maviADA
- 30 Mar
maviADAlılar
Genelde Türk ve Dünya kültür tarihinin önemli isimlerini, özelde 2002'den bu yana yolu bir nedenle maviADA'ya düşenleri, YAZARLARI,...
1840
6-7 Eylül Olayları, 6 Eylül 1955 akşamı İstanbul ve İzmir’de DP Hükümeti ile çeşitli devlet kurumları tarafından organize edildiği sanılan halk kitlelerinin Atatürk’ün Selanik’te doğduğu eve bomba atıldığına dair düzmece haberi bahane göstererek Rum ve diğer azınlıklara ait ev, işyeri ve dini yapıları iki gün boyunca talan etmesi suretiyle gelişen pogromun adı olup, İstanbul Rumlarınca “Eylül’de Olanlar” anlamına gelen Septemvriana (Σεπτεμβριανά) adıyla anılmıştır.
6-7 Eylül, azınlık yurttaşlarımızın olaylarının, İstanbul’da yaşayan gayrimüslimlere saldırıların düzenlendiği ve ‘tarihi utanç’ olarak nitelendirilen olayların 69. yıl dönümü.
İstanbul’da yaşayan gayrimüslimlere saldırıların düzenlendiği ve ‘tarihi utanç’ olarak nitelendirilen 6-7 Eylül olayları hafızalardaki yerini koruyor.
Olaylarda İstanbullu gayrimüslim azınlıkların evleri, iş yerleri, okulları, kiliseleri, haçları ve değerli eşyaları yakılarak tahrip edildi.
1954’te Kıbrıslı Rumlar, dönemin İngiliz sömürge yönetimine karşı bağımsızlık mücadelesi başlatmış, Yunanistan’daki hükümet ise Kıbrıs halklarının kendi kaderini tayin hakkı konusunu Birleşmiş Milletler (BM) gündemine taşımıştı.
Kıbrıslı Rumların, adanın Yunanistan’a bağlanması fikri gündeme getirildiğinde ise adadaki Türk ve Rum halklarını karşı karşıya getirmişti.
Bu sürece paralel olarak 1955 yılında Türkiye’deki medya tarafından İstanbul’da yaşayan Rum halkına karşı nefret söylemi içeren haberler yazılıyor; basında İstanbullu Rumların nasıl refah içinde yaşadıkları ve mutlu oldukları, Batı Trakyalı Türk azınlıklarla karşılaştırılıyordu. Bu da iki halk arasında tansiyonun giderek yükselmesini körüklüyordu.
1954’te kurulan Kıbrıs Türktür Cemiyeti, Kıbrıs meselesinin ‘millileşmesi’ adına önemli bir hamle olmuş, bu konu üzerine kamuoyu yaratmak için İstanbul’da ve diğer büyük şehirlerde çalışmalar yürütmüştü. Cemiyet dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından da destekleniyordu.
5 Eylül 1955’te Selanik’te bulunan Atatürk’ün evine bomba koyulması Türk kamuoyunda büyük yankı buldu.
Prof. Dr. Ayhan Aktar, Yunan polisinin yaptığı araştırmaya göre bombayı Yunanistan’daki Türk azınlığından Oktay Engin’in koyduğunu ve 6-7 Eylül olaylarından 5 yıl sonra kurulan Yassı Ada Mahkemeleri sırasında Engin’in Türk istihbaratı adına çalıştığını ileri sürdü.
Dönemin gazetelerinden İstanbul Ekspres 6 Eylül’de, İstanbul sokaklarında “Yazıyor! Atatürk’ün evinin bombalandığını yazıyor" ile büyük bir yankı bulmasının ardından Cumhuriyet tarihinde 'kara leke' olarak anılan 6-7 Eylül saldırıları tarih sahnesinde yerini aldı.
Atatürk’ün evinin bombalandığı haberi üzerine akşam saatlerine doğru Taksim Meydanı'nda toplanmaya başlayanlar, slogan ve afişlerle İstiklal Caddesi’ne doğru ilerleyerek Rum dükkanlarını tahrip etmeye başladı.
Gayrimüslimlerin dükkanlarının yağmalanması ve saldırı olaylarının kontrol altına alınamaması sebebiyle 6 Eylül gecesi sıkıyönetim ilan edildi.
6-7 Eylül olaylarının neticesinde Türkiye’de, özellikle İstanbul’da yaşayan, binlerce Rum ve gayrimüslim ülkeyi terk etmek zorunda kaldı, mallarına el kondu.
コメント