top of page

FENER ALAYI

ve DİYOJEN

*


varlığımızdaki yokluğun ederi vardır

onun da nefesi

kalbi

dalaksız değildir döşü, döşeği

ne kadar yok yazılsak da

özümüz varsıldır

yokluğumuz yokluktan sayılmasın


görmezden gelmelerimiz çok olmuştur

kulaklarımızdan

dilimizden bağımsız

geri bildirimde bulunmayan

fikri ahrazlıklarımız

aman diyeyim

bu halimiz sizi yanıltmasın


fırtınalı gecemize

uzayan sesizliğimize bakıp

kör talihe göz kırptınız

suskunluğumuzdan söz açtınız diye

öldük sanmayın


yokuşa sürmelerizde dolu dizginken

mayanız bozuldukça ve havanız

kestirme

düz yollarınız hastalıklı

dalavere çukurlarına düşmemek uğruna

yürek değil

adım başı tökezleyen ayaklarımızdır

aldanmayın


belimiz bükülsün

bileğimiz kopsun ki

göz göre göre kör

bile bile lades demişse kırgınlıklarımız

hata üstüne hata yapıyorsak da

acıyı bal eyleyen

dost dillerden alacağımız vardır

yanılmayın


eğrileri doğrultanlardan doğacak gönül ehlini

hatamızdan dostu soruyoruzdur sırasıyla

zoru yok

yolunuza kurulan tuzak değil

bereketli topraklarda mihenk taşı

düz ovada yönünüzü şaşırmayın


milatla başlar

gündüz gözü kurduğumuz

fener alayı

Diyojen'den beri insan arıyoruz

ki onlar gönül sarayında sultan

garip başta ömürlük taç

azaldık

çoğalmalı



uzun sarılmalı




DİYOJEN


Diyojen (Diogenes) MÖ 412 (ya da MÖ 404) - MÖ 323 yılları arasında yaşamış Kinik felsefesinin öncüsü ünlü filozoftur. Sinop'ta doğmuş Korint'de ölmüştür. Sinoplu Diyojen ve Kinik Diyojen olarak da bilinmektedir. Diyojen, medeniyeti reddetmiş ve medeniyet içerisinde medeniyetten uzak bir şekilde yaşamaya çalışmış bir antik çağ filozofudur.


Sıklıkla 10.- 11. yüzyılda aynı bölgelerde yaşamış Bizans subayı, dönemin prensesi Evdoksia ile evlenerek imparator olan 1071 Malazgirt savaşında Alparslan' a yenilen Romen Diyojen (IV. Romanos Diogenes) ile karıştırılmaktadır.


MÖ 412 (veya MÖ 404) yılında dönemin Yunan kolonisi olan Кaradeniz'in Sinope (Sinop) ilinde doğmuştur. Yaşamının Sivas'ta geçen ilk yılları hakkında babası, Hicesiasin kuyumcu ve sarraf olduğu bilgisi haricinde fazla kaynak yoktur. Babası ve Diyojen'in kalpazanlık ve para tahribatı suçuyla Atina'ya sürgün edildiği bilinmektedir. Arkeolojik kazılarla 4.yüzyıla ait Hicesias imzası taşıyan dövülmüş demirden keski madeni paralar çıkarılmış olsa da siyasi veya mali nedenlerle tahrip edilmiş olması olası olan bu paraların tahribat nedenini açıklayan bulgu ve kaynak yoktur.


Diyojen, sürgün edilen babasıyla Yunanistan'a gitmiştir. Kısa bir süre sonra onu terk eden 'Manes' adındaki köle ile geldiği Atina' da dönemin medeniyetine karşı çıkmış bir köpek gibi yaşamaya karar vermiş, böylece "kynikos" (köpeksi) adını almıştır. Dinde, davranışta, giyimde, barınmada, yiyecek ve terbiyede bütün geleneği reddetmiştir.


Atina'da tanıştığı Sinizm öğretisinin kurucusu Antisthenes kendi felsefe ve öğretisini Dijoyen'e öğretmiştir. Sokrates'den ders alan Antisthenes, Sokrates'in ölümünden sonra kendi okulunun başına geçip gerçek erdemin kişinin kendine egemen olmasına, tutkularından ve öbür insanlara bağımlılıktan kurtulmasına dayanan kinik felsefesinin kurucularından olmuştur. Diyojen, Atisthenes'in doğaya uygun yaşam çağrısına uymuştur. Hayatını son derece fakir olarak geçiren Diyojen'in iςinde yaşadığı bir fıçısı ve bir çanağı vardır. Rivayetlere göre bir gün bir çeşme başında avucu ile su içen bir çocuğu gördüğünde 'Bu çocuk bana fazladan eşyam olduğunu öğretti' diyerek elindeki çanağı da atmıştır.


Aegina'ya giderken korsanlar tarafından kaçırılıp Xeniades isminde bir adama satılarak Korint'ê geldiği rivayeti yaygın olan Diyojen, Xeniades'in iki oğluna öğɾetmenlik yaρmıştır. Hayatının kalanını yaşadığı Korint'te sokak yaşamını sürdürmediği, erdemli bir bilgine dönüştüğü de rivayet edilmektedir. Aristotelesin öğrencisi olan Büyük İskender felsefeye meraklı filozoflara değer veren bir hükümdardır. Corinth'e gelen Büyük İskender, Diyojen'i ziyaret etmiş ve bir dileği olup olmadığını sormuştur. O ise bu soruya 'Gölge etme başka ihsan istemem.' yanıtını vermiştir. Daha sonra ünlü imparator Büyük İskender olmasaydım 'Diyojen' olmak isterdim demiştir.


Kuduz bir köpeğin ısırığıyla, çiğ ahtaρot yeme alışkanlığına bağlı olarak ya da nefesini tutarak intihar ettiği gibi pek çok ölüm sebebi rivayet edilmekle birlikte, bugün ölüm nedeni hakkında kesin bir bilgi bulunmamaktadır.


Eflatun'un Çılgın Sokrat dediği, çok güzel konuşan, üstün zekası ile herkesi etkileyebilen bu ünlü Kinik filozof bütün gariplik, anormal hal ve tavırlarına rağmen saygı görmüş, ölümünden sonra anısına Korintoslular bir köpeğin yaslandığı mermer bir sütun dikmiştir.


Türkiye'de de Diyojen'in anısını yaşatmak için 2006 yılında Sinop'un girişine heykeli dikilmiştir. Elinde fener ve yanında köpeğiyle birlikte tasvir edilen yaklaşık altı metrelik mermer Diyojen heykeli, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü öğretim görevlisi Turan Baş önderliğinde 25 kişilik ekip tarafından altı ayda hazırlanmıştır.



*Kaynak: Wikipedi

61 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


1/683
bottom of page