top of page
Yazarın fotoğrafımaviADA

Aramızdan Bir Kimse

Güncelleme tarihi: 15 Şub 2022



NURİ TANER'LE

EDEBİYAT VE SANAT ÜZERİNE SÖYLEŞİ



YALOVA'NIN KÜLTÜR, SANAT YAŞAMINDA ÖNEMLİ BİR YERİ OLAN

DUAYEN ŞAİR, YAZAR, ARAŞTIRMACI, EĞİTİMCİ


Nuri Taner,

29 Şubat 1952, Ozanlar köyü / Ağrı doğumlu.

Folklor araştırmacısı, şair ve yazar, eğitimci .


İlk ve ortaöğrenimini Ağrı'da gördü (1971) ve Anadolu Üniversitesi'ni bitirdi. Ağrı, Silivri ve Yalova'da ilkokul öğretmenliği yaptı, 1997’de emekliye ayrıldı. Yalova’ya yerleşerek kitap, kırtasiye ticareti ve yayıncılık yaptı.


İlk şiiri 1968 yılında gençlik dergilerinden Hey’de; sonraki yazdıklarıyla dönemin bir çok dergisinde yer aldı. Çeşitli seminerler ve sempozyumlara katılarak bildiriler sundu. Bildirileri ortak kitaplarda, masalları ders kitaplarında yer aldı. Edebiyatçılar Derneği üyesidir.

Roman, çocuk romanı, şiir, astroloji, masal, efsane, tarih, fıkra, araştırma, inceleme dallarında 80'den fazla eseri olan Nuri Taner, Yalova Araştırmaları , Şiir Bülteni, Yalova Öykü... adlarında dergiler de çıkardı.

Şimdi Yalova'da yaşıyor, Yalova Şairler ve Yazarlar Derneğinin(YAŞAD) başkanlığını yapıyor.

Fuat Özgen - Nuri TANER

Fuat Özgen

-Hocam edebiyata ve araştırmacılığa yönelmeniz nasıl olmuştur?


Nuri Taner

Öğretmen bir babanın öğretmen çocuğu olmak herhalde temel etki... 1964 yılından başlayan bir kitapçı dükkânında büyüdüm. Kitap almaya gelenler “Bu nasıl bir kitap?, Ne okuyalım?” gibi soruları beni okumaya, kitaplarla ilgili bilgi edinmeye, edinen bilgileri aktarmaya zorladı ve kuşkusuz bundan duyduğum gurur, mutluluk ilk araştırma sevgi ve heyecanımı oluşturdu. Ortaokul ve lise yıllarım hep kitapçı dükkânında geçti. Babam TÖS’lü bir öğretmendi, doğal olarak gelenlerin çoğu da öğretmen olduğu için onların istedikleri kitapları ve dergileri not almak çoğunlukla benim işim olmuştu. Gelen dergilere ilk göz atan hep ben oluyordum. Öğretmenlerin, yazarların, şairlerin, gazetecilerin gidip geldikleri, tartıştıkları, kitap getirip bıraktıkları bir kitapçı dükkânında büyüme şansım oldu.


Fuat Özgen

-Çalışmalarınızda seçtiğiniz konular, türler ve biçimlerle ilgili bilgi verir misiniz?


Nuri Taner

Önceleri annemin, beni, kardeşlerimi severken, ara sıra bizlere kızarken söylediği sözleri, doğan küçük kardeşlerime mırıldandığı manileri, ninnileri, uzun kış gecelerinde, gaz lambasını kısarak yataklarımızda bize anlattığı masalları, fıkraları bir deftere not ederek toplarken, biriken dokümanları görünce hızla benzerlerini teyzelerimden, akrabalarımdan, komşularımdan derlemeye başladım. Masal anlatıcılarını, teyzeme, neneme yalvararak masal anlatmalarını söyleyerek sayfalar dolusu masallar derlemeye başladım.

