfettişliği yaptı. 1995 yılında atandığı İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde iken 1996 yılında MEB Öğretmen Yetiştirme ve Eğitim Genel Müdürlüğüne getirildi. Genel Müdürlük görevini 7 yıl yürüttükten sonra, kendi isteği ile 2004 yılında emekli oldu. Özyar, Milli Eğitim Vakfı Denetleme Kurulu Başkanlığı ile Ege Karadeniz Dernekleri Federasyonu Genel Başkanlığı yapmıştı.

Hepsini Görüntüle

SAYFA (56)

  • maviADA Dergisi | Türkiye

    Zeki SARIHAN Ne Bu Şiddet Bu Celal Niyazi UYAR Selam Olsun Necatigil Lütfi ÖZGÜNAYDIN Anavarza'ya İnen Yıldız SUPER POSTA ÇOK OKUNANLAR Ne Bu Şiddet Bu Celal Zeki SARIHAN 20 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Selam Olsun Necatigil Niyazi UYAR 30 0 yorum 0 1 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 1 Anavarza'ya İnen Yıldız Lütfi ÖZGÜNAYDIN 14 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 ANILAR YARIM (*) Mehmet ŞAMİLOF 22 0 yorum 0 3 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 3 OKU Zeliha AYDOĞMUŞ 15 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 YENİ Niyazi UYAR 18 Eki HAYAT KENGER KÖYÜ’nde... Niyazi UYAR* * 13 Ekim Pazar günü rutinin dışına çıkıp bir farklılığa imza attım. Manisa’nın Kula ilçesi Kenger Köyü’nde Selvili Dede... 197 0 yorum 0 8 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 8 Niyazi UYAR 26 Eyl EDEBİYAT BEYAZ KAMYON Niyazi UYAR * 1975 Model BMC marka kamyonda şoför yamağı olarak tanımıştı kamyonların şoför mahallini. Şoför mahalline köyün... 176 0 yorum 0 9 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 9 Süleyman REİS 21 Eyl HAYAT TARİHTE TRABZON ve TRABZON İNSANI Süleyman REİS -Doğru bildiğim yanlışlarımı düzelten İlyas Karagöz’ün anısına- Tarihte ilk kez Trabzon adından ve... 164 2 yorum 2 11 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 11 maviADA 14 Eyl KİTAPLIK GERÇEĞİN EFSANESİ İnsan Bedrettin * Yusuf ERBAY, TürAnlatı, Temmuz 2021,192 s. İmge Kitabevi yayınları "Eşi benzeri olmayan zamanlardan birinde, eşi... 166 0 yorum 0 8 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 8 maviADA 13 Eyl ARSİV maviADAda YENİ DÖNEM maviADA, bu yaz belli etmedi, ama iki yıldır Temmuz, Ağustos aylarında tatile giriyor. Bunun anlamı, yazarlarımız sezonda olduğu gibi... 58 0 yorum 0 3 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 3 maviADA 31 Ağu HAYAT REBETİKO KOROSU 1 EYLÜL DE İZMİR'DE Rebetiko , rebetika, rembetika veya rembetiko, ( Yunanca : ρεμπέτικο) kökeni hakkında değişik varsayımlar mevcuttur. En yakın ihtimal... 146 0 yorum 0 1 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 1 Şenol YAZICI 21 Ağu HAYAT AYVALIK'TA BİR YAZ GÜNÜ Şenol YAZICI * Siz nasıl hayal edersiniz bilmiyorum ama cennet bile bir süre sonra yeknesaklığa bağlar, tekdüzeliğe teslim olur,... 218 0 yorum 0 10 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 10 Victor Hugo 5 Ağu HAYAT Victor Hugo AĞLAMAK İÇİN GÖZDEN YAŞ MI AKMALI / Victor HUGO * Ağlamak için gözden yaş mı akmalı? Dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı? Sevmek için... 9.349 0 yorum 0 7 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 7 Aycan AYTORE 5 Ağu HAYAT VakVak Ağacı VAKVAK AĞACI * Aycan AYTORE * VAKVAK ağacı resimde gördüğünüz gibi insan suretinde meyveler veren bir ağaçtır. Benzer türlü ağaçlar varsa... 