top of page
Yazarın fotoğrafıNiyazi UYAR

YÜZBİRİNCİ YILINDA LOZAN

Güncelleme tarihi: 28 Tem









Niyazi UYAR*


Lozan, Türk halkının ittifak senedi, nikah akdidir. Bu ittifak, öyle bir ittifaktır ki, yaşamak için, var olmak için zorunlu bir ittifaktır. Bu bir nikah akdidir. “İyilikte, hastalıkta, iyi günde, kötü günde…” diye devam eden nikah memurunun temennisi gibi aynen Anadolu’da evlerin baş köşelerine asılan kutsal kitabın asılması gibi çerçeve içinde asılı duracak kutsal bir akittir.


Lozan, Türkiye Cumhuriyeti’nin tapu senedidir diye tanımlanan muhteşem bir adlandırmanın adıdır Lozan. Bu söz öbeği laf olsun diye söylenen sözden çok öte devlet olarak var olmanın gereğidir.


Millî Mücadelenin (1919-1922) zaferle sonuçlanmasının ardından İsviçre’nin Lozan şehrinde çok uzun görüşmeler, tartışmalardan sonra 24 Temmuz 1923 yılında imzalanan, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda tescillenmesinin adıdır Lozan!


Yurdumuzu işgal eden batı emperyalimizin şımarık çocuğu Yunanistan’ın işgal ettiği Anadolu topraklarından sürülüp çıkarılmasının tescilinin adıdır Lozan!


Bizi yurtsuz koymak, yok etmek isteyen, bizi bölmeye çalışan emperyalist devletlere karşı elde ettiğimiz zaferin adıdır Lozan!


Din, iman diye diye ülkenin geri kalmasının ve halkın yoksulluğunun baş sorumlusu din sömürücülerine karşı elde edilen zaferin adıdır Lozan!











Fransa’ya, batı devletlerine tanınan imtiyazlarla gelişimin önünü tıkayan, yer altı, yer üstü zenginliklerimizi sömürmenin dik alası olan kapitülasyonların yırtılıp atılmasının adıdır Lozan!    


Ulusal bir devlet olmanın olmazsa olmazı, saltanatın kaldırılmasının adıdır Lozan!

Barış görüşmelerinde, mücadeleci, kıvrak zekalı Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa’yı Türk tarihine, yarınlarımıza armağan eden antlaşmanın adıdır Lozan!


İşgale boyun eğmenin, teslimiyetin, topraklarımızın batı devletleri arasında pay edilmesi olan ihanet belgesi, sözüm ona Sevr antlaşmasının çöpe atılmasının adıdır Lozan. (Bugün Sevr’i kutsayıp Lozan'ı bir ihanet belgesi olarak gören aymazların olması, akıl alacak gibi değil, bunlar uluslararası teşkilatların piyonudur diye düşünmeden edemiyor insan.


Lozan’a hezimettir demek, insanın akli melekelerini kaybetmesi demektir. Evet On İki Ada, Patrikhane’nin statüsü, Kerkük Musul ve Osmanlı’nın borçlarının ödenmesi… konuları halledilememiş, doğru!



Peki üç kıtaya hükmeden Osmanlı’nın kaybettiği toprakları, Yeni Türkiye Devleti mi kaybetti, On İki Ada, 1912 de Balkan Savaşı sonrasında İtalyanlara bırakılmadı mı?

Peki Kurtuluş Savaşı yıllarında donanmamız var mıydı?

Peki On İki Ada için deniz savaşı nasıl olacaktı?

 Kerkük-Musul sorunu Lozan’da çözülemedi, bu sorun da aynen Hatay sorunu gibi milli bir mesele olduğunu söylemedi mi Mustafa Kemal?


 Kerkük -Musul sorunu tam çözecekken, İngiltere’nin desteği ile ayaklanan Şeyh Sait ve avaneleri Kerkük ve Musul’un elden gitmesine sebep olduğunu neden bilmezden gelir bu aymazlar?


Lozan ile ilgili sayfalar tutan bir araştırma yazısı yazılabilir, ancak yeni tip okur, uzun yazılardan ürküyor, o açıdan “deneme tarzında kısa bir metin olsun istedim. Bu yazıyı kaleme almamdaki temel maksadım, Lozan’ın yüz yıl sonra geçerliğini yitireceğini ve madenlerimizin çıkarılması konusundaki “gizli maddeleri,” olduğunu söyleyen sahtekarlara bir cevap olsun diyedir.


Bugün 24 Temmuz 2024. Aradan yüz bir yıl geçmiş. Bu yalan 1924’ten beri dahili ve harici bedhahlar tarafından söylene gelmektedir. Milleti yalanlarıyla oyalayan bu bedhahlar özür diler mi, Türk halkından merak ediyorum?










Soruyu kendim sordum kendim yanıtlayayım. Bu cenahın sabah akşam söylediği o kadar çok yalanına şahit olduk ki, hiçbir zaman özür dilemedikleri gibi, yalan üstüne yalan söylemeye devam ediyorlar.


Bağımsızlığın, özgürlüğün adıdır Lozan, yüz birinci yılında, yüz bir pare top atışları ile kutlanacak bayramın adırdır Lozan; kutlu olsun!


Atatürk'le, Cumhuriyet'le, Lozan’la nice yüz yıllara…

                                                                                                                

31 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


1/706
bottom of page