top of page
Asiye A. YAZICI

Trabzon'un Kadim Yapıları

Güncelleme tarihi: 2 gün önce


Asiye ARSLAN YAZICI

*


Trabzon Opera Binası...

*

1912'de  Art Nouveau akımı. etkisinde yapıldı...

Atatürk, 1924 ve 1930 yıllarında oyun seyretti.

1958'de yol genişletilmesi için yıkıldı...


KÜLTÜR ve SANAT çalışmaları için çok amaçlı bir salon olarak Osmanlı zamanında İstanbul'dan sonra 1200 km uzakta Trabzon'da ülkenin 2. OPERA binası olarak inşa edildi.

Trabzon'un o zamanki ülke ekonomisindeki ve siyasetindeki rolünü anlatan güzel bir örnektir. İzmir'le beraber ülkenin en önemli kentiydi.

Ya şimdi?...


Arkada gözüken Boztepe'ye tırmanan yolun kıvrımlarına bakarak şimdiki Meydan Parkının sol üst köşesinde yer aldığını varsaydığım OPERA BİNASI Atatürk'ün iki Trabzon ziyaretinde oyun izlediği bir mekan olması nedeniyle de ayrıca değerliydi.


Uzun yıllar Sümer sineması olarak hizmet veren OPERA binası yol geçirmek için belediye tarafından alınan bir kararla yıkıldı. Belediye aldığı kararı hemen uygulayamadı, çünkü ödenek yoktu. Sonunda 1958'de yıkım tamamlandı.


Seksenli yıllara değin film izlediğim Kemerkaya'daki Sümer sinemasıyla ne ilgisi vardı bilemiyorum, işin uzmanına sormalı. bakarsın vesile olur burdan yanıt verir, çünkü o binayı gören çok insan hala yaşıyordur.


OPERA BİNASINI GETİREN ORTAM


İstanbul'daki ilk OPERAdan sonra ikinci operayı 1200 km uzakta Trabzon'a yaptıran özel koşullar vardır.

O yılların Trabzon'u Osmanlı için çok önemli bir liman ve ticaret şehridir.


Öncelikle denize paralel yüksek dağları nedeniyle kolayına sahile ulaşmaya olanak vermeyen Karadeniz, bir kaç yerinden doğal geçişler verir. Bunlardan en önemlisi tarihin ilk çağından beri Değirmendere'nin doğal akış yatağında yer alan Trabzon olacaktır.

M.Ö 401'de Ksenophon ANABASİS'de anlattığı Mezopotamya'da yenilen ve ricat eden onbin kişilik ordusunu Yunanistan'a götürmek için Trabzon'dan sahile indirmesi boşuna değildir; Trabzon o zaman bile güçlü , donanımlı, merkezi ve büyük bir yerleşimdir.


Bilinen Tarihi M.Ö 2000'li yıllara dayanan Trabzon, her dönem ana ticaret yollarına hakim zengin bir liman kenti olarak tanındı. Roma ve Bizans döneminden bu yana Rusya, Kafkas, İran ve Asya ülkelerine açılan yıllık ticari hacmi çok yüksek işlek bir limandır Trabzon. Bu ticari sahadaki rolü, çağlar boyunca giderek güçlenmiş ve zaman içinde Doğu Karadeniz Bölgesi’nde başta gelen transit ticaret merkezi haline gelmiştir. 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun en önemli beş ticaret şehrinden biri, hatta bazı yıllar İstanbul'dan sonra İzmir'le başa baş giden limanı olacaktır.


Benim çocukluğumda bile Trabzon'da bir çok ülkenin konsoloslukları ve elçilikleri bulunuyordu.

Öte yandan Osmanlının en gelişkin zamanında Yavuz gibi, Kanuni gibi saltanata aday şehzadelerin devlet işlerini öğrenecekleri bir uygulama okulu ve yaşam alanı olacak ve doğal olarak padişah çocuklarını tatmin edecek olanaklarla da donatılacaktır.


Bu çok yönlülük Trabzon'a ayrı bir zenginlik getirmiş, şehri değişik kültür ve ırkların kaynaşma, barınma yeri yapmıştır.