1.387 0 yorum 0 5 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 5 YENİ Attila İLHAN 11 Eki HAYAT Attila İlhan'dan İzmir Şiirleri Zeliha AYDOĞMUŞ * Derleyen Nasıl Olduysa nasıl olduysa birden adımı unuttum adını unuttuğum o sıcak şehirde yıldız alacası yüzen bir... 723 0 yorum 0 8 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 8 Şenol YAZICI 10 Eki HAYAT Attila İlhan Şenol YAZICI * Bu Ülkede Her İyi Şair Sağalmış Bir Travmadır (15 Haziran 1925 - 10 Ekim 2005) Baktığında dört yan mavi keserdi, mavi... 222 4 yorum 4 24 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 24 Niyazi UYAR 26 Eyl EDEBİYAT BEYAZ KAMYON Niyazi UYAR * 1975 Model BMC marka kamyonda şoför yamağı olarak tanımıştı kamyonların şoför mahallini. Şoför mahalline köyün... 176 0 yorum 0 9 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 9 Süleyman REİS 21 Eyl HAYAT TARİHTE TRABZON ve TRABZON İNSANI Süleyman REİS -Doğru bildiğim yanlışlarımı düzelten İlyas Karagöz’ün anısına- Tarihte ilk kez Trabzon adından ve... 164 2 yorum 2 11 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 11 maviADA 14 Eyl KİTAPLIK GERÇEĞİN EFSANESİ İnsan Bedrettin * Yusuf ERBAY, TürAnlatı, Temmuz 2021,192 s. İmge Kitabevi yayınları "Eşi benzeri olmayan zamanlardan birinde, eşi... 166 0 yorum 0 8 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 8 SON YAYINLANANLAR İLGİ GÖRENLER Nurten B. AKSOY 5 gün önce SANAT Yol Arkadaşları NURTEN B. AKSOY * 1960-1970’li yılların çocukları ve yeni yetmeleri olan bizler okumayı seven ya da sevmek zorunda kalan bir kuşaktık.... 72 2 yorum 2 10 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 10 maviADA 14 Kas HAYAT Bir Şiir Devrimcisi Orhan Veli Kanık (13 Nisan 1914, İstanbul – 14 Kasım 1950, İstanbul ), daha çok Orhan Veli olarak tanınan Türk şairdir . Melih Cevdet ... 12 0 yorum 0 1 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 1 Mavi Işık 5 Kas HAYAT Bülent ECEVİT YARIN * bir şeyler olacak yarın duruşundan belli kırdaki atların bulutların koşuşundan belli kazışından köstebeklerin toprağı ... 55 1 yorum 1 5 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 5 maviADA 29 Eki HAYAT Cumhuriyet Cumhuriyet, yönetmenliğini Ziya Öztan'ın yaptığı, Atatürk rolünü Rutkay Aziz'in canlandırdığı 1998 çıkışlı sinema filmidir. 49 0 yorum 0 3 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 3 Şenol YAZICI 11 Eki HAYAT Fakir BAYKURT Efsane Bir Eğitimci & Halkın Nabzını Tutan Bir Yazar Şenol YAZICI * Romanlarına yansıyan muhalifliğini hayatına da taşımayı başaran Fakir... 64 1 yorum 1 7 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 7 maviADA 12 Tem MAVİLİK Güzel Ülke Film önerisi / "AYRIMCILIK ŞEYTANIN LANETİDİR" Yönetmen : Warwick Thornton Ülke : Avustralya Tür : Dram | Macera | Suç | Tarihi |... 30 0 yorum 0 3 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 3 maviADA 13 Nis MAVİLİK Sicilyalılar Klanı Cumartesi Filmleri * 7.4IMDB Puanı / The Sicilian Clan – Sicilyalılar Çetesi (Le clan des siciliens) Yapım Yılı 1969 Ülke Fransa, Italy... 6 0 yorum 0 3 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 3 maviADA 6 Nis SANAT BARSELONA 7IMDB Puanı Borsalino Yapım Yılı 1970 Ülke Fransa, Italy Film Süresi 125 dakika Kategori Dram Suç Yönetmen Jacques Deray Senaryo... 77 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 maviADA 9 Mar MAVİLİK KAN DÖKÜLECEK Upton Sinclair'ın ünlü romanı Oil; yani PETROL isimli romanından sinemaya uyarlanan film. İMBB: 8,2 Kan Dökülecek (İngilizce özgün... 