maviADA
- 30 Mar
maviADAlılar
Genelde Türk ve Dünya kültür tarihinin önemli isimlerini, özelde 2002'den bu yana yolu bir nedenle maviADA'ya düşenleri, YAZARLARI,...
1840
I
Bu nasıl gitmedir
ardına bakmadan
ıssız sokaklara sırtını dönerek
gezinirken tek başına
kentlerin orta yerlerinde
kentlerin orta yerinde yalnızlığa aldırmadan
daha dünkü sızı taptaze iken
onu katlamanın da bedeli olacak
şuracıktaki yarına uğranacaktı oysa
ya saklı aşklar
hiç olmamış saymak istediğin hani
onları seslenecektin
arka sıralarına dizelerin
dizelerin geçtiğin yerlerin
ateş böcekleri olacak
vicdanla donanmış olanlar
sendeleten sancıyla doluyken
gecelerin uyunmaz mevsimindeyiz
kan ter içinde, kağıt kaleme sarılı elin
sabırsızsın belli, sabırsız akıp giden yıllara
söyle haydi! haykırarak
hangi bilinmeze yolculuktur
suskunluğu yırtarak bağıra çağıra gidilen
II
erken uyanmak
erken söylemek
sevdalara dalıp
baskınına uğramak hissizliğin
çekip gitmek midir
hiçbir keşke önünü kesemez artık
bilinmeze yolculukların. öyle mi
öyle, dağları yakarcasına öyle
şair ölünce yalnızlığı kimsesiz mi kalacak
kimsesiz sokaklarda el avuç buz kesiyor
el avuç binlerce sokak canıyla göz göze
gecenin ve gündüzün karanlığında
sızının koynuna sarılı tüm günahsızlar
ancak şiirler sıkışıyor aralarına sımsıcak
günahlarını bağırdıkça cellatlara
ayazda, salgında, işkencede, savaşta
boranlardan azgın sürgünlerde göz kırpıyor
düne bugünler için iz bıkanlar
nefesini dizelere bırakıyor giden
her giden erken gidiyor acımasızca
gözleri gözlerde asılı kalıyor. veda etmiyor
el sallamıyor
kalan düne, güne ve yarına çakılıp kalıyor
sonra
geride kalanlara kalıyor kahrı yenilecek
lekelerden arındırılacak zorlu hayat
Comments