Galiba doğuştan gelme bir yatkınlığım da varmış.


Fuat ÖZGEN

-Ben de onu diyecektim, 70 yıla dergilerle beraber 100'ü aşkın yapıt sığdırmak gayretle, çalışmayla ya da istekle olacak bir şey değil. Bunların yanına yaptığınız etkinlikleri, koordine ettiğiniz dernek çalışmalarını ekleyin... Olağanüstü bir şey bu.


Nuri TANER

Teşekkür ederim. Anlamadan oldu diyelim.


Evet, çocukluğumda kendi geliştirdiğim yöntemlerle derleme yaparken, istediğim türdeki derlemelerin kitaplaşmış biçimlerini bulup onların tarzında derlemeye giriştim. Pertev Naili Boratav ’ın adına ulaştığımda folklor sözcüğünün anlamını keşfettim. Artık ne yaptığımı, yapacağımı biliyordum.


Bir yönlü haklısınız, gensel bir yatkınlık da varmış, bakın bir anımı anlatayım.

Bir gün, sabah altıda kalkıp hiç görmediğim Erzurum’daki Kitap Sarayı’na gitmek için otobüse atladım. Ağrı'dan Erzurum'a gidiyorsunuz, o dönemde kolay bir iş değil. Garajlarda indim, sora sora nasıl gidileceğini öğrenerek Cumhuriyet Caddesi’nde, Kitap Sarayı’nı buldum. İçeri girdiğimde gerçekten de saraydı. Kendimi cennette gibi hissettim. Saatlerce oyalandım. Bir kitaba dokundum, bıraktım, öbürüne dokundum. Ellerimi raflara dizili kitaplara dokundurarak duvar boyu gidip, oradan dokundurup tekrar geri dönüyordum.


Bir ara uzun boylu bir genç yanıma gelip ”Sen ne yapıyorsun öyle?” diye sorunca, “Kitaplara bakıyorum” dedim. “Öyle mi bakılır? Oyun oynuyorsan dışarı çık! Kitap bakacaksan bak! İnsanlar nasıl bakıyorlarsa, sen de öyle bak!” dedi. Ben de kitaplara öyle bakmaya başladım. Sonunda Yaşar Kemal’in Üç Anadolu Efsanesi’ni, P.N. Boratav’ın Köroğlu’sunu alarak yol paramın da bir kısmını verdim. Hızla garajlara gittim. Ağrı’ya dönecek param eksikti. Oradakiler, ailemi tanıyınca “Tamam, araya oturtur, seni götürürüz” dediler. Akşama Ağrı’ya döndüğümde herkes meraktaydı. Bana nerde olduğumu sorduklarında “Dere kenarında balığa gitmiştim” dedim ama anam ortalığı yatıştırdı, babamın ayrıntılı sorularından kurtardı.


Böylece kitap edinme, okuma serüvenim başlamıştı.

Şiir kitapları, öyküler, romanlar...


Ağrı’nın dağ köylerinde tek öğretmen olarak uzun kış gecelerinde, kardan şehre inememek, gaz lambası ve mum ışığında dünya klasiklerini okuma şansı yakalamak, dağ köyündeki yalnızlığın en güzel yanıydı.

Köydeki halı-kilim nakışlarını, kullanılan araç ve gereçlerin fotoğraflarını çekmek, çizimlerini yapmak, köyün folklorik değerlerini toplamak da öğretmenliğimin ayrı güzelliği oldu. Er öğretmenlik görevi bittikten sonra çeşitli ilerde ve ilçelerdeki halk eğitimi merkezlerinde görev alma, birçok köyün, ilçenin ve ilin folkloru ve etnografyası konusunda çalışmalar yapma dönemi oldu. Bu arada halk kültürü, edebiyat, sanat konularında yayımlanan çeşitli dergilerde yazılar, şiirler, kitap tanıtımları, derlemeler yayımlamaya başladım.


Bazı dergilerin yayın kurullarında yer aldım.