14 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 maviADA 24 Şub MAVİLİK Yıldızlararası maviSİNEMA * Film, Kip S. Thorne'nun evrende solucan deliklerinin gerçekten var olduğu ve bu sayede zamanda yolculuğun mümkün olabileceği... 14 0 yorum 0 1 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 1 Aycan AYTORE 29 Eyl EDEBİYAT Kalbine Yakın Göğsüne Irak Aycan AYTORE ÖYKÜ O günlerimden söz ettim mi sana? Fırından yeni çıkmış, az yanmış, buram buram kızarmış ekmek kokan sabahlardan?... 126 1 yorum 1 15 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 15 Süleyman Reis 17 Eyl EDEBİYAT On Binlerin Dönüşü ve Trabzon ANABASİS * Xenophon Süleyman REİS ANABASİS'de Trapesus’a varış şu cümlelerle başlıyor: Buradan sonra, iki günde yedi parasang yol giderek... 286 0 yorum 0 6 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 6 maviADA 13 Eyl ARSİV maviADAda YENİ DÖNEM maviADA, bu yaz belli etmedi, ama iki yıldır Temmuz, Ağustos aylarında tatile giriyor. Bunun anlamı, yazarlarımız sezonda olduğu gibi... 58 0 yorum 0 3 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 3 Nurten B. AKSOY 14 Kas 2023 HAYAT Orhan Veli Kanık İstanbul'da Boğaziçi'nde Bir garip Orhan Veli'yim Veli'nin oğluyum Tarifsiz kederler içindeyim Urumeli Hisarı'na oturmuşum Oturmuş da bir... 191 1 yorum 1 18 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 18 Refik Halit KARAY 18 Tem 2023 HAYAT ESKİCİ -Ağlama be! Ağlama be! Eskici başka söz bulamamıştır. Bunu işiten çocuk hıçkıra hıçkıra, katıla katıla ağlamaktadır; 278 0 yorum 0 1 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 1 YENİ Zeki SARIHAN 8 saat önce HAYAT Ne Bu Şiddet Bu Celal Kadın Cinayetleri * ZEKİ SARIHAN * Kadın cinayetleriyle ilgili yazımı paylaşalı altı yıl olmuş. Cinayetler hız kesmeden devam ediyor! Bu... 20 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Mehmet ÇOBAN 3 gün önce HAYAT AYI MAHMUT Mehmet ÇOBAN * Hemen her okulda olduğu gibi okuduğum Ankara Yenişehir Sağlık Koleji’nde de bazı hocalarımızın, arkadaşlarımız tarafından... 12 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Zeki SARIHAN 3 gün önce HAYAT Müdürlerini Neden Öğretmenler Seçmesin? Zeki Sarıhan * CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 19 Ekim günü Hasanoğlan Hasan Âli Yücel Kültür Evinde yapılan partisinin Eğitim Zirvesinde... 6 0 yorum 0 1 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 1 Nurten B. AKSOY 4 gün önce HAYAT 110 Yaşında Bir Ulu Çınar “Son Sümer Kraliçesi” Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ yaşama veda etti... / Nurten B. AKSOY * Tam 110 yaşında olmasına karşın yazdığı... 66 0 yorum 0 12 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 12 Süleyman REİS 4 gün önce HAYAT MARTOLOSUN ADI KUMAN Süleyman REİS * Martolos, Bizans döneminde ücret karşılığı güvenlik hizmeti veren Hıristiyan milislerin adıdır. Martoloslar, ordunun... 14 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Nurten B. AKSOY 5 gün önce SANAT Yol Arkadaşları NURTEN B. AKSOY * 1960-1970’li yılların çocukları ve yeni yetmeleri olan bizler okumayı seven ya da sevmek zorunda kalan bir kuşaktık.... 72 2 yorum 2 10 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 10 maviADA 14 Kas HAYAT Bir Şiir Devrimcisi Orhan Veli Kanık (13 Nisan 1914, İstanbul – 14 Kasım 1950, İstanbul ), daha çok Orhan Veli olarak tanınan Türk şairdir . Melih Cevdet ... 