top of page
Aysu AFYONLU

Tutkunun Şairleri

Arthur Rimbaud'nun “Kâhin’in Mektupları” isimli eserinde henüz 17'sinde edebiyat öğretmeni Georges Izambarda yazdığı mektuplar yer alır ve orada şair der ki; “Je est un autre”, yani “Ben, bir başkasıdır” dedi. Bu cümle “Ben’im benim tanrımdır” anlamına da gelmektedir.

Kanımı yoğurdum. Görevim beni tanıdı. Mührü bozulmuş bir yüreğe artık sır verilemez

Yukarıda paylaştığım üç cümleyle susan, kısacık hayatında fark yaratan şiirleri ve aykırı bulunan yaşam şekliyle dünyaca üne sahip Fransız şair 'Arthur Rimbaud' 20 Eylül 1854 yılında Charleville’de doğmuştur. Şair sembolizm ve gerçeküstücülüğün en tanınmış isimlerindendir. Jim Morrison, Bob Dylan, Pablo Picasso ve daha pek çok sanatçıya ilham olmuş bir edebiyatçı olan Rimbaud yaşadığı zamanın dini ve ahlaki yapısına uymayan bir yaşam sürmesiyle de dikkat çekmiştir...Bu anlamda kendisi gibi şair olan Paul VERLAİNE ile yaşadıkları, en güzel şiirlerini yazmasına neden olan sıra dışı eşcinsel aşk şairin aykırı yapısını gözler önüne seren en uç örnek olarak verilebilir.


Bu denli aykırı bir yaşama aynı nitelikte eserler veren Rimbaud 10 Kasım 1891 yılında 37 yaşında kangrenden ölmüştür.


Cehennemde Bir Mevsim


Aldanmıyorsam bir zamanlar hayatım, önüne bütün gönüllerin açıldığı, yoluna bütün şarapların döküldüğü bir şölendi. Bir akşamdı dizimi oturttum Güzelliği-Terslik edecek oldu-İler tutar yerini bırakmadım ben de. Bayrak açtım adalete karşı. Aldım başımı kaçtım. Ey büyücüler, size ey bahtsızlık, ey nefret, hazinem size emanet. Azmettim, söndürdüm içerimde insan ümidi adına ne varsa. Bir yırtıcı hayvan amansızlığıyla atıldım üzerlerine boğayım diye cümle sevinci. Cellatlara seslendim, ısırayım diye ölürken mavzerlerin kabzalarını. Seslendim salgınlara, boğsunlar istedim, kan içinde, kum içinde beni. Tanrı bildim musibeti. Gırtlağıma kadar battım çamurlara. Cürmün ayazında kurundum. Hop oturup hop kaldırdım çılgınlığı. Bana baharın getirdiği iğrenç bir budala kahkahasıydı. Derken az önce işte, bir de baktım ki kıkırdamak üzereyim; aklıma eski şölenin anahtarlarını aramak geldi, dedim belki de yeniden heveslenirim. Hayırmış meğer o anahtarın adı-Anlaşıldı ben bir düşteymişim. 'Sen canavar kalacaksın...' falan filan... atıp tutmaya başladı başıma bu şirin hasırları ören şeytan. 'Ölümüne sürsün cümle iştahın, bencilliğin, cümle bağışlanmaz günahın.'

Ah, canıma yetti arttı-Kuzum şeytan, ne olur daha bir öfkesiz bakıver de benden yana ufak tefek, yolda kalmış alçaklıklar vara dursun, sen ki yazarda tasvir, öğreticilik vergilerinin yokluğuna vurgunsun, senin için kopardım lanetli gün defterimden bu uğursuz yaprakları.


Eleştirmenler ve edebiyatçılar Arthur Rimbaud'nun yaşam felsefesi ve buna bağlı olarak eser üretim aşamalarını üç döneme ayırmışlardır; birincisi şiddetin, el değmemiş hayvansı bir erkeğin, zapt edilemeyen kör bir dehanın dönemi...ikincisi simya arayışının, dönüşümün ve tinsel arınmanın dönemi...üçüncüsüyse karamsarlık ve acıyla yoğrulmuş, gizemli, görkemli, yalvaç bir susuş.


1995 yılında Agnieszka Holland tarafından yönetilmiş Rimbaud ve Verlaine’nin hayatından kesitler sunan biyografik türde çekilmiş olan Tutkunun Şairleri (Total Eclipse) filmini izlersek şairin yaşamına daha detaylıca göz atma ve biraz olsun anlama şansını bulabileceğimiz düşüncesindeyim.


Verlaine Replik : Böylece edebiyat dünyasına girmiş oldun.


Rimbaud Replik : Bu lanet şehrin en güzel yönü, lanet sanatçıları...kahrolası burjuvaziden daha burjuva olmaları.

Tutkunun Şairleri (Total Eclipse)




Oyuncular :


Leonardo DiCaprio

David Thewlis

Romane Bohringer

dominique blanc



SinematografiYorgos Arvaniti


Düzenleme : Isabelle Lorente



Yayın Tarihi : 3 Kasım 1995 (Amerika Birleşik Devletleri)


Süre : 111 dakika

Filmin Çekildiği Ülkeler : Birleşik Krallık, Fransa, Belçika, İtalya

Amerika Birleşik Devletleri


Dil : ingilizce

Bütçe : 6.780.000 €

Gişe : 340.139 ABD doları



111 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


1/706
bottom of page