top of page
Yazarın fotoğrafımaviADA

Hemşeri Kitaplığı

Güncelleme tarihi: 17 Ara 2020


Bakmayın büyük kentlerde kitap fuarlarının insanla dolup taşmasına. Örneğin İstanbul’da her yüz kişiden biri kitap fuarına uğrasa 150.000 kişi eder. Gerçi kitap ihtiyacı yalnız kitap fuarlarından karşılanıyor değildir, sayıları azalsa bile az çok müşteri bulan kitapçılar hâlâ kepenklerini açık tutuyor. Kalabalık bir ülkeyiz.


Kültür erozyonu ile Türkiye tam bir çöle dönüyor. Kitap sanayii de gitgide tekelleşiyor. Büyük sermayenin elinde, reklamı yapılan kitapların satış tutarına yüzlerce kitabın satış rakamları ulaşamıyor. Bilimi ve ilerici kültürü taşıyan kitapların yayılma alanı giderek daralıyor. Sanat ve kültür dergileri yayınına paydos demek zorunda kalıyor.


HEMŞERİ KİTAPLIĞI


Bir de şu uygulamaya bakın. Ankara’da oturan Fatsalıların hiç değilse bir kısmını bir araya getirmek, aralarındaki hemşerilik bağlarını canlı tutmak isteyen bir dernek var. Ankara Fatsalılar Derneği. 1987’den beri 31 yıldır faaliyette. Birkaç yüz üyesi bulunuyor. Fatsalı bir köylü çocuğu olan mühendis Fahri Çetin Çavuşoğlu 2012’den beri üç dönemdir başkanlığını yapıyor.

Dernek, geçen yıl bir duyuru yaptı: Fatsalı yazarların imzasını taşıyan kitaplardan derneğe onar adet satın almak. Bunları üyelere satmak. Kitapların Fatsa’yla ilgili olması şart değil, yazarlarının Fatsa nüfusuna kayıtlı olması gerekiyor.


İstekleri üzerine ben de elimde bulunan kitaplardan, bulunmayanları da yayıncılarından edinerek götürdüm. Bunların bedellerini alırken derneğimize karşı mahcup olduğumu tahmin edersiniz. Bu nedenle bütçelerine yük olmasın diye en pahalı iki kitabımdan onar değil, ikişer adet götürdüm. Son kitabımdan 10 adet götürdüm, yüzde 25 indirimli bedeli olan 150 lirayı başkan hemen takdim etti. Böylece 650 adet basılan kitabın baskısı için ödediğim 3.000 liranın yirmide biri karşılanmış oldu. Gerisi için Allah kerim! Ama sorun bu değil.


KONSEPTİMİZ BÖYLE


Aldıkları kitapların bedelini ödemede ısrar etmelerinin nedenini “Konseptimiz böyle” diye açıklıyorlar. Amaçları dernekte bir kütüphane kurmak kadar (bunu yapmaları çok kolay olurdu, evlerde elden çıkarılmak istenen kitaplardan geçilmiyor) hemşerileri olan yazarları desteklediklerini kanıtlamak.


Üye ödentilerinden başka bir gelirleri bulunmayan ve bağışlarla yaşayabilen derneklerin nasıl bir mali sorunla cebelleştiklerini dernekçiler bilir. Bu derneğin yöneticileri de mali imkânları elverişi olan bazı hemşerilerinden yardım alıyor. İlginç olan, dernek için bir kat satın almaya para yetişmezken bu paradan kitap alımına kaynak ayırıyor.

Başkan Çavuşoğlu’nun verdiği bilgiye göre şimdiye kadar Fatsalı 18 yazardan kitap almışlar.


Halen bu yazarlara ait 98 eserden kütüphanede 650 kitap bulunuyor. (Bir kısmını da İstanbul’daki Fatsalılar Derneğine gönderiyorlarmış) Kitaplara 12.500 lira ödenmiş, satıştan ise henüz 2.700 lira elde edilmiş. Kitaplar ödünç de veriliyormuş. Ankara Fatsalılar Derneği’nin bu anlamlı tutumunu bütün hemşeri dernekleri sahiplense ne kadar güzel olur. Bütçelerinde kitaba ayıracak paraları yoksa bile hemşerileri olan yazarların kitaplarını derneğe gelen gidene satmalılar. Bu kitaplarla ilgili olarak söyleşiler, tartışmalı toplantılar düzenlemeli. Kitap okumayı sevdirmenin ve halkı kitap sahibi ve okuru yapmanın yolları vardır ve bunun için kültür sever olmak temel koşuldur. Bazı derneklerde olduğu gibi ömür hep “taş dizmekle” geçer mi? (19 Kasım 2018)


3 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/706
bottom of page