top of page
Yusuf AKSOY

KOPUŞ

Güncelleme tarihi: 10 Oca 2022


İstesek de istemesek de

herkes rüyasından uyandı

gece yarısı gibi

bir gündüz vakti

şimdi

doğa ile bilim karar verecek

içine sığamadığımız evrende

kimin kalıp kalamayacağına

nefesler titrek

göz yuvarlağı

ürkek kirpiklere sığınmış

çoktandır bir paspas gibi

ayaklar altına alınan sokak

pencereden izlenir

henüz niçin, neye

olduğunu bilemeden

korkarak ve mahcubiyetle

oysaki iyi hayat

baktığımız yerde gizli

suçlu suçsuz canlara

camdan bakabiliyor insan

suskun ve sinmiş gibi

ama görmeli

Hiroşima’dan

Avustralya’ya

ya da tersinden

daha su içmeden

canları kurşuna dizen

Avustralya’dan öteleri

kömürden artakalanların mezarı

Soma’yı atlamayalım

çok yakın bize

Kaz Dağları dersi yüzülmüş

acı içinde kıvranan bir can şimdi

termik santraller yok satıyor

boğdukça yoksulları katranla

ıssız göllerimize de hançer saplı

utancından en derine saklıyor kanını

pencereden bakarken

bir ışık

bir can

bir kıpırtı

bir minik serçe

uçuç böceğinden geçtik

bir kara sinek

bir damla yağmur

olmaz gibi şimdilerde

ama görünür

‘neye benzediği bilinmeyen’ bir gölge

yoksulluğa meydan okur gibi

salgına da meydan okur

göremezsin dokunduğu ekmeği

kağıt mı

plastik mi

cam mı

ya da

yırtık bir palto mu

eli, yüzü ve nefesi

aynı bizimki ama tuzakta

esirgedi

aşı, suyu ve havayı candan

kara bacalı üslerin sahipleri

ve

tahtlarda oturan bekçileri

kimileri öldü ayakta

kimileri kaldı duvarlar arkasında

kimileri her şeye rağmen uğraşta

ama

artakalanların hepsi pencerede asılı

toplu definden kurtuluşu beklerler

karıncalar henüz çıkmadı sokağa

ancak diğerlerinin keyfi daha iyi olacak

esirgenen hayatlardan ders alırsa insan

uzatmayalım!

karar vakti!

yabancılaşma mı

kucaklaşma mı

ya da daha gür sesle

ölüm mü

hayat mı

kopuş

kendinle yüzleştiğinde olacak

19 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/706
bottom of page