Edgar Allen Poe ve Annabel Lee
- Nurten B. AKSOY
- 3 Eki 2020
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 Nis 2024
Nurten B. AKSOY
*

Senelerce senelerce evveldi Bir deniz ülkesinde Yaşayan bir kız vardı bileceksiniz İsmi; Annabel Lee Hiç bir şey düşünmezdi sevilmekten Sevmekten başka beni
O çocuk ben çocuk, memleketimiz
O deniz ülkesiydi
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee
Göklerde uçan melekler
Kıskanırlardı bizi
Bir gün işte bu yüzden göze geldi
O deniz ülkesinde
Üşüdü bir rüzgarından bulutun
Güzelim Annabel Lee
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni
Mezarı oradadır şimdi
O deniz ülkesinde
Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskanırdı bizi
Evet! Bu yüzden 'Şahidimdir herkes ve o deniz ülkesi'
Bir gece rüzgarından bulutun
Üşüdü gitti Annabel Lee
evdadan yana kim olursa olsun Yaşca başca ileri Geçemezlerdi bizi Ne yedi kat göklerdeki melekler Ne deniz dibi cinleri Hiç biri ayıramaz beni senden Güzelim Annabel Lee
Ay gelir ışır, hayalin erişir Güzelim Annabel Lee Orda gecelerim, uzanır beklerim Sevgilim,sevgilim hayatım gelinim O azgın sahildeki Yattığın yerde seni...
Çeviri: Melih Cevdet Anday
*
Edgar Allan Poe

Annabel Lee şiirini ilk kez lise yıllarında milli güvenlik dersinde ( öğrencilerin deyişiyle “askerlik dersinde”) yakışıklı bir teğmen olan öğretmenimizden dinlemiş ve bütün sınıf çok etkilenmiştik. Hayranlığımız şiire miydi yoksa o dönemin melankolisiyle hocamıza mıydı hatırlamasam da; o güzel şiiri ansiklopedilerden bulup kenarını kalplerle süslediğim defterime yazmış, duygusal dönemlerimde açıp açıp okumuştum hep…
Yıllar sonra Annabel Lee şiirini yazan Edgar Alan Poe’nin “Kuzgun” şiirini okuduğumda bir “sevgilinin ölümünün” insan ruhunda açtığı yarayı daha iyi hissetmiştim. Peki kimdi bu Edgar Alen Poe ve Annabel Lee?
Çoğunlukla şiir ve kısa öykü yazan, özellikle gizem, gotik ve ürkütücü hikâyeleri ile tanınan Amerikan Edebiyatının, romantizm akımındaki önemli figürleri arasında sayılan Poe, 1809 yılında Boston'da oyuncu anne-babanın ikinci çocuğu olarak dünyaya gelir. Henüz bir yaşındayken, ailesini terk eden, babasını, ertesi yılda annesini veremden kaybeden Poe’yi tütün, kumaş, buğday ve köle ticareti yapan, Virginia'da yaşayan İskoç kökenli John Allan evine alır. Allan ailesi resmî olarak Poe'yu evlat edinmez ama "Edgar Allan Poe" adını yazara onlar verir.
1815'te ailesiyle İngiltere'ye giden Poe, Londra va Richmond'daki özel okullarda okur. Öğrencilik yıllarında tanıştığı alkol ve kumar yaşamını altüst eder. Önceleri başarısız fanzin denemeleriyle başladığı edebiyat yaşamı, 1832'de Saturday Courrier'da basılan beş öyküyle ve 1833'te Baltimore Saturday Visiter tarafından düzenlenen yarışmada 'MS. Found in a Bottle' (Şişede Bulunan Elyazması) adlı öyküsüyle birinciliği kazanmasıyla devam eder.1843'te yayımlanan 'The Visionary' adlı öyküsüyle adı ülke genelinde duyulur.
Düzyazılarından başka kurgu ve yazım teknikleriyle de dikkat çeken “Kuzgun” başta olmak üzere, “Annabel Lee ve To Helen' adlı şiirleriyle de tanınan Poe 7 Ekim 1849'da yaşama veda eder. Charles Baudelaire'in 'Çağımızın en güçlü yazarı...' dediği Poe, yazdığı özgün metinlerle birçok yazarı derinden etkiler.
Şimdi de biraz Annanel Lee’den bahsedelim… Bu şiir Edgar Allan Poe'nun yazdığı son şiirdir. Poe'nun pek çok şiiri gibi bu şiirin de teması güzel bir kadının ölümüdür. Şiirin anlatıcısı, daha çok gençken Annabel Lee'ye aşık olur, bu aşk öylesine güçlüdür ki melekler bile onları kıskanır. Annabel Lee ölür, ama aşk ölmez…
Poe’nin bu şiiri kime yazdığı konusunda çeşitli varsayımlar olmakla birlikte, akla gelen ilk isim Poe'nun eşi Virginia Eliza Clemm Poe'dur. Poe'nun ona çocuk yaşta iken aşık olması, evlendiği tek ve kaybettiği tek sevgilisi olması bu iddiada etkendir. Poe'ya göre genç ve güzel bir kadının ölümü "Dünyadaki en şiirsel konudur." Poe'nun diğer eserlerindeki kadınlar gibi Annabel Lee de erken yaşta evlenir ve bir hastalığa yakalanır. Şiirin anlatıcısı Annabel Lee'ya aşık olmakla kalmaz, ölümünden sonra adeta ona tapınmaya başlar...