Deli Kızın Türküsü
- Nurten B. AKSOY
- 4 Kas 2022
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 26 Nis 2024
Nurten B. AKSOY
*

Siz dayanılmaz bir 'Günaydın'sınız
Sabah sabah insanı ayağına getiren
Hiç yoktan dünyayı kendini sevdiren Siz çocuk ağızlı bir 'Günaydın'sınız
I. Sabahleyin
Karayı kaldırın mavi koyun umudumu yitirmedim
Beni çağırın gülümserken uykunun bir yerinde
Eliniz beyazken uzatın isterim
Karayı kaldırın sevgi koyun umudumu yitirmedim
Ben ışıklar konfetiler bayramlar istemem
Uzanmışım gölgeliğe bir başıma
Şu uzaktan tükenmez yalnızlıktan
İçten içe ürküyorum ama
Böyle de iyiyim
Siz dayanılmaz bir 'Günaydın'sınız Sabah sabah insanı ayağına getiren Hiç yoktan dünyayı kendini sevdiren Siz çocuk ağızlı bir 'Günaydın'sınız
Çocuk ağzınızla biraz daha durun Gittiğinizde güz gelmiş olacak
Güz gelirken bir yanı kara sevdalarla Avcumda bu yavru kuş varken tedirgin Sizde tutunacak yaslanacak kollar Biraz daha durun biraz daha Karayı kaldırın mavi koyun umudumu götürmeyin
*
............................
(Rüzgâr Saati’nden, 1956)

GÜLTEN AKIN
Cemal Süreya'nın “Ümmüş-şiir” yani şiirin anası olarak tanımladığı; toplumsal şiirin anlamını ve İkinci Yeni’nin tüm izlerini ilmek ilmek şiirlerinde işleyen Gülten Akın, 23 Ocak 1933 tarihinde Yozgat’ta doğar. Yozgat’ın Sorgun ilçesinde ilköğrenimini tamamladıktan sonra 1940’lı yıllarda memleketi Yozgat’tan Ankara’ya göç eder. Liseyi ve üniversiteyi orada okur. 1955’te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olur. Üniversite yılları devam ederken 1951’de ilk şiiri Son Haber gazetesinde yayımlanır. Ardından da Hisar, Varlık, Yeditepe, Türk Dili, Mülkiye gibi dergilerinde şiirleri çıkar.
Üniversiteyi bitirdikten sonra Yaşar Cankoçak’la evlenen Gülten Akın'ın bu evlilikten beş çocuğu olur. Eşi kaymakam olduğu için yıllarca Anadolu’yu gezip Anadolu’nun çeşitli yerlerinde avukatlık ve öğretmenlik yapar.
Gülten Akın ilk şiirlerinde doğa, aşk, ayrılık, özlem gibi temaları işler. Ancak daha sonraları, toplumsal sorunlar ağır basar. 1980 öncesinde halkın yaşadıkları, onun hem hayatına hem de şiirlerine yansır. Bu yüzden onun dizeleri yüreğimizi sızlatır, yalnızca bir şair olarak değil; yaşamı boyunca yaptıklarıyla da ne kadar hassas, usta ve iyi yürekli bir şair olduğunu hissettirir.
Akın, yaşamı boyunca şiir dışındaki edebi türlere fazla ilgi göstermez ama şiirlerinden başka yazdığı yedi adet kısa oyunu bulunmaktadır. Ürettiği tiyatro metinlerinde de kadın, evlilik, düzene yönelik eleştiriler gibi konular üzerinde durur.
“Ah kimselerin vakti yok, durup ince şeyleri anlamaya!” diyen Gülten Akın, 4 Kasım 2015’te, uzun süre tedavi gördüğü hastanede yaşama veda eder ve şiirleriyle hep "İnceliklerin şairi" olarak anılır...