12 0 yorum 0 1 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 1 Mavi Işık 5 Kas HAYAT Bülent ECEVİT YARIN * bir şeyler olacak yarın duruşundan belli kırdaki atların bulutların koşuşundan belli kazışından köstebeklerin toprağı ... 55 1 yorum 1 5 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 5 maviADA 29 Eki HAYAT Cumhuriyet Cumhuriyet, yönetmenliğini Ziya Öztan'ın yaptığı, Atatürk rolünü Rutkay Aziz'in canlandırdığı 1998 çıkışlı sinema filmidir. 49 0 yorum 0 3 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 3 Şenol YAZICI 11 Eki HAYAT Fakir BAYKURT Efsane Bir Eğitimci & Halkın Nabzını Tutan Bir Yazar Şenol YAZICI * Romanlarına yansıyan muhalifliğini hayatına da taşımayı başaran Fakir... 64 1 yorum 1 7 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 7 Zeki SARIHAN 8 saat önce HAYAT Ne Bu Şiddet Bu Celal Kadın Cinayetleri * ZEKİ SARIHAN * Kadın cinayetleriyle ilgili yazımı paylaşalı altı yıl olmuş. Cinayetler hız kesmeden devam ediyor! Bu... 20 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Niyazi UYAR 14 saat önce EDEBİYAT Selam Olsun Necatigil NİYAZİ UYAR* Selam olsun Necatigil. Demişsin ya hani “Gizli Sevda’nda, “Bir sevgilin vardı, Dün yolda ona rastladım!” Ben de bir... 30 0 yorum 0 1 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 1 Lütfi ÖZGÜNAYDIN 22 saat önce DUVAR Anavarza'ya İnen Yıldız LÜTFİ ÖZGÜNAYDIN * Öykü, 120 sayfa , 2024, ADANA, MYTHOS YAYINLARI Suat Sedefoğlu’nun öykülerini okuduğumda çok etkilendim. Kendine özgü... 14 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Mehmet ŞAMİLOF 2 gün önce EDEBİYAT ANILAR YARIM (*) MEHMET ŞAMİLOF * ata dede burada yaşadı ardından baba baba anlatırdı -babam rahmetli diye söze başlardı -dedem o ağaçları -o taşları -at... 22 0 yorum 0 3 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 3 Zeliha AYDOĞMUŞ 2 gün önce EDEBİYAT OKU ZELİHA AYDOĞMUŞ * erimeyen onca kar yıllanıyor akıllarda görgüsü ölüm ki sıtmaya razı birileri birileri makamı enkaz Yıkımaltı yerleşkesi... 15 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Lütfi ÖZGÜNAYDIN 22 saat önce DUVAR Anavarza'ya İnen Yıldız LÜTFİ ÖZGÜNAYDIN * Öykü, 120 sayfa , 2024, ADANA, MYTHOS YAYINLARI Suat Sedefoğlu’nun öykülerini okuduğumda çok etkilendim. Kendine özgü... 14 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 maviADA 29 Eki HAYAT Cumhuriyet Bayramı Kutlu Olsun Nice 101. Yıllara!.. * CUMHURİYET ve ATATÜRK DOSYASINI ZAMAN İÇİNDE OLUŞAN YAZI, RESİM, FİLM ve DERLEMELERİN HEPSİNİ GÖRMEK,... 109 0 yorum 0 6 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 6 Fuat ÖZGEN 1 Eki DUVAR Kitap Günleri Fuat ÖZGEN * Yalova Çiftlikköy Belediyesi tarafından, Çiftlikköy Belediyesi eski düğün salonunda, pek çok yayınevinin ve bireysel yazarın... 113 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Süleyman Reis 17 Eyl EDEBİYAT On Binlerin Dönüşü ve Trabzon ANABASİS * Xenophon Süleyman REİS ANABASİS'de Trapesus’a varış şu cümlelerle başlıyor: Buradan sonra, iki günde yedi parasang yol giderek... 286 0 yorum 0 6 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 6 maviADA 14 Eyl KİTAPLIK GERÇEĞİN EFSANESİ İnsan Bedrettin * Yusuf ERBAY, TürAnlatı, Temmuz 2021,192 s. İmge Kitabevi yayınları "Eşi benzeri olmayan zamanlardan birinde, eşi... 166 0 yorum 0 8 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 8 Lütfi ÖZGÜNAYDIN 22 saat önce DUVAR Anavarza'ya İnen Yıldız LÜTFİ ÖZGÜNAYDIN * Öykü, 120 sayfa , 2024, ADANA, MYTHOS YAYINLARI Suat Sedefoğlu’nun öykülerini okuduğumda çok etkilendim. Kendine özgü... 14 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 maviADA 6 gün önce DUVAR OĞUZ TANSEL ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ BİLKENT ÜNİVERSİTESİ, OĞUZ TANSEL TÜRK EDEBİYATI ARAŞTIRMA ve UYGULAMA MERKEZİ OĞUZ TANSEL 2024 HALKBİLİM ARAŞTIRMA ÖDÜLÜ Ödüle... 