top of page
1/2

Aşure


NEDİR

Kaynağında dini motifler de olan AŞUREnin Türk kültüründen olup olmadığı tartışmalı olsa da en yaygın, en paylaşımlı ve en eski bir tatlı olarak yeri vazgeçilmezdir denilebilir. Aşure, tahıllar, meyveler, kuru meyveler ve kuruyemişlerden oluşan bir karışımdan yapılan bir tatlıdır.

Çok kültürlüğün getirisi doğal olarak çok malzemeli, çok tariflidir de...


MALZEMELERİ, NASIL YAPILIR, KÖKENİ ve HİKAYESİ


Malzemeler:

Aşurenin belirli bir tarifi yoktur. Bölgeler arasında farklıklar gösterir.[6]

Geleneksel olarak en az 7 maddeden oluşması gerektiği söylenir. Bazıları adından dolayı 10 madde ile yapılması gerektiğini söyler. Aleviler ise hep 12 madde kullanarak aşure yapar.


Bunlar arasında buğday, arpa, pirinç, fasulye, nohut, pekmez, hurma pekmezi, nar pekmezi, pancar suyu, hurma, kayısı, incir kuru üzüm ve kuş üzümü gibi kuru meyveler, badem ve fıstık, fındık, ceviz, çam fıstığı ve susam gibi kuruyemişler yer alır. Bununla birlikte, aşureye derinlik katmak için portakal, limon ve limon kabuğu eklenebilir. Anason, çörek otu tohumu, erik mahlebi, nar taneleri, kakule, tarçın, karanfil, hindistan cevizi ve yenibahar garnitür olarak kullanılabilir ve bazı çeşitleri , gül suyu veya portakal çiçeği suyu ile tatlandırılır.


Tarifi hiçbir hayvansal ürün içermemesi itibarıyla vegandır ve Türk mutfağının en bilinen ve popüler vegan tatlılarından biridir.


BELLİ TARİFİ OLMAYAN AŞUREDEN BİZ 15 KASELİK BİR TARİF HAZIRLAYALIM.

MALZEME LİSTESİ:

(15 Kaselik)

  • 2 su bardağı aşurelik buğday

  • 2 yemek kaşığı pirinç

  • 2 su bardağı haşlanmış nohut

  • 2 su bardağı haşlanmış fasulye

  • 150 gram kuru kayısı

  • 150 gram kuru incir

  • 150 gram kuru üzüm

  • 1 su bardağından biraz az fındık

  • 2 litre su (buğdayları pişirmek için)

  • 4 litre sıcak su (su azaldıkça eklemek için)

  • 1 tatlı kaşığı karanfil

  • 1 çay bardağı su (karanfili kaynatmak için)

  • 1,5 su bardağı sıcak süt

  • 3 su bardağı toz şeker

  • 1 fiske tuz

  • 1 fiske karabiber

HAZIRLAMA
  1. İlk olarak nohut ve fasulyeyi ayrı ayrı haşlayalım.

  2. Buğdayı yıkayıp, tencereye alalım, üzerine kaynar su ekleyip 10 dk kaynatalım. Çıkan sarı suyu süzelim. Aynı işlemi bir kez daha yapalım ve suyunu süzelim.

  3. Daha sonra üzerine 2 litre kadar su ekleyip, 50 dk kadar buğdayı kaynatalım. (Dilerseniz akşamdan iki kez kaynatıp, suyunu süzerek daha sonra sıcak suda sabaha kadar bekletebilirsiniz. Akşamdan ıslatırsanız, 15 dk kaynatmak yeterli olacaktır.).

  4. Kuru kayısı ve kuru inciri küçük küçük doğrayalım.

  5. Ardından doğradığımız bu meyveleri ve kuru üzümü geniş bir kaseye alarak üzerine sıcak su ekleyelim ve bekletelim.

  6. Arada gerektikçe sıcak su eklemeyi ihmal etmeyin. Suyu azalan buğdaylarımıza biraz daha sıcak su ekleyelim.

  7. Yaklaşık 50 dakika kadar kaynattığımız ve yumuşayan buğdaya yıkanmış pirinç, pişmiş nohut, haşlanmış fasulye, küçük doğranmış kayısı, incir ve kuru üzümün de suyunu süzerek ekleyelim ve 15 dk kadar kaynatalım.

  8. Küçük bir cezve içerisine karanfil alalım ve suyu da ekleyerek 10 dakika kadar kaynamaya bırakalım.

  9. Bu sırada suyu azalan buğdaylarımızın üzerine tekrar sıcak su ilave edelim.

  10. Son olarak süzgeçten geçirdiğimiz karanfil suyu, fındık, sıcak süt, şeker, isteğe bağlı tuz, karabiber ekleyerek karıştıralım ve yaklaşık 15-20 dk daha kaynatalım.

  11. Hazırladığımız aşuremizi tek tek cam kaselere bölüştürelim. Biz bu ölçüler ile 15 kase aşure elde ettik.

  12. Aşure kaselerde soğumaya yüz tutunca, üzerini fındık, ceviz, fıstık, kuş üzümü, kuru üzüm ve nar taneleri ile süsleyebilirsiniz. Afiyet olsun.



