top of page
Fazıl SAY

Peki, Neydi O Ölen Hayallerim?

Güncelleme tarihi: 25 Oca 2022



Ocak 2008


Birkaç gün önce, sabahın erken saatlerinde, 7 yaşındaki kızım Kumru'yu okula uğurlamadan hemen önce, kahvaltıda televizyon seyrediyorduk...

Spiker gazete manşetlerini okuyordu:

"Zaman gazetesi" manşeti; "GÖBEĞİNİ KAŞIYAN ADAM!"

Her şeyden habersiz Kumru: "Baba, sen böyle bir laf mı ettin?" diye sordu...

"Evet kızım, evet... Ettim..." dedim...

"Ee?" dedi Kumru; "Benim de sırtım kaşınıyor!.."


* * *


Hayattaki en büyük hayalim, Kumru büyüyünce onunla beraber, baba-kız, çok büyük bir "KÜLTÜR VE FELSEFE FESTİVALİ" kurmak...

Mesela Patara'da...

Ya da Aspendos'ta...

Antik Anadolu usulü!

Öyle ya, dünyanın en eski medeniyet beşiği Anadolumuz!

On bin yıllık, belki daha da fazla!

Bu topraklar, en büyük ve en kapsamlı festival buluşmasını hak etmekte.

Öyle değil mi?

* * *

Salt ruhlar!

Salt bedenler!

Salt fikirler!

Gerçek sanatlar! Gerçek performanslar!

Gerçek tartışmalar! Gerçek kültürler!

Gerçek kavgalar ve gerçek barışmalar!

Biz insanoğlunun "ilerlemekten haz duyacağı", "insanoğlunun vardığı noktanın ötesine geçmenin en büyük değer görüldüğü" ortamlarda...


* * *


Akdeniz kıyısında. Yaz gecelerinde... Yıldızlar, galaksiler ve denizin hışırtısı ve de rüzgârın tatlı uğultusu eşliğinde...

İnsanoğlunun en büyük beyinlerinin her yıl toplandığı bu buluşma için dünyanın dört bir yanından akın akın gelen kitlelerin heyecanının gökkubbe altındaki yegane oksijen olduğu, felsefenin, dünya siyasetinin ve de sanatın en yüksek mertebede paylaşıma sunulduğu, yalan ve sahtekârlığın tamamen en diplere gömülmüş olduğu bir GERÇEK FESTİVAL!


Biz dünyalıların "yol kat etmesi" için...


* * *


Aşık Veysel fidanının, Mozart çiçeği ile yan yana var olabildiğine inanabilen bir evrende... Uzay...

Ah uzay!!!

30 sene önce ben Kumru'nun yaşında iken, uzayda yaşamak demekti 2008!

Uzayın derinliklerine gitmiş olmaktı,

Uzayı fethetmiş olmaktı!!!

2008!!!

Türban tartışması değildi!

Laiklik elden gidiyor endişesi değildi!

Felsefe ve sanatın, eğitim ve iletişimden dışlanacak olması değildi!

"Bütün detaylarda hezimet" değildi!

Hiç ama hiç bunlar değildi...

Anlatamam hüsranımı!

Anlatamam kelimelerle...

* * *

Şimdi bugün?

"Gittimdi", "gitmedimdi", kimle neyi tartışacağım?

20 yıl sonra, genç ve güzel kızıma, "KAYBETTİM" demenin yanında???

Hitit'ti, Likya'ydı, Osmanlı'ydı, cumhuriyetti... 2'nci cumhuriyet veya 22'nci cumhuriyetti?

Akdeniz kıyısında... Yaz gecelerinde...

"KAYBETTİM KIZIM" diyecek olduktan sonra...

/


Etiketler:

14 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


1/706
bottom of page