Konstantinos Kavafis
- maviADA
- 7 saat önce
- 2 dakikada okunur
maviADA
*

Konstantinos Kavafis, Çağdaş Yunan şiirinin önde gelen isimlerinden biridir. O zamanki kayıtlara ne kadar güvenilir bilemiyoruz ama tarihlere göre doğum gününde ölen ender şairlerdendir.
29 Nisan 1863- 29 Nisan 1933
*
Tanrının Antonius'u Bırakması
*
K. Kavafis
*
Gece yarısı ansızın duyarsan
eşsiz ezgilerle, naralarla
görünmeyen bir alayın geçtiğini
boş yere ağlama talihin döndü,
hiçbir iş başaramadın, her düşün
boş çıktı diye.
Nicedir hazırmış gibi, bir yiğit gibi,
Hele kendini aldatmaya kalkma, deme ki
bir düştü bu, belki yanlış duydum;
böyle boş umutlara kapılacak kadar alçalma,
Nicedir hazırmış gibi, bir yiğit gibi,
böyle bir şehre layık olan sana yaraşırcasına,
kararlı adımlarla yaklaş pencereye;
duygulanarak dinle, ama korkakların
yanıp yakılmalarıyla değil,
son bir kez doya doya dinle o sesleri,
o gizli alayın eşsiz çalgılarını,
sonra veda et ona, yitirdiğin İskenderiye'ye.
Çeviren: Cevat Çapan
(29 Nisan 1863- 29 Nisan 1933)
*
Şiirin Hikayesi
Kavafis
Tanrının Antonius'u Bırakması şiirinde;
Plutarkhos'un Parallel Yaşamları'nda Marcus Antonius'un İskenderiye'de Octavianus (sonradan Augustus) tarafından son kez kuşatılma hikâyesine gönderme yapar. Bu Marcus Antonius'un Kleopatra ile beraber intihar etmeden önceki son savaşıdır.
Plutarkhos'a göre Octavianus'un saldırısının arifesinde, gecenin bir yarısı birdenbire çeşitli enstrüman sesleri görünmez bir geçit töreni olarak uyum içinde şehrin içinden geçer. Bu oluşan mistik sesler, Antonius'un koruyucu tanrısı Dionysos'un (Bacchus) onu terk ettiğinin bir işareti olarak algılanır.
Şiirin başlığı Plutarkhos'un metninden bir alıntıdır.

Konstantinos Kavafis
(29 Nisan 1863- 29 Nisan 1933) Çağdaş Yunan şiirinin önde gelen isimlerinden biridir.
Yaşam öyküsü
1863 baharında İskenderiye'de doğdu. 1850 yılında Mısır'a yerleşen İstanbul-Yeniköy kökenli Pedros Kavafis ile Harikleya Fotiyadi'nin dokuzuncu çocuğuydu. Kavafis 7 yaşındayken babasını kaybetti (1870). Babası arkasında eski sıhhatli günlerine nazaran pek bir şey bırakmadı. Aile 2 yıl sonra 1872'de Birleşik Krallık'a gitti. Konstantinos, eğitimini burada sürdürdü. Babadan kalan şirket 1876 bunalımı sonrasında, erkek kardeşlerin de tecrübesizliğinin etkisiyle batınca aile 1880 yılında İskenderiye'ye geri döndü. Kavafis İstanbul'da yaşadığı 1882-1885 yıllarında, Bizans ve Helen tarihini inceledi, demotiki olarak bilinen halk dilini burada tanıdı.
İskenderiye'ye döndükten sonra Su İşleri Bakanlığı'nda uzun yıllar kâtiplik yapmış, İskenderiye Borsası'nda simsar olarak çalışmıştır. Ömrünün son yıllarında gırtlak kanserine yakalanan Kavafis 29 Nisan 1933'te İskenderiye'de yalnızlık içinde ölmüştür.
İlk şiirleri 1903'te Yunanistan'da yayımlandı.
Bir yıl sonra 14 şiirden oluşan ilk kitabını çıkardı. 1907'de Nea Zoi (Yeni Hayat) adlı edebiyat dergisinin çevresinde toplanan genç sanatçılarla ilişki kurdu. 1910'da birinci kitabını 12 şiir ekleyerek yeniden yayımladı. 1911'den ölümüne dek şiirlerini dergilerde yayımlayan Kavafis'in 154 şiiri toplu olarak 1935'te yayımlanabildi. Bütün şiirleri 1963'te gün yüzü görebildi. En önemli şiirlerini 40 yaşından sonra yayımladığı için kendisini "yaşlılığın şairi" olarak nitelendirmiştir.
Kavafis "Tanrının Antonius'u Bırakması", "İthaka" ve "Barbarları Beklerken" şiirleri başta olmak üzere konularının çok büyük bir bölümünü tarihten almıştır. Onun asıl ilgi alanı olan Helenistik dönem ve Bizans, bir kahramanlar çağı değil, karmakarışık olaylar, nedensiz gibi görülen savaşlar, uydu krallıklar, sürgün edilmiş kukla krallar, politik dalgalar, kıskanç, tutkulu sanatçılar çağıdır. Doludizgin bir cinsellik bu örgünün dokusuna işlenmiştir.
Comments