top of page
Yazarın fotoğrafıZeliha AYDOĞMUŞ

Adler ve Bireysel Psikoloji Kuramı



Adler'in geliştirdiği kuram II. Dünya savaşından bu yana gittikçe daha çok önem kazanmıştır. Geliştirdiği birçok kavram gerek psikoloji ve psikiyatri alanında çalışanlarca, gerekse halkın günlük konuşmaların da sıkça kullanılır. Bu kavramlar arasında, aşağılık ve güvensizlik duyguları, kardeş kıskançlığı, tek çocuk olma gibi kavramlar vardır (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).


Adler kuramına bireysel psikoloji adını vermiştir. Çünkü ona göre her birey, tek, bölünmez, öz-tutarlılığı olan ve kendine özgüdür. Freud'dan farklı olarak Adler, bireyi içgüdü, dürtü ve çocukluk yaşantılarının bir kurbanı olarak görmez. Adler'e göre, insan yaratıcı bir varlıktır kendi kişiliğini doğrudan doğruya kendi oluşturur. Adlere göre, kişilik, bireyin kendine, diğer insanlara ve topluma karşı geliştirdiği tutumların bir ürünü olarak gelişir (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).


Aşağılık duygusu ve bu duygu ile başa çıkma çabalarına Adler, önem arzetmiştir ve geliştirdiği kavram, günümüz konuşma diline girmiştir.


Adler bireyin toplumsallığına vurgu yapmış, kişiliğin şekillenmesinde birey-çevre etkileşimine değinmiştir. Adlerin, bireyin toplumsallığına, birey-çevre ilişkisine dair bildirimi, sosyal çalışmanın, çevresiyle birlikte kişi odağına, benzerdir, önemli mesleki bilgi-beceri öğelerini kapsamaktadır.


Adlerin ruhsal sağaltım yöntemi, kişinin kendi öz olanaklarını kabul edip toplumsal yaşama katılmasını sağlar. Ruhsal sorunlar da toplumsal nedenlere dikkati çeken Adler, kişideki toplumsal duyguyu kuvvetlendirerek başarısızlıkların esas nedenlerinin ortaya çıkarılmasının yaşamı anlamlandıracağına inanmaktadır (Gürün, 1991).


Toplumsal duyguya büyük bir önem veren Adler örgensel eksikliğin ve şımartılmanın çocuğun yeterli bir toplumsal duyguya sahip olmamasına neden olduğunu ileri sürer (Gürün, 1991).


Ayrıca, çocuğun doğum sırası ile, kişilik yapısı arasında bağlantı olduğunu, bildirmiştir. Adler, büyük çocuk, ikinci çocuk, tek çocuk, küçük çocuk gibi kavramlara vurgu yapmıştır.


Adler, kişinin çocukluk dönemindeki etkileşimleri sonucunda geliştirdiği kendine özgü davranış görüntüsüne "yaşam biçimi" adını vermiştir. Yaşam biçimi bireyin kendine ve dünyaya ilişkin geliştirdiği görüşlerini, amaç ve beklentilerini bunlara ulaşmak için edindiği alışılmış davranışları içerir (Köknel, Ö. Özuğurlu, K. Aytar Bahadır, G., 1993).



Ekleyen : Aysu AFYONLU

51 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Commentaires


1/706
bottom of page