top of page
1/2

Ernest Hemingway

Güncelleme tarihi: 16 Ağu



Nurten B. AKSOY

*






Çanlar Kimin İçin Çalıyor adlı ünlü romanında “Özgürlüğü, insan onurunu sevdiğim gibi seviyorum seni, tüm insanların çalışma hakkını, aç kalmama hakkını sevdiğim gibi seviyorum seni.” diyen; basit yazma tekniği ve sade üslubuyla 20. yüzyıl kurgu romancılığını etkileyen, Nobel ve Pulitzer Ödülü sahibi Ernest Hemingway’in çoğu eseri, bugün Amerikan edebiyatının başyapıtlarından kabul edilir.


Efsane o ki herhangi sıradan bir gün, bir toplantıda, onu çekemeyen edebiyatçılardan biri Hemingway'e ne derece yetenekli olduğunu sorar, Hemingway de ''Senin hayal bile edemeyeceğin kadar.'' diye yanıt verir. Bunun üzerine muhatabı ona, 10 kelimeyi geçmeyen, etkili bir hikaye yazıp yazamayacağını sorar. ''Eğer bunu yazmayı becerebilirsen ve buradaki herkesi derinden etkilersen yeteneklerin önünde saygıyla eğileceğim.'' der. 10 kelimeye bile ihtiyaç duymayan Hemingway 6 kelimelik bir dram öyküsü yazar. Orada bulunan herkesi etkileyen bu öykü şöyledir: "Satılık bebek Patikleri. Hiç giyilmedi.''


20. yüzyıl ABD yazarları arasında çok büyük bir ün kazanan öykü ve roman yazarı Ernest Hemingway, doğum yeri olan İllinois'de öğrenim görür. Daha ortaokuldayken yazmaya başlar, liseyi bitirir bitirmez de Kansas'ın önde gelen gazetelerinden Kansas City Star'a muhabir olur.





Bir görme bozukluğundan dolayı askere alınmadığı için I. Dünya Savaşı sırasında ABD Kızılhaç örgütünde cankurtaran sürücülüğü yapar. 1918'de henüz 19 yaşındayken Avusturya-İtalya sınırında yaralanır. Savaşta tanık olduğu olaylar ve özel yaşamına ilişkin anılar yaşam boyu belleğinden silinmez ve yazılarına esin kaynağı olur.


İyileştikten sonra dönemin Fitzgerald, Stein ve Ezra Pound gibi yazarlarından gördüğü destekle ilk öykü derlemesi olan "Zamanımızda" isimli kitabını yayımlar Hemingway, 1926'da yayımlanan “Güneş de Doğar” romanında olduğu gibi, ilk romanlarında I. Dünya Savaşı'nın altüst ettiği bir dünyada yaşama yenik düştükleri duygusuyla ülkelerinden kopmuş, amaçsız, YİTİK KUŞAK’tan insanları anlatır. İtalya'da I. Dünya Savaşı sırasında yaşadıklarından esinlenerek yazdığı “Silahlara Veda” savaşla aşkın iç içe işlendiği umutsuz ama güçlü bir romandır.



Hemingway yapıtlarında mücadeleci, yenileceklerini bilseler bile, yiğitçe direnerek yaşamlarına anlam vermeye çalışan kişilerin portrelerini çizer. Romanlarında anlattığı yaşama savaşını kimi zaman doğal güçlere karşı verilen mücadeleyle simgeler. "Öğleden Sonra Ölüm" ve Afrika'nın Yeşil Tepeleri buna örnektir.


İspanya İç Savaşı sırasında çok sevdiği bu ülkeye savaş muhabiri olarak giden Hemingway, Cumhuriyetçilerin yanında yer alarak General Franco'ya karşı mücadeleye katılır. Madrid'in kuşatılmasıyla ilgili olarak "Beşinci Kol" adıyla bir de oyun yazar. Gene İspanya İç Savaşından esinlenerek 1940’ta kaleme aldığı eseri “Çanlar Kimin için Çalıyor” satış rekorları kırar ve yazarına Pulitzer Ödülü'nü kazandırır.

.











İspanya'dan ayrıldıktan sonra Küba'ya yerleşen Hemingway Afrika'da safari gezilerine çıkar ve bir uçak kazası atlatır.İkinci Dünya Savaşı sırasında Londra'da savaş muhabirliği yaptığı sırada gizli bilgi toplama, gerilla taktikleri gibi konulardaki deneyimleri ve gözü pekliğiyle dikkatleri çeker.


Hemingway, kendisine 1953 Pulitzer Ödülü'nden başka 1954 Nobel Edebiyat Ödülü'nü de kazandıran İhtiyar Adam ve Deniz (1952) adlı uzun öyküsünde okyanusta dev bir balık avlamayı başardıktan sonra, tüm çabasına karşın bunu köpekbalıklarına kaptıran yaşlı balıkçı Santiago'nun direnişini anlatır.

Savaş, boğa güreşi, avcılık, kayak, gezi gibi konulardaki yazılarına temel oluşturan serüvenlerden büyük tat alan Hemingway yaşamı tutkuyla sever, coşkuyla yaşar, buna karşın ölümün gölgesi düşüncelerinden hiç gitmez.


Yapıtlarında özlü ve çarpıcı bir dil kullanan ve olayların bağlantısını büyük bir titizlikle kuran Hemingway ardında yayımlanmamış pek çok taslak yazı bırakır. Bunlardan bir bölümü kendi eliyle yaşamına son verdikten bir süre sonra yayımlanır.


Eserleri: Yaşlı Adam ve Deniz, Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Afrika'nın Yeşil Tepeleri, Irmaktan Öteye, Ağaçların İçine, Kadınsız Erkekler, Akıntı Adaları, Tehlikeli Yaz, Silahlara Veda, Güneş de Doğar, Kilimanjaro'nun Karları, Kazanana Ödül Yok, Ya Hep Ya Hiç, Paris Bir Şenliktir, Yazma Üzerine, Öğleden Sonra Ölüm, Varlık Yokluk, Askerin Dönüşü



Devran Buyurdu Bize

Devran buyurdu bize şarkı söyleyin Ve kesti dilimizi kökünce Devran buyurdu bize su gibi akın Ve tıpa soktu tüm deliklerimize. Devran buyurdu bize kalkıp oynayın Ve iğneli fıçıyı giydirdi bize. Ve sonunda ey devran! al sana, Dışkının dik âlâsı, buyursana.

Ernest Hemingway

Paris 1922

Çeviri: Tuğrul Asi BALKAR


58 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/681
bottom of page