top of page
Özgür Karakaya

Tabu

Güncelleme tarihi: 14 Ara 2020


“Daha özgür bir dünyanın kurulabilmesi için de tabuların yıkılması gerekli” demişti. Turan Dursun. Kökeni itibariyle Polinezyaca'ya dayanan, anlam itibariyle “güc”ü karşılayan ancak bir takım süreçler sonrasında “yasak, sıradan olmayan” manalarında kullanılan bir sözcüktür. Dışarıdan anlaşılmamakla beraber yer aldığı toplumlarda doğal görünebilmektedir.


Tabu tartışılamayan, değiştirilmesi için öncelikle birçok değer yargısının değiştirilmesi gereken hususlar olarak nitelendirilmektedir. Tabu dendiği zaman bir de olağanüstü kutsal, aynı zamanda da tehlikeli, kirli ve gizemli anlaşılmaktadır. Tabu düşüncesinde "bazı unsurlardan korkmayı anlatan âdetler ve bu âdetlere karşılık olan tapınma düşünceleri ya da davranışları da bulunmaktadır.


Tabuya örnek vermek gerekirse “çıplaklık ayıptır” fakat çıplaklığın ayıp olmaması gerekir. Çünkü insan çıplak doğmakta ve çıplak ölmektedir. Tabu, toplum tarafından ayıp veya yasak görülen davranıştır. Tabunun temeli bilinç dışında güçlü bir eğilimin istediği yasağı ortaya çıkarmaktadır. Bilim ve sanatı dışlayan zihniyet tabuları yaratmaktadır. Bilim ve sanat; Gerici siyasetin emrine girdiği zaman pek çok konu kendiliğinden tabulaşmaktadır. İnsanın kendi isteklerinden farkında olmadan sorgusuz, -sualsiz vazgeçmeyi getirmektedir.Yap-yapma ve söyle-söyleme v.s. karşıtlığıdır. Tabu, hain ilan edilmeden konuşamayacağın konuyu da içine almaktadır. Yani bir konu da yasak olabilir, bir davranış da... Tabu çok geniş kapsamlı bir olgudur . Öyle ki, yemek yemenin bile tabu sayıldığı günler yaşanmıştır, yaşanmaktadır.


Şartsız koşulsuz, sorgulanmadan kabullenilmedir. Cehaletin yarattığı ön yargılardır. Tabulaşma tartışmayı engellemektir. İlkel toplumlarda yoğun görüldüğü üzere bilginin eksik olduğu ve araştırmanın akıl edilemediği zaman ve koşulların bir sonucudur tabu. Düşüncelerimizi yasak olanlarla doldurup kendimizi sınırlayabilmek ve bağlayabilmektir. Konuşulmak istenip de-konuşulması gereken de diyebiliriz- konuşulamayan sözler, düşünceler, olaylar bütünüdür. Dokunma-ma-, kullanma-ma-, elleme-me- gibi akıl dışı yasaklara verilen isimdir. Dokunulmaz olarak tanımlanmaktadır. "Tepeden inme"özelliği bulunmaktadır.


Yaklaşılamayan anlamına sahiptir ve temel olarak yasak ve kısıtlamalarla dile getirilmektedir.Sakınmak kavramını da içersinde barındırır. Ölülere duyulan şefkat ve korkuyu da getirmektedir. Tabuların doğrulukları için akla uygun hiç bir neden gösterilmemektedir. Yasaklanarak korunabilen kelime, nesne ve davranışlartır.


Her hangi bir şeyin sabitlenmesi, sorgulanmaması, olduğu gibi kabul edilmesidir. Doğal olarak değerlendirilmesi, sahiplenilmesi, kesinliği çağa göre de tutuculuğudur. Tabu yıkıcılar sürekli olarak şiddet tehdidi altındadırlar. Tabu yıkmak cesaret istemektedir. Kıskançlık ve çekememezliği yaratmaktadır. Kimi ortamlarda tabuyu yıkana iyi gözle bakılmamaktadır. Aslında onu cezalandıranların bastırılmış arzuları aynıdır. Bilinir ki, psikolojik olarak bilinçaltında ne varsa, insan en çok ona karşı çıkar...


Boyun eğen kişiler tabunun yasakladığına karşı çift değerli duygular duyabilmektedirler.Tabuya boyun eğmenin temelinde bir vazgeçme bulunduğunu göstermektedir. Tabular bir yerde, aklın yönlendiricisi ve yöneticisi durumunda olduğu kadar, aynı zamanda, aklın iflasını da ortaya çıkarmaktadır.Tabular toplulukları kontrol etmedir. Her tabu güneş görmeyen bir odaya benzemektedir.


Tabular oldukça aydınlanmadan söz edilemez, özgürleşme olmamaktadır. Daha özgürlükçü bir dünyanın kurulabilmesi için de tabuların yıkılması gereklidir. Her türlü tabu yıkılmalıdır. Ön yargılara karşı direnmek gerekmektedir. Çocukları rahat bırakarak, korkutmayarak, kafalarını doldurmayıp araştırmaya yönlendirerek bunu başarabiliriz... Kısıtlamalara, baskılara maruz bir beyin her türlü tabuyu da kabul edebilecek bir kısırlıkta şekil alır.




Özgür KARAKAYA

7 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/706
bottom of page