Deliorman Ağzı
- Mehmet GÜMÜŞ
- 2 gün önce
- 3 dakikada okunur

MEHMET GÜMÜŞ
*
Halime Yıldız'ın araştırması sonucu derlediği kitap elimizde: "Kuzeydoğu Bulgaristan Türk Ağzı: DERLEME SÖZLÜĞÜ"
Kitabı okudukça Annemizin sesini duyar gibiyim.
Kitap bir derleme, sokak sokak yürünerek, komşu komşu dolaşarak oluştu. Dağ bayır geze geze kelimeleri buldu.
"Çocuktum, ufacıktım
Top oynadım acıktım.
Buldum yerde bir erik
Kaptı bir Ala Geyik
Geyik kaçtı ormana
Bindim bir ak doğana
Doğan, yolu şaşırdı
Kaf dağından aşırdı
Attı beni bir göle
Gölden çıktım bir çöle
................
Ziya Gökalp"
Ak doğan Halime Yıldız'ı Kaf dağının ardına bir göle attı. Yani Deliormana... Ata yurdu Deliorman, atalarımızın yurdu Deliorman, yüzlerce yılı yaşadıkları orman gölü, sevgilerini, sevinçlerini türküye döktükleri sevgi ormanı; yoksulluk ve acıların gözyaşı ile oluşan hüzün gölü, aşklarını karşılıklı atışma ile dillendirdikleri, gençlik coşkusunun delicesine yaşandığı Deliorman; yüz yıllar ve bin yıllar içinde oluşan konuşma dili kendi içinde Türkçe'nin köken kelimelerini taşıyor.
Türkçe'nin ağız gözelerinin yurdudur.
"Büyük Bozgun" yaşayan büyüklerimizin özlem, göç ve bu hicranlı anıları konuştukları kelimedir. İşte bu kitabın oluşumu bu kelimelerin kayıt altına alınmasıdır.
Yeni derleme çalışmaları içinde kaynak olmasıdır.
Hayal edin.
500 yıl önce böyle bir kitabın hazırlandığını düşünün! Ne kadar güzel bir Türkçe dil varlığımız oluşurdu: Deliorman Ağzı
"TDK sözlüğü: Ağız böyle tanımlıyor
Dil bilimi; Aynı dil içinde ses, şekil, söz dizimi ve anlamca farklılıklar gösterebilen, belli yerleşim bölgelerine veya sınıflara özgü olan konuşma dili
Müzik; Bir bölge ezgilerinde görülen özelliklerin tümü"
Konuşma sesini fizik üzerinden incelediğimizde ses tellerinde çıkan hava titreşimleridir. Oluşan ses dalgaları şiddet, tını ve frekansa sahiptir. Bu üç özellikte değişme ses karakterimizi belirler. Bu titreşimlerin değişkenliğini ses frekansı ayırt eder.
İnsanlık tarihi gelişiminde insanlar önce konuştu ve resim çizdi. Nüfus artışı ile birlikte konuşmayı işaret haline dönüştürdü.
Hiyografiler ve çivi yazıları en güzel örnekleridir.
Sonuçta ortak kullanım alfabe oluştu.
Aynı dili konuşan insanlar zaman içinde çeşitli olaylar sonucu birbirinden ayrıldılar.
Ayrılan guruplar konuşmaya devam etti. Yeni coğrafyada yaşam olayları farklı anlatıma göre yeniden düzenlendi. Böylece konuşma dilinde farklılık oluştu. Gruplar küçük ise ağız olarak kaldı. Gurup büyük hale geçti ise lehçe haline dönüştü.
Lehçenin gözeleri ağızlardır.
Türkçe'nin gözeleri ise lehçelerdir. Bir lehçe belli bir coğrafyada doğal gelişme oluşturur. Böylece Ana dile dönüşür. Amerikan Kızılderililerin dili böyle oluştu.
Dil üzerine akademik çalışmalar oldukça arttı. Lehçeler ile ilgili güzel eserler veriliyor.
Her bir lehçenin içindeki gözeleri tanımlama ise oldukça zor oluşuyor.
Asya , Avrupa, Amerika, Afrika'da konuşulan Türkçe lehçeler ve anadiller için en az 3000 üzerinde ağız çalışması oluşması gerekir.
Bir de bu ağızların ezgileri var.
Türkçe yeryüzünde derya deniz bir dil.
Ziya Gökalp lirik Alageyik şiirinde çok da güzel bu enginliği anlatıyor.
Himalaya dağlarından Alp dağlarına Kilimanjaro dağından Ant Dağına uzanan bir coğrafyada hem konuşuluyor hem de yazılıyor.
Bu coğrafyada insanlar kıtalar arası göçler yapıyor. Bu göçler ile kelimelerde taşınıyor.
İnsanlar yer yüzünde yüz yıllardır ticaret yapıyor. Tokyo dan Londra'ya uzanan bir İpek yolu var.
Kuzeyden Sibirya'dan başlayıp güneye giderken İstanbul ve Çanakkale boğazından geçip Afrika'daki Kilimajaro dağı ve Güney Afrika'ya giden bir deniz ve kara ticaret yolu var.
Bütün bu büyük ticaret coğrafyasinda kullanılan ortak kelime bir eylemi anlatıyor.
PAZAR ( BAZAR( Farsça)) ÇARŞI.
BAZAR doğal değişim ile PAZAR oluyor. Türkçe'nin kelimesine dönüyor.
Pazar gözesi tek kelimelik ağız oluyor.
Kuzeydoğu Bulgaristan Türk Ağzı kitabın 161. Sayfasında: Pazar
...
pazaa: pazar
pazaalamak: pazarlamak
Pazaalık: pazarlık
Pazaalıksız: pazarlıksız
Bir gözede dört konuşma kelimesi ve dört anlam olarak yer almaktadır.
Türkçeleştirme yapılmış "pazar" kelimesini dünya dillerinde digital ortamda ararsanız çok büyük çoğunluğunda pasar, pazar, BAZAR, bâzââr, carsi, carshi olarak görüyoruz. Bir kısmında market olarak karşılığı çıkıyor. Bütün dünya alış - satış yerini bu kelime ile tanımlıyor.
Düşünce ve emeklerin karşılığını bulmuş.
Kaynak arayanlar, araştırmacılar için bulunmaz bir hazine Anadil Derleme Sözlüğü kitabı.
Yazarımız Halime Yıldız önsözde yazdığı cümle çok kısa ama deryayı anlatıyor.
" İnsanın dili eviymiş"
Tebrikler.
Düşünce ve emeklerinize...
Comments