Hilmi Yavuz ve Şiirlerinden Seçmeler
- Nurten Bengi Aksoy
- 14 Nis 2021
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 30 Nis 2024
Nurten B. AKSOY
*

Akşamın Yarısında
Herkes öteki gibi duruyor… akşam da durduğu yerde durmuyor artık; Yolcu yolu kuşatıyor durmadan; Kapanıyor ‘Zaman’ denen karanlık…
Hiçbir şeyde yok gibi ve her şeyde var; Sıkışmış birileri ara yerde; Kalbim! Durma yetiş eski yazlara! Nedense bir durgunluk var saatlerde…
Her şey nasıl da bütündü bir zaman: Şimdi bahçe eksik, güllerse yarım; Kar yağar, hüzün bile yok… Ve nerdesiniz, Ah, evet nerdesiniz, yok saydıklarım?
14 Nisan 1936’da İstanbul’da doğan Hilmi Yavuz, Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki eğitimini yarıda bıraktı. İngiltere’ye giderek bir müddet BBC’nin Türkçe bölümünde çalıştı.

Yollar ve Zaman
Sen bir yalnızlığı koşup gittin de Bir yerde buluşulur diye, belki de…
Elbet buluşulur orda, o yerde… Bir hüzün töreniyle kutlanır Bulunur bir şeyler ve saklanır Saklanan zaman mı yoksa yol mudur? Aranır bahçelerde ve şiirlerde
Kim bilir ki dündür, olgundur kalbimiz Yollarsa her zaman biraz küskündür Yokuşlarda ve inişlerde… Zamandır seni sardığım kumaş Bekledin, örtülsün ki yavaş yavaş…
Erguvandın, kayboldun dile gelişlerde
Londra Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. Türkiye’ye döndükten sonra çeşitli yayınevleri, gazete, dergi ve ansiklopedilerde çalıştı. Saygın üniversitelerde hocalık yaptı.

Ay Doğar
Ay doğar Bir ay doğar umarsız gözlerinden Bir ay batar bedir Allah Ya kara bir kırbaç gibi vur beni küheylânlara Ya beni öldür Allah
Dünyada Nerede olursa olsun dünyada Senin umarsız gözlerin Kanlı bir avuç zehir Bir de yangınlı yaz akşamlarıyla bir gelir Ya da
Senin umarsız gözlerin Mahzun eşkıya ateşleridir Tutuşur rüzgârlı bayırlarda
İlk şiirleri Kabataş Erkek Lisesi’nde edebiyat öğretmeni Behçet Necatigil yönetiminde çıkan “Dönüm” dergisinde yayınlandı. Bu dönemde daha çok İkinci Yeni akımının etkisinde imgeci şiirler yazan Hilmi Yavuz, sonraki yıllarda gelenekçilikle çağdaş bir bakışı kaynaştıran, biçim ve özün dengelendiği bir düzey sergiledi şiirlerinde.

Yalnızlık Bir Tarihtir
Yalnızlık bir tarihtir ikimiz Dururuz odalarda bir giysi gibi En kalın soluklarla çekiyor ipi Kim bilir kimlere kalmışlığımız
Yalnızlık bir tarihtir… sen misin Bir geçmişi sürüp giden ak turna? Ya benden önceydi ya da çok sonra Bir halk türküsüne gül olan sesin
Yalnızlık bir tarihtir onlarla Gök dediğin iki kuşun arası Ey ilk yazlı gülüşlerin sonrası Ansızın donuyor gül, bakışlarda…
İslam mistisizmi ve özellikle de tasavvuftan yararlanarak kendine özgü bir sözcük dağarcığı geliştirdi. Şiire çok emek veren, az ve zor yazan sanatçı 20 yılda sekiz şiir kitabı çıkardı.

Doğunun Bebeleri
Doğunun bebeleri taş bebek
Değildir; say ki onlara cefa
İnce yaralı bir gömlek
Ve ninniler en çok akşamları zor
Say ki onlar ağlarken lor
Say ki gülerken çökelek
Doğunun bebeleri taş bebek
Değildir; yaşmaklı Siirt’i
Kınalı Van’ı
Sılayla gerdeğe girercesine
Geçip gurbetin çobanı
Ölüm, güz üşüşür yüzlerine
Ay, gecenin şark çıbanı
Doğunun bebeleri taş bebek
Değildir; acıyı trahom,
Gündüzü emek
Gülüyse bir gelecek için kullanır
Say ki anaları ova, babaları dağ
Ve emzikleri tüfek
Şiirlerini kapalı bir anlayışla, çeşitli imgeler ve mecazlarla kaleme alan şairin yazdığı şiirlerinin “Güzel mısralar haline dökülmüş bilmeceler” olarak adlandırılması da bundandır.

Yolculuk ve Gül
nerde o sarısabır, safran ve sarı sesi akşamın? duymak sanki bir gülün yolculuğu gibidir bahçeden sana doğru; gelsin, bilsin ve sensin, yağdığın o yağmuru alıp gidensin işte, daha ergin bir yaza… bahçemde yer kalmadı, her taraf tıka basa yaşlı yazlarla dolu… orda, elbet o çölün ortasında yabansı, ürkek ve sanki garip bir şeyler duyuyorum… sesler, şeyler? ölünün son gördüğü o gülü çağrıştıran, -nedense… ben yine bahçemleyim, bu belki kendimleyim mi demek? yolcu ten’dir, eğer yollar bedense…
Yahya Kemal’den sonra Divan şiirine en çok yönelen ender sanatçılardandır. Büyük bir geleneğimizin olduğunu düşünen sanatçı, şiirlerinde Divan ve Halk şiirinden esintilere yer vermiştir. Deneme türünde de önemli eserleri vardır.

Bütün O Aşkları Yazdı Da Ne Oldu
Bütün o aşkları yazdı da ne oldu Gülleri çocukları denizleri tuttu da elinden Hep bir ceviz yaprağı gibi belirdi ince yüzü Bırakılmış gemilerin su kesimlerinden…
Comments