6 0 yorum 0 Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. maviADA 4 Kas DUVAR Gazi'de 68 Rüzgarı Zeki Sarıhan, * GAZİ’DE 68 RÜZGÂRI, Anı-belge, * Ankara Kasım 2024, İzan Yayıncılık, 295 s. İnternet sitelerinde, Nadir Kitap’ta ve... 18 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 maviADA 26 Eki DUVAR Yusuf AKSOY Okurlarıyla Buluşuyor "ne büyük bahtiyarlıktır, ey sevgili tuz basılı yaralarımıza aşk basılı sayarak örgütlenmek aşktan öğrendiklerimizle surları yıkılacak... 21 0 yorum 0 1 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 1 maviADA 5 Eki SANAT Altın Koza Film Festivali Ardından Bu duyuru BURADAN alıntıdır. * 31. Adana Altın Koza Film Festivali nihayet bitti. Festival boyunca coşku ve tartışmalar eksik olmadı ve... 26 0 yorum 0 3 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 3 Ali Yaşar KARADENİZ 5 gün önce HAYAT Erkan Ocaklı ile SÖYLEŞİ... Müzik, Karadeniz ve Trabzon Spor Üzerine... *Söyleşi: Aytekin Akay Erkan Ocaklı (d. 1949, Trabzon – ö. 16 Kasım 2008), Aslen Arhavili... 17 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Sırrı Süreya ÖNDER 29 Eyl SANAT Ekşi Elmalar: "Şimdiden Başka Zaman Yoktur * Sırrı Süreyya Önder * "İnsanlar, konuşan ağaçlardır, yapraklar alfabemizdir ve “rüzgâr bizi sürükleyinceye... 41 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Aycan AYTORE 16 Eyl HAYAT Tarık Akan TAHSİN TARIK ÜREGÜL (d. 13 Ekim 1949, İstanbul – ö. 16 Eylül 2016, İstanbul), Türk oyuncu, yapımcı, senarist ve yazardır. 1970 yılında... 49 0 yorum 0 4 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 4 maviADA 31 Ağu HAYAT REBETİKO KOROSU 1 EYLÜL DE İZMİR'DE Rebetiko , rebetika, rembetika veya rembetiko, ( Yunanca : ρεμπέτικο) kökeni hakkında değişik varsayımlar mevcuttur. En yakın ihtimal... 146 0 yorum 0 1 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 1 Niyazi UYAR 10 Ağu EDEBİYAT "ÇİRKİN KRAL " YILMAZ GÜNEY / Niyazi UYAR * İlk gençlik yıllarından önce duydum Yılmaz Güney adını. Köyden okumak için gittiğim şehirde sinema ve... 167 0 yorum 0 7 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 7 maviADA 13 Eyl 2 dakikada okunur ARSİV maviADAda YENİ DÖNEM maviADA, bu yaz belli etmedi, ama iki yıldır Temmuz, Ağustos aylarında tatile giriyor. Bunun anlamı, yazarlarımız sezonda olduğu gibi... 58 0 yorum 0 3 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 3 maviADA 22 May 1 dakikada okunur ARSİV BASILI DERGİLERİMİZ maviADA tarihinde basılı olarak çıkan tüm dergiler, yıllıklar, yazılar, yazarlar, fotoğraflar... ayrıntılı olarak hazırlanıp sunulduğu... 13 0 yorum 0 Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. maviADA 22 May 1 dakikada okunur ARSİV ETKİNLİKLER maviADA YAZAR ve ÜYELERİNİN yapmış olduğu önemli etkinlikler burada yer alır. 3 0 yorum 0 Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. maviADA 22 May 1 dakikada okunur ARSİV SÖYLEŞİLER YAPILAN SÖYLEŞİLERİN YER ALDIĞI ARŞİV BÖLÜMÜDÜR 0 0 yorum 0 Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. maviADA 22 May 1 dakikada okunur ARSİV DOSYALAR maviADA Dergisinde geniş bir katılımla, titiz çalışmalarla gerçekleştirilen soruşturma konuları; DOSYALAR... Bir çoğunu buradA... 