top of page
Yazarın fotoğrafıSemihat KARADAĞLI

SEVGİ

Kendi gölgesinden çıkmayan insan, kendi gövdesinin çapı kadar çevresine ışık verir. Dünyayı ancak o kadar aydınlatabilir. Güneş olmak için yüreğini ortaya koymak gerekir. Onun içindir ki denizde sürüklenen bir kum tanesi her gün dalgalarla boğuşken yorgun düşse de her gün bir yana savrulsa da özgürdür.

Kırlarda yetişen papatya, dağ başlarında püfür püfür esen rüzgârda salınırken, saksıdaki orkide hafif bir rüzgârda solar, güneşte rengi kararır.

Bahçede öten serçe özgürce başkasına muhtaç olmadan yemini kendisi bulurken, kafesteki tutsak kanarya başkasının kendisine su ve yem vermesi ile yaşar.

Kanarya tutsak olduğu için sahibini sever, oysa maviliklerde özgürce uçan, serçe her sabah kendi isteği ile penceremizi şenlendirir.

İnsan toplumu sevmeden, başka insanların acılarına duyarlı olmadan, bir tek insanı sevebilir mi?

Sadece bir tek kişiyi sevip topluma duyarsız kalmak sevgi midir?

Yoksa bencillik midir?

İnsan yalnız olduğu için mi sever birisini?

Yoksa sevdiği için mi yalnız kalır?

Oysa sevgi sevdiğinin gözlerinde, bir tebessümünde dünyayı kucaklamak değil midir?

Bir insanda dünyayı sevmeliyim ben. Doğan güneşi, kuşları, maviyi, denizi, doğayı, insanı ama en çok özgürlüğü dünyayı sevmeliyim.

Ben sevdiğim insanla özgür olmalıyım tutsaklığım sadece sevgi dolu yüreği olmalı.

(Semihat Karadağlı) 16.09.2019 İzmir


21 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


1/706
bottom of page