
YUSUF AKSOY
*
hep kuşatmaları sevdim ben
yürürken mavinin koyulaştığı
grinin siyah beyaz olduğu
başlangıcı çok öncelerden
bitişi olmayacak zamanlarda
ağustos ortası zemheri
Akdeniz üstüne yağan kar
yerde dağ başındaki heybet
gökteki artçılar
hep ele verirken
sarsıntı öncelini
varoluşsal kaygılar seyre dalar
çekip gider beklenmezken
içindeki gizil dostun
gün elini bırakmaz bir sevgili
yaşa yaşayabildiğin kadar
ne gece var akşamda
ne tufan var sahra gönlümde
hep kuşatmaları sevdim ben
taptaze kadife şaçlı
yeşil bir yaprak gün
gözlerine çiğ düşmüş
güle uzanırken
tüketemediğim
dağ esintileri
göz kamaştıran kristal örtü
taze başak kokuları
nazlı yağmur damlaları
birleşip çağlayan oluyor
kucaklıyorum
kucaklıyorum
yine kucaklaşıyorum
hava su ve toprağa
yılda bir düşerken cemre
her yeni bir umutla
her saat düşüyor
üstüme cemre
*2019