Türkiye ve Balkanlar'daki Müslümanlar, Aşure Günü'nün gerçekleştiği Muharrem ayında aşure yaparlar. Geleneksel olarak, Nuh, Büyük Tufan'dan sonra karaya ayak bastığında elinde kalan son malzemelerle bu tatlıyı yapmıştır. Aşure, bu günü anmak için büyük miktarlarda yapılır ve alıcının dinine veya inanç sistemine bakılmaksızın bir barış ve sevgi teklifi olarak arkadaşlara, akrabalara, komşulara, meslektaşlara, sınıf arkadaşlarına ve diğerlerine dağıtılır. Aşure, ağır ve kalori bakımından zengin doğası nedeniyle geleneksel olarak yılın soğuk aylarında yapılır ve yenirdi.


Ermeniler, aşureyi Noel pudingi olarak Yeni yıl kutlamaları için yaparlar.


Tarihi

Rivayete göre Nuh'un Gemisi Ağrı Dağı'nda durduğunda, Nuh'un ailesinin özel bir yemekle kurtuluşlarını kutladığı iddia edilir. Erzakları neredeyse tükenmek üzere olduğundan, geriye kalanlar (özellikle tahıllar, kuru meyveler ve benzerleri) birlikte pişirilerek bir puding, yani şimdiki aşure denen tatlıyı yaparlar.


Türk aileleri bu olayın anısına aşure yaparlar.[2] Türk ve Bosnalı mutasavvıflarda (özellikle Bektaşilerde) aşure, sağlık, şifa, güvenlik, başarı ve manevi beslenme için özel dualarla hazırlanır. Aşure fakirlere, komşulara, arkadaşlara ve akrabalara dağıtılır.[3]

Evliya Çelebi'nin Seyahatname kitabında "Aşure, Muharrem'in onuncu günü yapılması gereken bir aştır." der.[4]


Alevi kültüründe, Kerbela Savaşı'nda Hüseyin'in öldürüldüğü günde aşure pişirilmesi ile aşurenin hiçbir hayvansal ürün içermemesi arasında bağlantı kurulur ve şiddetin genel olarak protesto edildiği ifade edilir. Aleviler, her sene aşurelerini pişirip konu komşu ile paylaştıkları Muharrem ayında 12 gün boyunca etin tüketilmediği bir oruç tutarak öldürmenin her türlüsünün (besin için kesilen hayvan dahil) şiddet olduğunu kabul ederler.


Ermeni ve Rum kültüründe de vardır. Ermeniler, 6 Ocak'ta "anuş-abur" yaparken; Rumlar, buğday, kuru üzüm ve bal ile yaptıkları "koliva"yı kilise kapısında dağıtıp ortasına bir mum diktikleri bir tabakla mezarın başına yerleştirmektedirler.


Ermenistan'da aşure, nar taneleri ile süslenebilir ve gül suyu ile tatlandırılabilir. Noel'de komşularla paylaşılır. Genellikle kuru meyveler, fındık ve narlarla süslenmiş Noel Pudingi, Yeni Yıl masasının en önemli parçasıdır.[5]


Çeşitleri

Osmanlı mutfağındaki çeşitleri

Osmanlı sarayında aşure sütlü ve süzme olarak iki çeşit pişirilmiştir.[7]


Süzme Aşure

Buğdayın piştikten sonra süzülerek sadece helmesinin kullanıldığı aşureye süzme aşure denir. Osmanlı mutfağında bulunan aşure çeşididir. Sarayın lezzet bakımından en ünlü aşuresi 1870 yılında Sultan Abdülaziz'in annesi Pertevniyal Sultan'ın pişirdiği "süzme saray aşuresi" dir.


Sütlü Aşure

Osmanlı mutfağında bulunan aşure çeşididir. Sütlü aşure bilinen aşure malzemelerine bir miktar sütün ilavesi ile yapılır.[7]


Türkiye'deki yörelere göre çeşitleri

Türkiye'de birçok bölgede yöresel aşureler mevcuttur. En meşhurlarından birisi, İstanbul'da yapılan süzme saray aşuresidir.[8] Bunun dışında, Malatya,[9] Isparta,[10] Muğla,[11] Ordu[12] ve Rize'de[13] de yapılan aşure çeşitleri bulunmaktadır.


Etimoloji

Aşure kelimesi Arapça "onuncu" anlamına gelen Arapça: عاشوراء ʻĀshūrā’ , kelimesinden gelir. [4] Türk geleneğinde bu yemek daha çok Muharrem ayının 10'unda veya Hicri Takvim'de Muharrem ayının 10'undan sonra yapılır. Muharrem ayı ile olan ilişki sadece İslami inançlarda değil, aynı zamanda İslam öncesi inançlarda da önemlidir, bazı Sami hikâyeleri de bu aya atıfta bulunmaktadır.


DERLEME

Etiketler:

12 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


1/682
bottom of page