top of page
Zeki SARIHAN

Uğur Mumcu'nun Katli

Güncelleme tarihi: 24 Oca 2023


24 Ocak 1993 Pazar

Uğur Mumcu otomobiline yerleştirilen bir patlayıcı ile parçalanmış!... haberi, Mihneti’yi ziyaretimde Numune Hastanesinde duydum. Cumhuriyet Gazetesine gidip ilgililere başsağlığı diledim. Akşam da Şenal’la evine gittik. Televizyon akşam 20 haber bülteninde 45 dakikayı bu habere ayırdı. Bu kadar önem vereceklerini sanmazdım. Akşam geç vakit, dergi olarak Mumcu için bir şey yapmamız gerektiğini düşündüm. Öğretmen kuruluşlarının ortak bildirisi, öğretmenlerin kitlesel tepkisi gibi. Yarın yazı kurulunu toplayıp görüş alacağım.


25 Ocak 1993 Pazartesi

Sabah yazı kurulu üyelerini arattım. Saat 12’de kurulumuz toplandı. Cumhuriyet’e bir tel çekmeyi kararlaştırdık. İkinci olarak öğretmen kuruluşlarını dergide toplamalı ve ortak tepkilerimizi örgütlemeliydik. Sendika, dernek, vakıf, dergi olarak 14 kuruluşu çağırdık. Bunlardan Eğit-Der, DES, TED, Tim-Der, Emekli Öğretmenler Derneği, Öğretim Üyeleri Derneğinden –ki hepsi bizimle 7 kuruluş oldu- dergide toplandık. Benim hazırladığım metnin basına, hükümete çekilmesine karar verildi. TED ve Emekli Öğretmenler Derneği imza koyamadı. Buna karşılık Eğitim-İş ve Çağdaş Eğitim Dergisinin imzalarını da aldık. Telefonla Eğitim-Sen’den bir türlü cevap alamadık.


UĞUR MUMCU’YU UĞURLADIK


27 Ocak 1993 Salı:

Sabah İstanbul’dan annem, ağabeyim ve yengem geldiler. Ağabeyimi de alarak cenazeye gittim. Cumhuriyet gazetesi Bürosunun arkasında bulunan öğretmen Dünyası’na geçmek için uzun zaman uğraştık. Ancak kortej hareket edince geçebildik. Çantamı dergiye bıraktım. Bir süre Kızılay göbeğinde içine gireceğimiz bir topluluk bekledik. Biraz kortejin arkasından, biraz kaldırımdan yürüdük. Uzun süre Maltepe Camii’ne ulaşmadan yerimize çakılıp kaldık. Sonra yürüyüşe geçildi. Camiden aşağı, Strazburg Caddesi’nden Celal Bayar Bulvarı’na. Dikimevi yoluyla Asri Mezarlığa kadar.Ağabeyim çoktan ayrılmıştı. Kortejde yürümek yerine kortejin bütününü görmek için öne doğru hızlı yürüdüm. Fakat yetişemedim. Yağmur, çamur… Yüz binlerce insan. Öğrenci, öğretmen, memur, işçi, gazeteci, avukat, öğretim üyesi, mühendis, sendikacı, yayıncı, emekli, asker, serbest çalışan… Yurdun değişik yerlerinden gelmiş kadın erkek yüz binlerce kişi. Ben bu büyüklükte toplantı, yürüyüş görmedim. Yoruldum. Şemsiyeme rağmen oldukça ıslandım.


Sekiz Öğretmen kuruluşunun ortak açıklamasını dün basına çekmiştik. Cumhuriyet’te yok!... Gazeteler, televizyonlar Uğur Mumcu olayına gerekli önemi verdiler. Bunu Kemalizm’e, laikliğe, aydınlığa, özgür düşünceye yöneltilmiş bir saldırı olarak yorumladılar.


1 Şubat 1993 Pazartesi:

Dokuz Öğretmen Kuruluşu, Türk-İş Konferans Salonunda “Uğur Mumcu Cinayeti ve Laik Eğitim” konulu bir toplantı yaptık. Dergi adına ben konuştum. Salon doldu. Öğretmen Dünyasının Şubat 1993 tarihli 158. sayısında Uğur Mumcu’nun katli ile ilgili gelişmeler anlatılırken çerçeve içinde şu metin de yer alıyor:


ÖĞRETMEN KURULUŞLARINDAN


Biz aşağıda adları bulunan öğretmen kuruluşlarının temsilcileri, kamuoyuna duyuruyoruz ki:

Gazeteci yazar Uğur Mumcu’ya düzenlenen suikast, laikliği, insan haklarını, düşünce özgürlüğünü hedef almaktadır. Ülkemizi aydınlık bir geleceğe hazırlamakla görevli bir mesleğin temsilcileri olarak bu karanlık saldırıyı, bizim hedeflerimize karşı girişilmiş bir eylem olarak görüyoruz ve şiddetle lanetliyoruz. Bu tip saldırıların bizi laik kuşaklar yetiştirmek ve toplumu aydınlatmak görevinden alıkoyamayacağını, aksine kararlılığımızı artırdığını ilan ediyoruz.

Ankara Emekli Öğretmenler Derneği, Des, Eğit-Der, Eğitim-İş, Eğit-Sen, Öğretim Üyeleri Derneği, Öğretmen Dünyası,Tim-DerS


Bu yazı ADA Derginin basılı KIŞ 2019 sayısında yayınlanmıştır.

22 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/706
bottom of page