top of page
Yazarın fotoğrafımaviADA

AFŞAR TİMUÇİN ÖLDÜ












DENİZİN BEKLEDİĞİ

/

Afşar TİMUÇİN

*

Seni sevmek mor denizlerdi biraz

Ne kadar gidilse bir o kadar bitmeyen

Umutlar ve yıkılmalar ardında direnilen

Seni sevmek mevsimler içinde en güzel yaz

 

Seni sevmek yaşamın aşılmaz büyüklüğü

Seni sevmek kan dolu yüzyılları korkutan

Ve sığınıp ılık kıyı kentlerinde biraz akşam

Seni sevmek çocukların düşlerinde gördüğü

 

Varılırdı daha saydam günlere isteseler

İsteseler yalnızlık giremezdi evlere

Seni sevmek bir kırlangıç olacak bekleseler

Ve uçacak durmadan adasız denizlere

 

Kim bulacak cam kırığı gözlerinde sevgimi

Sonra yalnız kalmak gibi yoksulca uğuldayan

Bütün okyanusların baş eğdiği tek kaptan

Sana verdim geç diye bütün denizlerimi…



***








Afşar TİMUÇİN

*

(31 Ağustos 1939, Manisa - 26 Temmuz 2024, İstanbul), Azeri kökenli Türk felsefeci, şair, yazar ve çevirmen.

Afşar Timuçin, 1939 yılında Manisa'nın Akhisar ilçesinde doğdu. Kökenleri Bakü ve Batum'a dayanan Timuçin, baba tarafından Azeri, anne tarafından ise Gürcü asıllıdır.

Yüksek öğrenimine İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümünde başladı. 1967 yılında, eğitimini tamamlamak üzere Kanada'ya gitti. 1967'de Montreal Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde lisans eğitimini, 1970'te İstanbul Üniversitesi'nde doktorasını tamamladı. 1968–1970 yılları arasında Fransızca okutmanlığı yaptı. 1974(?)-2002 yılları arasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversite'sinde dersleri verdi. 1981 yılında doçent, 1992 yılında profesör oldu. Bir süre Kocaeli Üniversitesi Felsefe Bölümü başkanlığı görevini yürüttü. Kocaeli Üniversitesi'nden 2006 yılında emekliye ayrıldı.

Çok sayıda sanat, edebiyat ve felsefe üzerine kitabı olan yazar 26 Temmuz 2024'te İstanbul'da vefat etti.

28 Temmuzda da Zincirlikuyu'ya defnedildi














SoL yazarı Asaf Güven Aksel'in Timuçin'in ölümü üzerine " B"Afşar Timuçin metafiziği" başlıklı yazısından bir kesit şöyle:


"...Tevellüt meselesi, artık böyle olacak belli ki. Çaresiz. Neredeyse her gün, eksile eksile, yana yana… Ziya Osman Saba der ya, “Ha üç gün önce, ha beş gün sonra… / Bir yaprak dökümüdür dört yandan / Bir dostun, seninle ağlamış gülmüş / Bir sabah gazeteyi açarsın ki: Ölmüş!”


Gazeteden gördüğüne göre, sadece ölüm ayrılığı değil burada konu…. Öğüten, dağıtan dişliler… Neyse.


'HATIRLAYIP İRKİLİYORSUN: O DA ARTIK YOK'


Öyle tuhaf ki, bir dostunun kötü haberini alıyorsun, biraz sızın diner umuduyla, bir ortak dostla paylaşmaya, dertleşmeye yelteniyorsun… Ararken tam, hatırlayıp irkiliyorsun ki, o da yok artık… Kalakalıyorsun, kendi içine katmerlenmiş olarak kapanıyorsun…

...

"Anmalar, yanmalar, tamam. Şimdi namlu gibi dosdoğru aydınlar, sanatçılar için seferberliğe! Yitenlerin anılarının, emeklerinin yakışığınca yenilenmesi, komünistlerin boynunun borcudur. Hiçbir şey boşuna değildi, yok öyle metafizik… Beyaz haritalara mor kalemle hiç görülmedik yepyeni kentler çizme zamanıdır, yırtılmak için yazılmış güzel şiirler karalamanın!

...


"Sonumuz nasıl olacak diye yorma kafanı

Umutsuzluk suçunu işlemek bize yasak”

Afşar TİMUÇİN



***


"ŞİİRİ VE EDEBİYATI AYDINLIK HALE GETİRMEYE ÇALIŞTILAR"


Liseden arkadaşı olan Yazar Adnan Özyalçıner şair, romancı ve felsefeci olan arkadaşı Timuçin için,


"Dünyaya aydınlığı şiirin getireceğine inanıyordu. Kendisi 1960 kuşağı şairlerindendi. O kuşak ikinci yeni döneminden sonra toplumcu edebiyatı getiren ekiptir. O bakımdan 1960 kuşağı, şiiri insana, doğaya, dünyaya bakışıyla belirlenmiş ve onu değiştirici dönüştürücü bir şiirdir. Afşar da bunu en güzel yapan şairlerden biriydi. O dönemin şairleri hem eylemci hem de edebiyatçıydı. Yani hem hayatı değiştirmek hem şiiri, edebiyatı aydınlık hale getirmek için çalıştılar." diye söyledi.



"Böyle Söylenmeli Bizim Türkümüz", "Gece Gelen Eski Dost" ve "Denizli Pencere" gibi öykü, şiir ve roman türünde eserleri bulunan Timuçin, Ataç, Dönem, Milliyet Sanat, Papirüs, Soyut, Yazko, Yelken, Yeni Edebiyat, Yeni Ufuklar ve Varlık dergilerinde yayımlanan şiirleriyle tanınıyordu.



Ataköy 5. Kısım Ömer Duruk Cami'nde öğle namazını müteakip kılınan namazın ardından Timuçin'in naaşı, Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

Etiketler:

25 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


1/706
bottom of page