top of page
Yazarın fotoğrafımaviADA

EVDE BİZ BİZE


İnsanlığın endemik ve pandemik salgınlara karşı geliştirdiği bir tür kolektif önlemdir karantina. Sanayi devrimi çağında özellikle liman kentlerini salgınlardan korumak için geliştirilmiş."Quarentin" yani İtalyanca kırk -40- kelimesinden türetilmiş...


Osmanlı İmparatorluğu'nda İstanbul'dan sonra ikinci Karantina İdaresi İzmir’de kurulmuş. Nostaljinin İzmir'e özgü yansıması ‘Karantina’ bir süre sonra bir semtin adı oluvermiş...


*


Yaş aldıkça, geçmişe özlem duyarak yazdığım yazılar bana güç veriyordu . Etrafımda yaşanılan olaylarda insanların duyarsızlığı, hayatın adil olmaması, yeni neslin yaptığı yanlış davranışlara üzülüyordum. ‘Bir kırılma noktası olacak, nasıl ve ne zaman’ diyordum. Sorumun cevabı tez elden geldi. Kıyamet alametleri bir bir gerçek olup, filmin sonuna geldik, perde kapanıyor diyen biri çıkacak diye düşünmedim dersem yalan olur.


Annemin ev oturmalarına giderken, adres tarifi olarak bildiğim Karantina‘nın gerçekleşeceğini, günlük olarak yazacağımı nerden bilirdim. Aniden çıkan bir virüs; halay başı olmuş, mendili eline almış, hepimizi peşinden sürüklüyormuş gibi geliyor.


Virüs ilk duyulduğunda her zamanki gibi karşıdan olup biteni seyrettik. Bize dokunmayan yılan bin yıl yaşasın diye düşünerek umursamadık. Ne zaman ki okullar tatil oldu, sosyal medya ortalığı yangın yerine döndürdü, Evinde kal! Elini iyi yıka! Limon kolonyası dök! emir cümleleri hep bir ağızdan söylenmeye başlandı; işin önemi anlaşıldı. Eğitim öğretime zorunlu ara verilmesini öğretmenler olarak ‘’son hızla giden bir aracta, aniden frenine basmış ve tepetaklak olmuşuz gibi o hissettik.’’ Üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerimin, ne kadar şanssız bir zamana denk gelmişiz, sözlerine üzüldük. Yakında evlenecek olan genç yakınımızın nişan, düğün yerlerinin geçici kapatılması kararı üzerine ''evlenmek için tam yılını seçmişiz'' demesi ayrı bir sıkıntı oldu. Alışveriş merkezinde rafların talan edilircesine boşaltılması, haksız kazanç sağlayanların çoğalması, evlerinde oturan insanları dolandıran fırsatçıları gördükçe, dünyanın sonu gerçekten geldi mi, diye düşündüm.


Düşün düşün nereye kadar. Ruh halimizin bozulması vücudumuzun kimyasını da bozmadan çareler aramaya başladım. Baharda çiçek açmış, üstüne de kelebek konmuş onu seyrediyormuş mutluluğu için günce tutma kararı aldım. Her gün şükür ailecek beraberiz, birlikte olmanın keyfini çıkarabiliriz dediğimde kızlarım ‘şükürcü annemiz’ lakabını taksalar da mutluyum. Bugün ihtiyaçlarımız için tedbir alarak dışarı çıktık. Normal yaşam seyrini yavaşlatmış, trafik yok. Bankanın önünden geçerken, içeriye alınmadığı için kavga çıkartan bir adama ,durumu izah etmeye çalışan banka görevlilerini izledik. Polisin bir anda gelmesine şaşırdık. Virüs yüzünden bankaya alınan kişi sayısı beşi geçmeyecek kuralı konmuştu. Dışarısının Mart ayında olmamıza rağmen soğuk ve rüzgarlı oluşu bekleyenler için sıkıcı bir durumdu. Hastalığa yakalanıp, ölenlerin yaş grubunun elli yaş üstü olması sinirleri yıpratmış da olabilir.


Marketten kızlarımızın verdiği siparişleri almak için girdiğimizde, insanların birbirine bakışı, korku filmi gibi hanginiz vampir kanımı emerek beni de vampir yapacak edasındaydı. Hayal dünyamın geniş olmasına dayalı olarak abartıyormuş olabilirim; gördüklerim ve hissettiklerim böyle oldu. Oradan ayrılırken maskesi olmayanların selpak mendille ağız ve burunlarını kapatması, hapşıran biri olunca marketin aniden boşalmasına sebep oldu. İhtiyaçlarımızı alamadan çıkınca başka bir markete gittik. Kasa görevlilerinin maskeli oluşunu kıskanan amca sorularıyla herkesi çileden çıkardı. Ödeme yaptıktan sonra limon kolonyamızı dökerek tedbirimizi aldık. En güvenli alanımız evimize döndükten sonra ellerimizi uzun uzun yıkayarak, karantinayı doğal yoldan uygulamanın iyi bir şey olduğuna inandık.


Yemek sonrası yaptığımız sohbetlerde yaşanmış güzel anılarımızı konuşmak ilaç gibi geldi. Herkes aldığı kararları uygulayarak, yakalanan bu fırsatı iyi değerlendirmeye başladı. Okumaya zaman bulamayıp keyifle okunacak kitaplarımızı seçtik. Eskiyen, küçük gelen kıyafetlerimizi ayıkladık. Evde erzak konusunda tedarikli olduğumuzdan alışverişe gitmeme kararı aldık.Yarın ola hayrola diyerek günü geçirmiş olduk.


Ev hali şimdilik güzel; umarım çok uzamaz dileğiyle.

51 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/706
bottom of page