II. Meşrutiyet’in ilan edildiği 1908 yılından Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar devam eden dönemde kültür ve sanat çalışmaları, (1839-1876) Tanzimat yıllarındakiyle karşılaştırıldığında birçok yönden farklılaşır., özgürleşir. II. Abdülhamit döneminde sahne sanatları, basın ve yayın araçları üzerinde var olan baskı ve sansür 1908 yılından sonra çözülmeye başlar.


1908'den sonra Meşrutiyet’in özgürlükçü havası, dönemin ruhu, güncel, politik ve sosyal konuların konserlere, müzikallere ve tiyatro temsillerine de yansımasına neden olur. Sahneler hürriyet, meşrutiyet, ulus, devrim ve istibdat karşıtı, özgürlük yanlısı temalar içeren oyunları sergilemekle birlikte çeşitli konferans ve toplantıların yapıldığı propaganda mekânları olacaktır. Bu işlerlik ve hava Cumhuriyet yıllarında da sürecektir.


Trabzon OPERA BİNASI, Pilosyan Tiyatrosu ya da Turan/Yıldız/Şehir/Sümer/ Belediye Sineması


Bu ortam ve koşullarda var olan bir yapı ve temsil mekânı olarak ortaya çıkan Trabzon Pilosyan Tiyatrosu’nun varlığı aynı bağlamda değerlendirilebilir. Trabzon’da ilk sinema gösterimlerini 1909 yılında başlatan Bedros Pilosyan tarafından 1911’de sinematograf binası olarak kurulduğu aktarılan sahne, yalnızca bir opera salonu, tiyatro binası veya sinema sahnesi olarak değil, çok işlevli bir kültür mekânı olarak kullanılacaktır.




Yapı


Özellikleri


Art Nouveau akımının özellikleriyle inşa edilen yapı arka taraftan tek, ön taraftan iki katlıydı. At nalı şeklinde inşa edilen yapının 13 locası, girişte geniş bir salonu, üst locaların arkasında ise bir balkonu bulunmaktaydı.


Kullanılan Art Nouveau üslubuna bakarak yapının mimarının İtalyan asıllı ve II. Abdülhamit döneminde birçok eser veren mimar Raimondo D’Aronco olması ihtimali üzerinde durulur. Mimarın şef olarak görev yaptığı 1902 Torino Expo’sunda tasarlanan Belçika Pavyonu’nun formu ve dekoratif öğeleri, Trabzon’daki tiyatro/sinema binasına benzer özelliklere sahip olması da ayrı bir dayanak noktası olarak düşünülebilir. . D’Aronco’nun Osmanlı İmparatorluğu’nda görev yaptığı yıllarda Avrupa’daki işlerine karşın daha oryantalist öğeleri benimsemiş ve bu öğeleri kendi üslubunda harmanlamış olması, iki yapı özelinde yapılan karşılaştırma içerisinde akla yakın. Belçika Pavyonu neo-grekoromen özellikler taşırken, Trabzon’daki yapının formu ve süslemeleri daha organik unsurlara sahip. Yine de D’Aronco’nun Meşrutiyet yıllarında aktif olmaması, bu ihtimali zayıflatıyor.


TARİHÇE

Yapı, 1912 yılında (bazı kaynaklara göre 1908 Rumlar tarafından finanse edilerek Trabzon Meydan Parkı'nın doğusundaki bölgeye inşa edilmiştir.

Gazeteci Refik Ahmet Sevengil'e göre, bina bir Fransız şirketi tarafından yaptırılmış ve belediyeye terk edilmiştir. Her ne kadar binanın opera binası olarak inşa edilmediği iddia edildiyse de, yapıda opera temsillerinin verildiği bilinmektedir. I. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle beraber Azerbaycanlı kişiler tarafından sinema olarak işletmeye açılan opera binasında, Rus sanatçılar Şubat 1922'de Carmen operasından yer alan parçalarla bir gösteri sunmuştur.


Sevengil, Atatürk'ün binayı iki kez ziyaret ettiğini iddia eder. İddiaya göre Atatürk Trabzon'a 1924'teki ilk gelişinde eşi Latife Hanımla beraber Dört Cihar oyununu, 1930'daki ikinci gelişinde ise Mon Bey adlı piyesi 6 numaralı locadan izlemiştir.


