top of page
1/2

İNSAN BU

Güncelleme tarihi: 4 saat önce

 




 





Şenol YAZICI

*

 


O hem cennet, hem cehennemdir.

 

İnsan sözünü ettiğimiz; tarihi yaratan, yazan o…

Evreni yaşanılır kılan ya da onu bir cehenneme çeviren "EŞREF-İ MAHLÛKAT yani egemen yaratık; ECCE HOME. Yani hem en soylusu, hem en soysuzu olabilen...

a-12

Onu cahil bırak, bir siyasete, bir kavrama köle yap; Haşhaşilere taş çıkarsın... Ona öğret, ahlak işle, kalbini ve beynini keşfetsin, kendini yok ederek seni ve tüm insanlığı kurtarsın... Öyle çelişki yumağı, öyle pragmatik...

 

Hem alçak, hem en soylu; hem kahraman, hem hain; hem Lükres Borjuva, hem Kraliçe Viktorya… Onda her şey, insanlığın tüm halleri var, der Montaigne; her insan, tüm özellikleri üstünde taşır. Onu her yönüyle ele almak, hem olanaksız, hem de gereksiz bir emek. Neye inanırsanız inanın, ister Darvin’e, ister yaratılış söylencesine, yaşayan türlerin içinde insan sezme, düşünme, anlatma ve yaratma yeteneğiyle en karmaşığı, ama en görkemlisi de; eşrefi mahlukat.

b- 12.

Bir milyon yıllık tarih, on bin yıllık uygarlık, kırk bin yıllık Home Sapiens; insan…


Bu heybetine karşın denilebilir ki kelebekler de dahil türlerin en zayıfıdır da… Ortalama yetmiş yıllık ömrünün kesintisiz otuz yılını muhtaç yaşar. İlk yirmi yıl yaşama hazırlanır, son on yıl ölüme, arada yıkımlarla düşkün geçen zamanı da eklersek, yetmişlik bir ömürde hırpalanmamış elde ne kalırsa o, işte güçlü insan.


Olgun İnsanı Tanrının yansıması sayan Tasavvuf düşüncesi bir yerde eksikti, insanda tanrısal güç yoktu. Ama kullanmayı bir başarabilse var olanlar, sınır tanımaz bir büyüklüğe ulaşabilecek güçlerin çekirdekleri olacak...

 

O hem cennet, hem cehennemdir.

c-12

Onda zorla öğrendiği, ama iyi benimseyip uğruna dövüştüğü onursal değerler; sevgi dostluk, hümanizma, dürüstlük ve erdem vardır; onda hayvan yanından emanet, ama hala çok güçlü yarar, çıkar, kuşku, haset var; onda eğitimle kazanılmış değerler, yurtseverlik, sorumluluk var. Bu değerlerin çoğu birbiriyle kıyasıya çatışır da. Hep kendini düşünmesi ilkel "sağ kalma" içgüdüsünün sonucuyken, yiyeceğini başkasıyla paylaşırken gelişmiş, öğrenen ve uygardır da…

 

İnsanda bir başka yetenek daha var: Empati. Kendine başkasının gözüyle bakabilme, kendini başkasının yerine koyabilme gücü. Tek başına bu bile, bir insanın her insan olabilmesi ya da tüm insanlığı temsil etmesi değil midir?


İnsan bu işte

d-12 

İnsan, aynı zamanda yaşadığı ortamla ve çevresindeki her şeyle, canlı cansız bakmadan yoğun ilişkiler kuran, anlayan, hisseden, müdahale eden, kavga eden ve onu açıklamaya çalışan bir canlı. Öte yandan başkalarıyla zorunlu ilişkiler kuran sevecen bir yaratık…


Öyle böyle değil o; hep var olanı kullanmıyor, olmayanı yaratıyor ; sürekli düzenden geçinen değil, düzene katkıda bulunan, dünyayı evi bilen de o.


İnsan, tüm bunları anda ve süreçte yaparken başta kendiyle, sonra çevresiyle çatışıyor, savaşıyor. Aynı yanılgılardan ve yenilgilerden bıktığından kendine ders alacağı bir tarih yaratır. Başlangıçta tek derdi, kendini ve soyunu yeni benzer felaketlerden korumakken, zaman içinde bu doğal dürtü onu yaşamı irdelemeye, anlamaya ve açıklamaya, hatta dünyayı güzelleştirmeye götürecektir.


Kuşkusuz tıpkı yaşamak varolmak için gösterdiği olağanüstü gayreti bu konuda da sergileyecek, kendini açıklamak, meramını anlatmak, istediğini almak için yazı gibi üstün araçlar, gelişkin bir dil de olduracaktır.

 

Bütün bu kazanımla bugünkü dünyayı kuran kültürü oluşturacaktır.

 

İşte İNSAN.

 

 

 

 

34 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


1/681
bottom of page