top of page
Yazarın fotoğrafıZeliha AYDOĞMUŞ

Hepimiz Bu Devletin Sanatçısıyız - Neşet Ertaş

Güncelleme tarihi: 26 Eyl 2021


“Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, ayrıca bir devlet sanatçısı sıfatı bana ayrımcılık gibi geliyor”


Bozkırın Tezenesi; Neşet ERTAŞ bu sözleriyle, Süleyman DEMİREL'in başbakanlık yaptığı dönemde kendisine verilmek istenen Devlet Sanatçılığı ünvanını kabul etmeyecek kadar gösterişsiz, bir o kadar da halktan biriydi.


"İlimsizlik bilgisizlik yüzünden Cehalet hortlayıp çıkar mı çıkar Sevgisizlik saygısızlık yüzünden İnsan insandan bıkar mı bıkar."


Anadolu Kültüründeki Abdal Müziğinin son temsilcisi Neşet ERTAŞ'ın, Hacı Bektaş-ı Veli gibi, Yunus Emre gibi, Mevlana gibi...Yıkmak değil, gönül yapmaktı derdi.


Abdallık geleneği ise; yaratıcı hariç her şeyden vazgeçmeyi, görünüşe değil görünüşün ardındaki öze kıymet vermeyi, gönül kırmamayı, can incitmemeyi ve insan ruhuna zarar verecek her türlü olumsuz duygu, düşünce ve davranışlardan kaçınmayı merkeze alan bir düşünce sistemi ve yaşam biçimidir.


Abdallar, Türkler’in Orta Asya’dan Anadolu’ya yaptıkları göç sırasında Anadolu’ya yerleşmişlerdir. Orta Anadolu Abdalları’nın yakın döneme kadar elekçilik, kalaycılık, köçeklik ve sünnetçiliğin yanında, daha eski dönemlerde destancılık ve hikayecilik gibi meslekleri de sürdürmüş olması, Abdalların bilinen en eski dönemlerden itibaren Türk yaşantısından bazı izleri yansıtmaları açısından da oldukça önemlidir.


Şu Garip Halimden Bilen İşveli Nazlım

Göynüm Hep Seni Arıyor Neredesin Sen

Tatlı Dillim Güler Yüzlüm Ey Caylan Gözlüm

Göynüm Hep Seni Arıyor Neredesin Sen


Ben Ağlarsam Ağlayıp Gülersem Gülen

Bütün Dertlerimi Anlayıp Göynümü Bilen

Sanki Kalbimi Bilerek Yüzüme Gülen

Göynüm Hep Seni Arıyor Neredesin Sen


Sinemde Gizli Yaramı Kimse Bilmiyor

Hiçbir Tabip Yarama Merhem Olmuyor

Boynu Bükük Bir Garibim Yüzüm Gülmüyor

Göynüm Hep Seni Arıyor Neredesin Sen



Neşet Ertaş, UNESCO tarafından Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında yapılan ulusal envanterlerden Yaşayan İnsan Hazineleri Türkiye Ulusal Envanterine alınarak yaşayan insan hazinesi kabul edilmiştir. Aynı zamanda 25 Nisan 2011 tarihinde İTÜ Devlet konservatuvarı tarafından fahri doktora ödülüne layık görülmüş, bağlamadaki tavrı ve türküleri konservatuvarlarda ders olarak okutulmuştur.


Neşet ERTAŞ’ın sanatını ve sanatçı kimliğini yücelten etken, müziğin özünü, ruhunu kavrayan birinin, hiçbir yapmacıklığa gereksinme duymadan, olduğu gibi kendini, özünü ve hissettiklerini saza, söze dökmesidir.


Neşet ERTAŞ'ın, türkülerinde de geçirdiği mahlası ''Garip'' tir. Bozlağı, feryat, ağıt olarak tanımlayan sanatçı, bu mahlası ise şöyle açıklar, “Soyadı yokken bize Garipler derlermiş. Gerçekten de biz garip, yani ezilmiş, hor görülmüş, Abdal diye nitelendirilmiş, aşağılanmışızdır. O gariplik bende kaldığı için garibim diyorum” der.


Son olarak, tüm ayrıştırma ve aşağılamalara karşı durarak ne diyordu Garip Neşet;


''Kadınlar İNSANdır, biz İNSANoğlu.''


Ozanımız dokuz yıl oldu dünyamızdan ayrılalı, anısına sonsuz saygıyla.


Neşet ERTAŞ; Türk halk ozanı, abdallık geleneğinin son büyük temsilcisi. "Bozkırın Tezenesi" olarak tanınır. 1950'li yıllardan itibaren yaptığı plaklarla özellikle Orta Anadolu türkülerini ve bozlakları kayıt altına aldı.


  • Doğum tarihi ve yeri: 1938, Çiçekdağı, Kırşehir, Türkiye

  • Ölüm tarihi ve yeri: 25 Eylül 2012 (74 yaşında), İzmir, Türkiye

  • Evliliği: Leyla Ertaş

  • Ebeveynleri: Muharrem Ertaş


Derleyen : Zeliha AYDOĞMUŞ


Kaynak : İnternet


56 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


1/706
bottom of page