top of page
1/2

Ben Bir Ağaç Olsaydım


Ben bir ağaç olsaydım

Bilge bir zeytin ağacı olmak isterdim

Siyah yeşil tanelerle insanları doyururdum

Sıksalar da canımı

Acımı sızdırmazdım

Çocuklara masal anlatırdım

Rüzgâr gibi uğuldarken

Dört bir yandan silah sesleri

Barışı taşısınlar diye dört bir yana

Hiç çekinmeden

Güvercinlere dallarımı bağışlardım


Bir ceviz ağacı olurdum

Görkemli dalları ile

Gökyüzüne uzanıp

Bulutlarla sohbet ederdim.

Çocuklara salıncak kurardım dallarımda

Şen kahkahalarını dinlerdim


Söğüt ağacı olurdum

Dere boylarında

Kuşlar yuvalanırdı dallarımda

Aşıklar saklanırdı kuytuluklarda

Deli gibi çağıldayan dereye

Rüzgâr ile dans eden yapraklarımın ezgisi katılırdı


Boş ver herkes yine yalancı bahara aldanmış desin

Duymazdım söylediklerini

Kara kışa kafa tutan

Spartaküs Badem


Olurdum

Tebessüm ettirip doğaya

Bembeyaz çiçeklerimle

Sevgiyi nakış nakış işleyip

Savaş açardım kötülüklere


Leylak olurdum

Baharın kokusu yayılırdı geceye

Türküler çağırırdı kuşlar dallarımda

Aşıklar koparıp çiçeklerimi

Kur yapardı sevdiklerine


Mimoza olurdum

Sarı, sapsarı çiçeklerle

Kadınların saçlarında

Direnişe geçerdim bir bahar akşamında


Bir gül ağacı olurdum dikenleri olmayan

Bülbülle sohbet ederdik sabaha kadar

Acıyan yaralarını yapraklarıma sarıp

Şakımasında uyurdum


Baharı düşlerinden öpüp

Kışı kandıran erik ağacı olurdum

Kelebekler kuşlar arılarla sohbet eder

Mahmur gözlerimden öperdi güneş


Belki de

Ay ışığı öpünce gözlerinden

Geceyi delen kokusuyla

Bir uçtan bir uca raks eden

19 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

YAŞLI

Comments


1/682
bottom of page