top of page
Yazarın fotoğrafıYusuf AKSOY

İLK KİTAP HEYECANI

Güncelleme tarihi: 11 Kas 2022

Uzun zamandır yazdığım ve beklettiğim şiirlerimin önemli bir kısmı Kasım 20021 de Klaros Yayınları tarafından IŞIĞIN İZİNDE adıyla kitaplaştı. Şiirler bir bölümü maviADA dergimiz başta olmak üzere birçok dergide yayınlanmıştı. Henüz yayınlanmayanları da bir hazine gibi saklıyorum.

2020 sonbaharında iki kitap hazırlığı yapıyordum. Biri farklı konularda makalelerden oluşan bir kitap, diğeri ise şiir kitabıydı. Babamın rahatsızlığı ve ardından hiç beklenmedik şekilde kaybı beni derinden üzdü. Böylelikle basıma yönelik çalışmalarımı bir yıla yakın ertelemiş oldum. ‘Yazılarım’ dosyasında beklettiğim kitap dosyam bir süre daha bekleyecek. Ancak şiirlerim okuyucuyla son haftalarda buluştu. Yakın okuyucularım da benim gibi heyecan içindeydiler diye düşünüyorum.


Kitabımın basım kararı, yayınevi ile görüşme ve basım süreci bir heyecan fırtınası olarak geçti. Çoğu kez zaman ve mekândan bağımsız ve rast gele kâğıtlara yazdığım daha sonra ise olgunlaştırarak yeniden ürettiğim şiirlerim önemli bir emek sürecinden geçmiş oldu. Sonuçta kitabınızı elinize aldığınızda tatlı bir ödüllendirme hissi oluşuyor insanda. Bu his aynı zamanda okuyucuda da oluşsun, diye ilk şöylesi ve imza etkinliğimi 4 Aralık 2021 olarak planladım. Kitabımı okuyucuyla birinci elden buluşturmak için ‘Şöylesi ve İmza Günü’ duyurusuyla duyurdum. Birbirinden farklı nedenlerden dolayı kitaba, özellikle şiir kitaplarını okumaya karşı ilginin azaldığını düşündüğüm bir dönemde böyle bir etkinliği çok önemsedim. Salgının hala sürdüğü ve yüz yüze buluşmalara insanların tedirgin yaklaştığı bir dönemde toplu etkinlik yapmak beni kaygılandırmıyor da değildi. Diğer taraftan şiiri savunma ve şiir ile seslenme güdüsü de beni cesaretlendiriyordu. Şöylesi ve İmza etkinliğimin olacağı haftayı meteoroloji yağmurlu gösteriyordu. Yağmuru ve onun oluşturduğu atmosferi çok sevdiğim için bu durum beni hiç olumsuz düşünmeye itmedi. Ancak etkinliğe gelmek isteyen insanları nasıl etkileyeceğini merak ediyordum: ‘Şiir dolu bir davet acaba ıslanma riskine değer miydi?’ meraka değerdi.


Dört gün boyunca özellikle gündüzleri daha yoğun yağan yağmur etkinlik gününde iyice şiddetini artırdı. Biz ailecek bu etkinliği önemseyenlerin "çok yağmur vardı..." diyeceklerine hiç ihtimal vermiyorduk, yanılmadık. Şiir’e ve dostluğa değer verenler, azıcık ıslanmayı bahane etmediler.


Kitabım dolayısıyla yapacağım ilk ‘Şöylesi ve İmza’ etkinliği için İzmir Gaziemir’de şirin bir mekân olan Viyana Kafe’yi seçmiştim. Çağrıma karşılık veren şiir severlerle yüz yüze gelmek mekânı daha da ısıttı. Benim heyecanımın aynısını tüm şiir severler dostların yüzünde de görmek mümkündü. Heyecan ve tebessümler şiire dairdi aslında. Bu görüntü özelde şiire genelde ise sanata ilginin rengârenk bir resmiydi. Konuklarım arasında on ve on üç yaşlarından yetmişli yaşlara kadar şiir severler vardı. Deyim yerindeyse yediden yetmişe bir grupla buluşma gerçekleştirmiş oldum. On yaşındaki Mina anı defterime: “Elmalı pasta ve şiirler çok güzel”. On üç yaşındaki Ecrin” Ben de buradayım.” ve yaşça en büyük ancak bizim kadar genç(!) Mehmet Nur: “Yazma ustalığın kadar, okuyucuya ulaşabilme ustalığı da gösterebilmelisin.” cümleleriyle benle hem dayanıştılar hem de yeni sorumluluklar yüklediler.


Bu dayanışma dolu sıcaklık karşısında ”Ah, kimselerin vakti yok/Durup ince şeyleri anlamaya” diye hüzünlenen sevgili Gülten Akın ne kadar mutlu olurdu, diye de gülümsedim. Söyleşimin son cümleleri Nazım Usta’dan oldu: “Matematik, sibernetik, fizik, müzik, tüm bunlar, eninde sonunda, sadece, insanlar şiir okumayı öğrensinler ve anlasınlar diye gereklidir.” Şiirin değiştirme, dönüştürme gücünün farkındayım. Elimden geldiğince bu güç ile dost kalıp dayanışacağım…


91 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

コメント


1/706
bottom of page