1 0 yorum 0 Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. Nurten B. AKSOY 4 gün önce 2 dakikada okunur HAYAT 110 Yaşında Bir Ulu Çınar “Son Sümer Kraliçesi” Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ yaşama veda etti... / Nurten B. AKSOY * Tam 110 yaşında olmasına karşın yazdığı... 66 0 yorum 0 12 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 12 Ali Yaşar KARADENİZ 5 gün önce 8 dakikada okunur HAYAT Erkan Ocaklı ile SÖYLEŞİ... Müzik, Karadeniz ve Trabzon Spor Üzerine... *Söyleşi: Aytekin Akay Erkan Ocaklı (d. 1949, Trabzon – ö. 16 Kasım 2008), Aslen Arhavili... 17 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Mavi Işık 5 Kas 1 dakikada okunur HAYAT Bülent ECEVİT YARIN * bir şeyler olacak yarın duruşundan belli kırdaki atların bulutların koşuşundan belli kazışından köstebeklerin toprağı ... 55 1 yorum 1 5 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 5 Nurten B. AKSOY 4 Kas 3 dakikada okunur EDEBİYAT Ümit Yaşar Oğuzcan Nurten B. AKSOY * (22 Ağustos 1926, Tarsus - 4 Kasım 1984, İstanbul ) Hayatı Tarsus'ta doğan şair, 1946 yılında Eskişehir Ticaret Lisesi... 161 0 yorum 0 14 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 14 maviADA 21 Eki 3 dakikada okunur HAYAT Ahmet Taner Kışlalı (10 Temmuz 1939, Tokat — 21 Ekim 1999, Ankara), Türk siyaset bilimci, siyasetçi, eski Kültür Bakanı, yazar ve öğretim üyesi. Hayatı... 7 0 yorum 0 Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. maviADA 14 Şub 2023 1 dakikada okunur HAYAT maviADA 2023 Yıllığı KENDİNİ YARATMAK / DOSYA: Anlatının Dayanılmaz Sihri * İÇİNDEKİLER -Alfabetik Sırayla- Aycan AYTORE ... 85 0 yorum 0 8 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 8 maviADA 15 Mar 2022 1 dakikada okunur KİTAPLIK maviADA 2022 YILLIĞI "Karantina Günlükleri" * Ortak Kitap 2 YILLIK 2 * Karantina Günlükleri Türanlatı 84 sayfa, ADA KİTAP Bursa, Cemre 2022 Seçki YER... 5 0 yorum 0 Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. maviADA 1 Ara 2021 1 dakikada okunur HAYAT maviADA 2021 Yıllığı CEMRE / Ortak Kitap 1 YILLIK 1 ** CEMRE Türanlatı 90 sayfa, ADA KİTAP Bursa, Cemre 2022 Seçki YER ALANLAR Arsen Everekliyan 5 Aycan... 55 1 yorum 1 8 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 8 maviADA 17 Tem 2021 1 dakikada okunur KİTAPLIK her hafta bir dergi / maviADA ADA 40 KIŞ 2020 / * KIŞ 2020 sayı 40 * BASILI DERGİ / DERGİYİ OKUMAK İÇİN TIKLAYIN 75 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 maviADA 10 Tem 2021 1 dakikada okunur KİTAPLIK Her Hafta Bir Dergi maviADA Dergileri * YAZ 2019 Sayı:33 * Dergiyi Okumak İsterseniz Buraya ya da Resme TIKLAYIN 65 0 yorum 0 3 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 3 ARŞİV DOSYALAR SÖYLEŞİLER ETKİNLİKLER BASILI DERGİLER hayat Ne Bu Şiddet Bu Celal Zeki SARIHAN Selam Olsun Necatigil Niyazi UYAR Anavarza'ya İnen Yıldız Lütfi ÖZGÜNAYDIN ANILAR YARIM (*) Mehmet ŞAMİLOF OKU Zeliha AYDOĞMUŞ Geçmişten Günümüze Unutulmaz Dizilerle Maziye Bir Yolculuk Nurten B. AKSOY AYI MAHMUT Mehmet ÇOBAN BU SAYIDA GEZİ Duvar ara ada kitaplık mavilik FELSEFE GÜNCEL DENEME ANI sanat GÖRSEL TÜRANLATI MÜZİK SAHNE SANAT edebiyat mavifoto ROMAN ÖYKÜ ŞİİR adalılar MAVİSİNEMA MAVİVİDEO İLETİŞİM MAVİKİTAP MAVİMÜZİK Zeki SARIHAN 8 saat önce HAYAT Ne Bu Şiddet Bu Celal 20 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Niyazi UYAR 14 saat önce EDEBİYAT Selam Olsun Necatigil 30 0 yorum 0 1 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 1 Lütfi ÖZGÜNAYDIN 22 saat önce DUVAR Anavarza'ya İnen Yıldız 14 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 1 2 3 4 5

