top of page
1/2

ÇARESİZLİK

Güncelleme tarihi: 16 Tem 2023

Uğur ÖZIŞIK

*


Çaresizlik, olumlu bir çözüme sahip olmama duygusudur. Mevcut koşullar karşısında çözümsüzlük hissidir. Çıkış yolu bulamama, aciz kalma, yetkin olamama durumudur. Çoğu zaman bu hisse kapılır ve kendimizi güçsüz hissederiz. Umutsuzluk benzeri bir histir. Umut beklentilerle ilgiliyken, çaresizlik bıkkınlık ve vaz geçmişlikle ilgilidir. Hepimiz birçok kez çaresiz kalmışızdır. İşte yaşadığımız bu felaket günlerinde bu duygulara sahibim.

Çare bulmak kimin işidir? Bir çareyi kime danışırız? Konu hakkında tecrübesi, bilgisi olan kurumlarıyla devletin çare bulacağını düşünürüz. Devlet çaresizlerin, çaresi olmak zorundadır. Bu, devletin, ilk vazifesi ve varlık sebebidir. Devlette çaresiz olursa, çaresizler ne yapsın? Toplumda afet olaylarını tekrardan defalarca yaşama korkusu olduğunu, bunun sebebinin ise devletin eksik aldığı önlemler ve olayların karşısında çaresiz kalmasının toplumda devlete karşı güvensizlik duygusu oluşturduğunu anlıyorum. Ortaya çıkan durumun altında devletin bu tür olaylara karşı gerekli önlemleri zamanında almamış ve yeterli altyapıyı yapmamış olmasının etkisi olduğu uzmanların hazırladığı raporlarla da ortaya konuldu. Toplumda nasıl kaygı oluşmasın ki? Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Prof. Hüseyin Alan, “24 kentimizin 18’ine ilişkin raporları yayımladık. Cumhurbaşkanımız dahil olmak üzere, ilgili siyasi partilere, bölge milletvekillerine ve Belediye başkanlarına tek tek gönderdik” dedi. Prof. Hüseyin Alan, büyük depremin yaşandığı fay hatlarına dair hazırladıkları raporları Cumhurbaşkanlığı dahil pek çok kuruma göndererek uyarılarda bulunduklarını, ancak bir yanıt alamadıklarını söyledi. Halk Tv yayınına katılan Alan, Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 şiddetindeki depremle ilgili 2 yıldır yetkilileri uyardıklarını söyledi. Prof. Alan, “Hatay’a, Kahramanmaraş’a ilişkin geçen yıl deprem danışma kurulu öncülüğünde 24 kentimizin 18’ine ilişkin raporları yayımladık. Alınması gereken tedbirleri yazdık 2 yıl önce. Odamızın web sayfasında bu raporlarımız var, kimlere gönderdiğimiz var ama bugüne kadar, ne o ilin milletvekilleri ne yetkili kurumları bize geri dönüş yaptılar.” Şimdi soruyorum, çare üretenleri görmezden gelerek neye çare bulacağız.

ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK Öğrenilmiş çaresizlik; zihnin ortaya çıkarabileceği tüm davranışların sonuç üzerinde hiçbir olumlu değişikliğe etkisinin olmayacağının, ne yapılırsa yapılsın olumsuz durumun olumlu hale döndürülemeyeceğinin öğrenilmesidir. İşte bu du­rum öğrenilmiş çaresizliktir. Kişiler çaresizliği öğrenmeye görsünler hemen tüm çaresizlik ile ilgili tanımlamalar devreye girmeye başlar ve kişilerde sürekli kısa devre yapar durumu oluşur. Yıllardır kaçıncı kez başımıza gelen bu felaketlerden dersler çıkaramama durumu, bizlerde öğrenilmiş çaresizlik durumunu yaratır.

Çare öznel bir tepkidir. En büyük sorunlar bile zamanla aşınır. Dolayısı ile kendi çaremizi üretmek, kime güvenileceğini artık anlamak ve kendimize uygun olanını bulup başarabilmek gerekir. Halka saygılı, hesap veren, verdiği hesap dolayısı ile onur duyan, Bilime inanan ve halka güvenen, yeni bir anlayış bekliyoruz. Kavgadan uzak, beraber yaşamayı ilke edinen bir anlayış. Hiç kimseyi ötekileştirmeyen, inancı ne olursa olsun, kültürü ne olursa olsun, yaşam tarzı ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun herkesi kucaklayan bir anlayış. İşte böyle bir anlayış bize çare olacaktır. Çare bizdedir. Yeter ki, çaresiz olduğumuza inanmayalım.


36 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


1/682
bottom of page