top of page
Niyazi UYAR

BU IŞIK


Yüreğimde bir ateş,

Öyle bir yandı,

Öyle bir yandı:

Her yanım aşka kesti.


Ay oldu,

Yıl oldu,

Prometheus’un kutsal ateşi,

İşte öyle bir ateş!


Bu ateş mutasvvıfın aşk ateşi.

Yandı…

Yanıp durmakta hala ilk günkü gibi,

Ta oradan tutmakta yalımı,

Her gün, her an yakıp geçmekte.


Bu ateş bir ışık.

Bu ışık, aşkla demlenmekte,

Bu ışık, sevda ile çoğalmakta,

Bu ışık, öyle bir ışık işte!


Bu ışığa

Eylem’i,

Selin’i,

Şafak’ı,

Ersin’i

Nefes olmakta...


Bu ışık, ta o yıldan,

Uludağ’ın yamacından beri parıldamakta.

O ekim’den beri ışıldamakta.


Bu ışık,

Adı sanı ile

Altmış dört numarası,

Beyler Sokaktaki evleriyle,

Aydınlatıp durmakta yüreğimi.


Bu ışık Bektaşi cemindeki semah,

Mevlevi ayinindeki ritüel.


Bu ışık, Yunusça bir sevgi,

Pir Sultanca bir kavga,

Bu ışık,

Mahsunice hem barış, hem mücadele.


Bu ışık Erciş Lisesi’nde

Ruhan,

Cemil,

Fatma,

Neslihan…


Bu Işık, Piri Reis’te,

Gülşah

Berna,

Ecevit!

Bu ışık Yılmazların Murat’ı, Celâl’i,


Bu ışık, İstanbul'da

Deniz,

Naim,

Beki,

Bu ışık,

Ayla,

Bella,

Selda,

Semih’tir.


Bu ışık hiç sönmeyecek,

Bu ışık cumhuriyettir,

Serap’tır,

Serpil’dir,

Bu ışık Ömer’dir.


Bu ışık işte benim.

Ben bir cumhuriyet öğretmeni,

İrfan ordusunun sıra neferi.


Bu ışık Mustafa Kemal,

Bu ışık Beyazıt’tan Taksim’e yürüyen Denizler,

Bu ışık tam bağımsız Türkiye’dir…



177 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


1/706
bottom of page