Ulusal ve uluslararası birçok toplantı, seminer ve sempozyumlara katıldım, bildiriler sundum, bunlar etkinlikler sonunda yayımlanan kitaplarda yayınlandı.

-Folklor Araştırmaları, (Yazı kurulunda Fuat Özgen de vardı, anımsarsınız.),

-Yalova Araştırmaları,

-Şiir Bülteni,

-Yalova Kaymakamı adlı dergiler yayımladım, yayımını sürdürüyorum.

Ayrıca, Ortipa Yayıncılık adıyla yayıncılık yaptım. Yaşadığım kentin, Yalova’nın, kültür sanat alanında emek üreten şair ve yazar arkadaşlarımın 46 kitabını yayımladım.


Fuat Özgen

-Şair ve yazarlığınızın yanında iyi bir araştırmacısınız. Araştırmacılığın edebî çalışmalarınıza katkısı nedir?


Nuri Taner

Yazın çalışmalarının her türünde araştırma, gözlem, katılma, coğrafyayı tanıma, tarihi bilme, insanı, canlıyı, doğayı öğrenme okumayla, dille birleştiğinde, kâğıt üzerine emekle döküldüğünde kendi kuralları ve sistemiyle yer aldığında kurgu, bilgi ve akılla süzgeçlendiğinde bir çalışma doğar. Ayrıca ustaların döktükleri terin izini sürmeden, bedeninden süzmeden yürünecek yolun aydınlığı ve güzelliği görünmez.

İşte bana göre bu ilkedir.

Her çalışmadaki ana katkının akışı bu gözelerden gelir.


Fuat Özgen

Yalova Şairler ve Yazarlar Derneği YAŞAD'ın kurucularındansınız ve halen başkanlığını yürütmektesiniz. Derneğinizin çalışmaları ve Yalova'nın kültür-sanat yaşamına katkıları ile ilgili neler söylersiniz?


Nuri Taner

Yalova Şairler ve Yazarlar Derneği’nin kuruluşunu arkadaşlarımızla gerçekleştirdikten sonra etkinliklerimizi hep birlikte sürdürdük. Sizin de ter döktüğünüz yedi yıllık bir ömre sahibiz. Sekiz kardeş kentimiz oldu. Karşılıklı kültürel etkinlikler düzenledik, bir araya geldik, kardeş kentlerin şairleriyle, yazarlarıyla, ressamlarıyla, araştırmacılarıyla, yayıncılarıyla bir araya geldik, ortak kitaplar ürettik.


Fuat Özgen

-Dernek çalışmalarınızda karşılaştığınız zorluklar ve hoşluklar için neler söylersiniz?


Nuri Taner

Dernek çalışmalarının mutfak kısmında birçok sıkıntılar yaşanması doğaldır. Etkinliğin paylaşımındaki akış omuzlandığında her zaman hoşluklar ve sonuçta birçok yeni kazanımlarımız olur. Önemli olan yorgunlukların kazandırdıkları güzel dostluklar oldu.


Fuat Özgen

-Hocam, bir duayen olarak, Yalova'da kültür-sanatın gelişmesi ve sürdürülebilir olması için önerileriniz nelerdir?


Nuri Taner

1-Örgütlenmek.

2-Bu alana emek vermiş yazar ve şairlerle bir araya gelmek.

3-Edebiyatımızın önemli adlarıyla ilgili araştırma ve incelemeler yapmak, kitaplarının analizlerini yapmak, bundan önemli değerlendirmeler çıkarmak.

4-Kent kültürü ve bölge ile ilgili kitapları incelemek, analizlerini yapmak, edebiyatımızdaki yerini tartışmak.

Yerelden ulusala ve evrensele uzanan yolda emek üretmek.


-Teşekkür eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.


-Ben de size ve maviADA'ya teşekkür ederim.


*Nuri TANER kitap ve etkinliklerden...






















102 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


1/706
bottom of page