  • TürAnlatı| EDEBİYAT |maviADA Dergisi

    Menüde yer alan yaygın ve belirgin türler dışında kalan yazılar ( eleştiri, inceleme, araştırma, derleme, makale, deneme... gibi ) bu sayfada yer alır. Yusuf AKSOY 27 Ağu 1 dakikada okunur MASKO Yusuf AKSOY * Şefaatli'ye geldiğim sabah, önde anne, arkasında iki minicik yavrusu koşarak bizim bahçeye geldi. Bana kafasını kaldırıp... 54 0 yorum 0 5 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 5 Tamer UYSAL 17 Ağu 8 dakikada okunur Orhan Veli ve Garip Şiiri Tamer UYSAL * Toplumcu Şiirimizde Garip İzleri… Tamer UYSAL * “Bu umut özgür olmanın kapısı; Mutlu günlere insanca aralık. Bu sevinç... 627 0 yorum 0 5 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 5 Nurten B. AKSOY 13 Ağu 7 dakikada okunur CEMAL SÜREYA Nurten B AKSOY * Tanrı Bin birinci gece şairi yarattı, Bin ikinci gece Cemal’i, Bin üçüncü gece şiir okudu Tanrı, Başa döndü sonra,... 364 2 yorum 2 17 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 17 Şenol YAZICI 9 Ağu 7 dakikada okunur Deniz ve Rodrigo Şenol YAZICI * Concierto de Aranjuez ; Gitar Konçertosu'nun Gizemli Öyküsü 299 0 yorum 0 16 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 16 Yusuf AKSOY 6 Ağu 2 dakikada okunur İLHAN ERDOST Yusuf Aksoy * İlhan Erdost, 12 Eylül askeri darbesi sonrası 7 Kasım 1980’de Mamak Askeri Cezaevi’nde görevli ve yönlendirilmiş 4 er... 103 1 yorum 1 12 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 12 Yusuf AKSOY 29 Tem 8 dakikada okunur Öldürme Yaşat Tüm canlı türlerin eşit yaşamını savunuyorum. 128 0 yorum 0 8 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 8 Ekrem Hayri PEKER 23 Tem 2 dakikada okunur ŞEYH BEDRETTİN , ŞEYH BEDRETTİN (1358/59-1416) ÜZERİNE FARKLI BİR BAKIŞ Ekrem Hayri Peker * Yeni din inancına, her zaman eski dinden bazı inançlar... 58 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Nurten B. AKSOY 3 Haz 6 dakikada okunur Romantik Komünist Nazım Hikmet Nurten B. AKSOY * 1902’de doğdum doğduğum şehre dönmedim bir daha geriye dönmeyi sevmem üç yaşımda Halep’te paşa torunluğu ettim on... 141 1 yorum 1 11 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 11 Nurten B. AKSOY 15 May 2 dakikada okunur Lambalı Kadın ve Selimiye Kışlası Hemşireliğin Duayeni Floranca Nightingale / Nurten B. AKSOY * SELİMİYE KIŞLASI Vapurla Sarayburnu önlerinden Kadıköy’e doğru yol... 88 0 yorum 0 9 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 9 Yusuf AKSOY 13 May 3 dakikada okunur MAYIS, BAŞKA BİR AY Yusuf AKSOY * Mayıs ayı, Dünya'nın Güneş etrafındaki yörüngesinde bir yıl süren dolanmasının on iki de biri değildir. Doğanın döngüsel... 48 0 yorum 0 5 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 5 Yusuf AKSOY 6 May 7 dakikada okunur DENİZ, YUSUF, HÜSEYİN Deniz, Yusuf, Hüseyin halkın bağrında yaşıyor ... 124 0 yorum 0 13 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 13 Nurten B. AKSOY 5 May 4 dakikada okunur Hıdırellez ve Gül Ağacında Üç Fidan Nurten B. AKSOY * Hıdırellez’i günümüz gençleri pek bilmese de 6 Mayıs Tarihini bağımsızlık ve özgürlüğe gönül vermiş pek çok kişi bilir…... 206 0 yorum 0 18 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 18 1 2 3 4 5

