top of page
Roni MARGUİLES

Zeytin Ağacı






Roni MARGUİLES

*

Her geçtiğimde yanından bir zeytin ağacının sormak gelir içimden: Anlatsana ihtiyar, küçükken daha sen nasıldı bu topraklar, kimler geçer yanından, kimler giderdi?


Fenikeliler getirmiş diyorlar buralara seni. Tuzlu muydu Akdeniz’in suları o zaman da? Yakıcı mıydı böyle yine öğle güneşi? Neye benzer, neler düşünürdü Fenikeliler?



Uzun yaşamak kolay. Ya hatırlamak her şeyi? Sallayıp gövdeni zeytin toplayan insanların değiştiğini görmek yaklaşık otuz yılda bir, babadan oğula, izledikçe nesiller birbirini?


Her geçtiğimde yanından bir zeytin ağacının, düşünmeden edemem: yaslanıp yaşlı gövdesine kimler dinlenmiş, kimler uyuklamıştır acaba ılık bir yel eserken yapraklarının altında?


Sorasım gelir her defasında: Anlatsana ihtiyar, neler gördün, neler kaldı yüzyıllardan aklında? Nasıl insanlardı Haçlılar? Eski Yunanlılar? Korkunç muydu Aksak Timur denildiği kadar?



Evet, diye fısıldar yemyeşil yapraklar adeta: “Koca koca ordularıyla geçtiler önümden hepsi, gümüş kakmalı kılıçları, ipek takımlı atlarıyla. Geçtiler… ve gittiler ama işte, yoklar artık hiçbiri.

Buradayım ben hâlâ



35 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


1/706
bottom of page