GASSAL

SAVAŞ SARICA

*

Düşünün, yaşınız 19-20, elinizde bir çiçek durağın birinde sevgilinizi bekliyorsunuz ya da yaşınız kemale ermiş ölümcül bir hastalığın pençesinde doktora koşuyorsunuz ? Yan tarafa bir bakıyorsunuz ki kocaman bir afiş , münasebetsiz bir soruyu burnunuza dayamış: GASSALINIZ KİM?

Nasıl hissedersiniz?

Tek cümlelik boş pano sizi şaşırtıyor, dehşete düşürüyor, darmadağın ediyor, düşünmeye zorluyor.

İSTANBUL durakları onla dolu.

İlk görüşümde bendeki hal o.

Ne uyanık girişimciler var diyorum, nereden vuracaklarını çok iyi bilen yeni türedi girişimciler bunlar, sanki zihninizi okuyorlar. Bir kez çengele takıldım ya kafa yoruyorum, toplumsal etik üzerine muhakemem uzun sürüyor.

Ne önemi var ki kimin gassalınız olacağının? Kim denk gelirse, tazyikli Terkos suyunu basacak etinize... Piri Pak edecek sizi, arınacaksınız..

Öyle bir dönem mi başlayacak yoksa, aile hekimleri gibi kadrolu gassaller?..

Sonunda öğreniyorum ki GASSAL diye bir filmin reklamıymış, İyi ki bir tabut getirip dikmemişler.

Salt ilgi çekmekse amaç; hakkını vermeli; yaratıcısı kimse iyi akletmiş; paranın allahı yok...

Yine de ordan oraya taşıyor beni GASSAL; düşünüyorum

Bedendeki kiri çıkarmak kolay! Yıkayanın ve suyun miktarının ne önemi var!

Ya ruhlardaki kir? Ruhları yıkayan bir gassal da var mı?

Yaşarken; eline, beline, diline hakim olmamışsan; haram yiyip kin ve nefret kusmuşsan, fitne ve dedikodu yapıp iftira atmışsan, kalp kırıp incitmişsen ölünce; kimin nerede, nasıl yıkadığının ne önemi var!

Bunlardan uzak durmuşsan; merhametli ve vicdan sahibi isen zaten temizdirsin ve ruhun her zaman abdestlidir..

Okyanusların sularında yıkasalar ne fayda; yine de çok kirlisindir..!

İyice kirletilmiş şu yaşamda ne kadar temiz kalınır ne kadar pisliğe bulaşmadan yaşam sürülür bilinmez. Mesele yaşarken temiz, güzel bir yaşam sürmektir helâlinden. Yoksa ölünce; toprağa karışacak, yılanın çıyanın, börtü böceğin yiyeceği bedeni yıkayacak olanı ön plana çıkararak bunun kaygısı ile yaşamak değil mesele.

" Alınmış abdestim aldırırlarsa,

Kılınmış namazım kıldırırlarsa,

Sizde Şah diyeni öldürürlerse,

Ben de bu yayladan Şah'a giderim"

... . . Pir Sultan Abdal