1925 yılına kadar tiyatro ve müzik salonu olarak da kullanılan yapı, aynı yıl tamamen sinema salonuna çevrilmiş ve Turan Sineması adını almıştır.

.

Yıkım

1939 ve 1957'de yapının yıkılma teklifi belediye meclisinde konuşulmuş ama her iki seferde de kabul edilmemiştir. Turan Sinemasından sonra Yıldız Sineması ve Sümer Sineması adlarını alan opera binası, 1958'de 14 günde 30 işçi tarafından balyozlarla yıkılmıştır. Halka açıklanan gerekçe ise yol genişletme çalışmasıdır.


Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren Turan/Yıldız/Şehir/Belediye/Sümer Sineması gibi isimlerle anılan ve bu yıllarda çoğunlukla sinema gösterimlerinin yapıldığı yapının 1958 yılında yol yapım çalışmaları esnasında yıkıldığı biliniyor. Trabzon Belediyesi’nin 1958 tarihli meclis kararları ve tutanakları da bu yıllarda belediyeye ait olan sinema binasının ve “bitişiğindeki Muharrem Kahvesi’ne kadar olan kısmın” yıkımı hakkındaki bu bilgiyi doğruluyor:


“Şehir imar planına dahil yollarımızın genişletilmesine önem verildiği bir sırada şehrin merkezi vaziyetini teşkil eden ve o günkü motorlu vesaitin seyrüseferini tamamen güçleştiren ve aynı zamanda milli bayramlardaki toplantılara tamamen mani olan eski Belediye Sineması ile bu sinemaya bitişik Muharrem Kahvesi’ne kadar olan kısmın kaldırılarak amme hizmetine tahsisi artık bir zaruret hâline gelmiş bulunmaktadır.”


Tutanaklarda, binanın 1957 yılının Haziran ayında yıkılmasının önerildiği fakat belediyenin ekonomik nedenlerle yıkımı ertelemiş olduğu da belirtiliyor:


“[Binanın yıkılması] lüzumunu hisseden belediye, haziran devresi içtimaiyesinde buna teşebbüs etmiş ise de, belediyenin geçirdiği mali buhran dolayısı ile buradan temin edilen varidatın (kârın) devamına lüzum görmesi üzerine mezkûr mahallin yıkılmasını tehir etmiş bulunduğu, sayın arkadaşlarımın malumudur.”


Tutanak içerisindeki bazı ifadeler, Trabzon halkına ait arsa ve mülklerin kamulaştırılma çalışmalarının arttığı ve halkın bu durumdan hoşnut olmadığı 1950’li yıllarda, istimlak davalarını meşrulaştıran bir örnek olarak sinema binasının yıkıldığını ve halk menfaatine bu alanın açılmak istendiğini de düşündürmek istiyor.


“Bilindiği üzere belediyemiz bin bir müşkülat içinde vatandaşların mülkünü istimlak ve amme hizmetine kalbettiği bir sırada, şehir halkına numune-i misal olmak üzere şehir halkının sabırsızlıkla beklediği (...) meydan caddesi üzerinde bulunan ve [belediyenin] kendi mülkü olan işbu sinema ve buna bitişik Muharrem Kahvesi’ne kadar olan blokun (...) vatandaş hizmetine tahsisi (...) hususunda karar ittiharını teklif ve rica ederim.”


Son kısım aslında yapının 1958 yılının başlarında gerçekleşen yıkımını doğruluyor.

1950’li yıllar, ülkede birçok tarihi yerleşke ya da eserin yıkımına tanıklık etti, o binalar gibi Trabzon Opera Binası hiçbir iz bırakılmadan yok edildi.



Yıkıma Tepkiler


2020 yılında opera binasının yeniden yapılması konusunda talepler gelmiş ve bazı sanatçıları ücretsiz performans yapacaklarını belirterek yeniden açılma çağrıları yapmıştır:

  • Ali Poyrazoğlu, opera binasının yeniden yapılması halinde 5 kez ücretsiz gösteri yapacağını açıklamıştır.

  • Piyanist Burçin Büke, opera binası yeniden açılırsa 4 pazar günü resital vereceğini belirtmiştir.


8 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments


1/729
bottom of page