Yusuf Aksoy
*

Gelip geçenleri çok olur kıyılarından
bedenindeki ağır yükünü kimse bilmez
kimse bilmez nefes olduğunu
liman liman dolaşır ağrılarıyla
kirlenirken yaşam verdikleri
ahde vefa salt vicdana dairdir
bilinmez!
kalbe ilaç gibi gelirdi
Lorelei’ın çılgınca şarkıları
Main ve Ren’in suları kucaklaştığında
nehre saygı çağrısıydı belki şarkılar
saygıyı ganimet-i talan bilenler
arzularının kurbanı oldular
suyun bilinmez derinliklerinde
beton ve metal duvarlarla kuşatılan nehir
daha bir durgun akıyor son zamanlarada
balıklarının tümden öldüğü vakit
yerin ulaşılmaz dibine gizlenecektir
dolaşır Ren orta yerinde Almanya’nın
bir uçtan bir ucuna hayat verir
derin vadileri de aşarak düzler ovaları
yeşile bezer gözün aldığı muhtaç yerleri
kıyılarında babam da dolaşırdı
kâh coşar kâh susarak dolaşırdı
düşlerine küskün
memlekte hasret
anaya babaya ve kardeşe hasret
umuda yine de hep dosttu
gülerdi sessizce çocukları anlatırken
bu gittiğimde aradım babamın izlerini
Ren’e saygıyla seslendim
babamı tanıyorsun diye
yokluğunun sızısını duydu bence
durdu. hiç kımıldamaz oldu eli yüzü
sustu nehir, ben susunca yanı başında
griye döndü hava birden
nehre bakan gözlerim ıslandı
karardı gün durup dururken
gün ortası karanlık oldu babası gidene
yarım yüzyıl komşu oldu babam Ren’e
hiç incitmedi suyu ve hayat verdiklerini
nehir çok sadık bir dostunu yitirdi
izi izini bilenlerce hep takipte olacak
Comments