  • Andıklarımız | Arşiv |maviADA Dergisi

    Nurten B. AKSOY 4 gün önce 2 dakikada okunur HAYAT 110 Yaşında Bir Ulu Çınar “Son Sümer Kraliçesi” Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ yaşama veda etti... / Nurten B. AKSOY * Tam 110 yaşında olmasına karşın yazdığı... 66 0 yorum 0 12 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 12 Ali Yaşar KARADENİZ 5 gün önce 8 dakikada okunur HAYAT Erkan Ocaklı ile SÖYLEŞİ... Müzik, Karadeniz ve Trabzon Spor Üzerine... *Söyleşi: Aytekin Akay Erkan Ocaklı (d. 1949, Trabzon – ö. 16 Kasım 2008), Aslen Arhavili... 17 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Mavi Işık 5 Kas 1 dakikada okunur HAYAT Bülent ECEVİT YARIN * bir şeyler olacak yarın duruşundan belli kırdaki atların bulutların koşuşundan belli kazışından köstebeklerin toprağı ... 55 1 yorum 1 5 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 5 Nurten B. AKSOY 4 Kas 3 dakikada okunur EDEBİYAT Ümit Yaşar Oğuzcan Nurten B. AKSOY * (22 Ağustos 1926, Tarsus - 4 Kasım 1984, İstanbul ) Hayatı Tarsus'ta doğan şair, 1946 yılında Eskişehir Ticaret Lisesi... 161 0 yorum 0 14 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 14 maviADA 21 Eki 3 dakikada okunur HAYAT Ahmet Taner Kışlalı (10 Temmuz 1939, Tokat — 21 Ekim 1999, Ankara), Türk siyaset bilimci, siyasetçi, eski Kültür Bakanı, yazar ve öğretim üyesi. Hayatı... 7 0 yorum 0 Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. maviADA 18 Eki 6 dakikada okunur HAYAT Ara Güler Ara Güler ( Ermenice : Արա Կիւլէր; d. Mıgırdiç Ara Derderyan, 16 Ağustos 1928; Beyoğlu , İstanbul - 17 Ekim 2018; Şişli , İstanbul),... 5 0 yorum 0 2 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 2 Nurten B. AKSOY 13 Eki 4 dakikada okunur EDEBİYAT Cahit Sıtkı Tarancı Nurten B. Aksoy * Yaş otuz beş, yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak... 136 1 yorum 1 10 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 10 maviADA 12 Eki 3 dakikada okunur HAYAT Oğuz Atay Oğuz Atay genç yaşta trajik ölümüyle üniversite camiasında derin bir acı yaratır, bu da doğal olarak sansasyonel bir ün getirir,... 37 0 yorum 0 3 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 3 Şenol YAZICI 10 Eki 6 dakikada okunur HAYAT Attila İlhan Şenol YAZICI * Bu Ülkede Her İyi Şair Sağalmış Bir Travmadır (15 Haziran 1925 - 10 Ekim 2005) Baktığında dört yan mavi keserdi, mavi... 222 4 yorum 4 24 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 24 Sergeı Yesenin 6 Eki 3 dakikada okunur EDEBİYAT Serseri SERGEİ YASENİN * Islak süpürgesiyle yağmur süpürür Döküntüsünü kırlarda söğütlerin. Tükür yaprakları rüzgâr, öbek öbek tükür! Ben de... 49 0 yorum 0 5 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 5 Yusuf AKSOY 26 Eyl 2 dakikada okunur HAYAT NEŞET ERTAŞ Yusuf AKSOY * 1938 yılında Kırşehir 'e bağlı Çiçekdağı 'nın Kırtıllar köyünde doğmuş olan çok değerli halk ozanı Neşet Ertaş’ı 25 Eylül... 60 0 yorum 0 9 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 9 maviADA 24 Eyl 5 dakikada okunur HAYAT Zeki Müren Türk Müziğinin Paşası * SANAT GÜNEŞİ ZEKİ MÜREN: 6 Aralık 1931 yılında Bursa Tophane’de, Üsküp'den Bursa'ya göç eden bir ailenin tek... 47 0 yorum 0 4 beğeni. Beğenildi işareti yazıdan kaldırıldı. 4 1 2 3 4 5

Hepsini Görüntüle

FORUM POSTA (93)

Hepsini Görüntüle
bottom of page