top of page
Yazarın fotoğrafıYusuf AKSOY

Bir Şair Öykücü Öğretmen: Muzaffer Kale

Güncelleme tarihi: 3 Ara 2020


ŞİİRLERİYLE TANIDIĞIMIZ MUZAFFER KALE, 62. Sait Faik Hikâye ödülünün de sahibi. Kale’nin başta şiir olmak üzere edebi çalışmaları, 1981’den beri farklı edebiyat dergilerinde yayınlandı Çocukluğu Bodrum Bahçeyakası köyünde geçen eğitimci, şair ve yazar Muzaffer Kale, Edebiyat öğretmeni olarak farklı illerde görev yaptı. Öğretmenlik mesleği süresince eğitim emekçilerinin sendikal hak ve özgürlükleri ve laik, bilimsel eğitim mücadelesi içinde de olmuştur her daim. İzmir’de yaşayan emekli öğretmen, şair ve yazar Kale, toplumsal yaşama karşı sorumluluğunu, her anını yeni bir yazınsal üretimle çoğaltma kaygısı ve pratiği ile, de yerine getirmeye çalışıyor. Şiir kitaplarıyla tanınan Muzaffer Kale’nin ilk öykü kitabı ’Güneş Sepeti’ dönemin ateşten sıcaklığına bir avuç su serpiyor. Sanatçılara özgü olan ayrıntıların derinliğine inebilme ve orada ‘görünmez olanı’ görüp çelişkileri başka bir açıdan gösterebilme anlamında da da nefes aldıran yer oluyor. Kısa kısa öyküler kaleme almış olan Muzaffer Kale, sıradan yaşamı sorgularken, adı konmamış koşuşturmalar arasında ıskalanan güzelliklere de ayna tutuyor.

Yalın ve duru bir dil kullandığı kısa öykülerinde, edebiyatın yaşama kattığı renkleri gösterebilme kaygısını başarı ile gösteren Kale’yi kutluyoruz.



Çok şey söylenebilir ve yazılabilir Muzaffer Kale’nin kitapları hakkında. Kayıp Saklambaç adlı şiir kitabı hakkında birkaç cümle dillendirmek istiyorum. Kayıp Saklambaç kitabı şairin ‘hikmet burcu ‘ kitabıdır. Şiiri yaşamın her alanına dâhildir. Bu coğrafyanın değişmez yazgısı olan zulüm, katliam ve baskılar dizelerine yansır. Artık Onları Kimse Bulamaz şiirinde: Savaşın acısını, ağrısını ve hüznünü duyar şair.


“Çoğu zaman birlikte yaşar kaybolanlar,

yüz yıl sonra ortaya çıkar bu sıradan gerçeklik

bulunan toplu mezarlarda.

Kayıplar,

yaşamak için olduğu gibi

aynı ölmek için de

bir araya gelirler.”


Uzun Zaman Bir Şarkı, adlı şiirinde de savaş karşıtlığı iz bırakır belleklerde…

“savaştan dönenin yarısı toprağın altındadır/ sözlerinin yarısı ölü, yarısı yaşayan...’, ‘ savaştan dönen için haklı ne haksız ne/ neyin bir türlü sonuna gelinmiyor/ neden başlamıyor artık başlaması gereken’,’ savaştan dönenin yarısı toprağın altındadır’, ‘savaştan dönen hep dışardadır’, ‘savaştan dönen için söylenmiş / sözlerden çok asla söylenmemiş/olanlar önemlidir,/kim söyler onları da!”

18 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/706
bottom of page