top of page
1/2

Yeter ki Aşk Olsun

Güncelleme tarihi: 29 Nis

Nurten B. AKSOY

*

Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin, Kerem ile Aslı... gibi ölümsüz aşkların tarihe gömüldüğü, günü birlik aşkların, sanal sevdaların yaşandığı günümüzde belki de kapitalizmin bir dayatması olarak kutlanan SEVGİLİLER GÜNÜ'nün tarihi aslında 3. yüzyılda Aziz Valentine’nin gizlice kıydığı nikahlara dayanır. İS 3. yüzyılda Roma İmparatoru 2. Claudius, ordusunu güçlendirmek için genç erkeklerin evlenmesini yasaklar. Rivayete göre bu yasağa karşı gelen Papaz Aziz Valentine, gizli nikahlar düzenleyerek gençleri evlendirmeye devam eder ve bu ihanetin karşılığını canıyla ödeyerek İS. 270 yılında 14 Şubat’ta idam edilir. Bu nedenle her yıl 14 Şubat Aziz Valentine'nin anısına Sevgililer günü olarak kutlanır.


Gerçek sevgilerin ne bilmem kaç kıratlık pırlantalarla, ne binlerce liralık hediyelerle kanıtlanacağına inanmadığımızdan biz de seven ve sevilenler için usta şairlerin yüreklerinden dökülen AŞK şiirlerini derledik sizler için... Tüm sevenlere KUTLU OLSUN...

SEVGİLİM, BİR GÜNÜN...

Sevgilim, bir günün ortası şimdi Taşıtlar hızla gelip geçiyor, her yer kalabalık, Ben seni düşünüyorum bir bodrum kahvesinde Uzat bana uzat ellerini İzinli askerler görüyorum, kırıtarak yürüyen işçi kızlar İstanbul her günkü yaşantısı içinde, uğultulu, Güvercinler güneşten bir sessizliği biriktiriyor Ben seni düşünüyorum seni Hani tıpkı o ilk günlerdeki gibi Kalbim diyorum kalbim Daha dün tezgâhtan çıkmış bir su sayacı gibi Aşkı anılar besliyor düşler kadar Bu yüzden diyorum ki aşk eskidikçe aşktır Sevgi eskidikçe sevgi. Günümüz ekmeğimiz, türkümüz Çoluğumuz çocuğumuz Binalar yan yana yükselip gidiyor Vapurların ağzı köpük içinde Uzaklarda ne kapılar açılıyor Tirenin biri bir istasyona varıyor Ordan çıkıyor biri. Her şey biliyor her şey Sen biliyor musun bakalım Seni nice sevdiğimi? Üstüne titrrediğimi? Geldiğimi? Gittiğimi Hadi!

CEMAL SÜREYA

AŞK OLSA GEREK

Öyle tutkuluydun ki hayata başlarken... Şimdiyse küçücük bir çiçek teselli ediyor seni... Aradaki o büyük boşluğun adı, aşk olsa gerek...

CEZMİ ERSÖZ

KİMİ SEVSEM SENSİN

kimi sevsem sensin / hayret sevgi hepsini nasıl değiştiriyor gözleri maviyken yaprak yeşili senin sesinle konuşuyor elbet yarım bakışları o kadar tehlikeli senin sigaranı senin gibi içiyor kimi sevsem sensin / hayret senden nedense vazgeçilemiyor her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli dudakları keskin kırmızı jilet bir belaya çattık / nasıl bitirmeli gitar kımıldadı mı zaman deliniyor kimi sevsem sensin / hayret kapıların kapalı girilemiyor kimi sevsem sensin / senden ibaret hepsini senin adınla çağırıyorum arkamdan şımarık gülüşüyorlar getirdikleri yağmur / sende unuttuğum hani o sımsıcak iri çekirdekli senin gibi vahşi öpüşüyorlar kimi sevsem sensin / hayret in misin cin misin anlamıyorum

ATTİLA İLHAN

SENİ SEVDİM

seni sevdim, seni birdenbire değil usul usul sevdim "uyandım bir sabah" gibi değil, öyle değil nasıl yürür özsu dal uçlarına ve günışığı sislerden düşsel ovalara susuzdu, suya değdi dudaklarım seni sevdim mevsim kirazlardan eriklerden geçti yaza döndü yitik ceren arayı arayı anasını buldu adın ölmezlendi bir ağız da benden geçerek soludum, üfledim, yaprak pırpırlandı ağustos dindi seni sevdim, sevgilerim senden geçerek bütünlendi seni sevdim, küçük yuvarlak adamlar ve onların yoğun boyunlu kadınları düz gitmeden önce ülkeyi bir baştan bir başa yalan yaslanmış bir çeşit erk kurulmadan önce köprüler ve yollar tahviller senetler hükmünde dışa açılmadan önce içe açılmadan önce kapanmadan önce nehirlerimiz ve dağlarımız ve başka başka nelerimiz senet senet satılmadan önce şirketler vakıflar ocaklar kutsal kılınıp tanrı parsellenip kapatılmadan önce seni sevdim... artık tek mümkünüm sensin

GÜLTEN AKIN

AŞK

Sen varken kötü diye bir şey bilmiyorduk

Mutsuzluklar, bu karalar yaşamada yoktu

Sensiz karanlığın çizgisine koymuşlar umudu

Sensiz esenliğimizin üstünü çizmişler

Nicedir bir pencereden deniz güzel değil

Nicedir ışımayan insanlığımız sensizliğimizden.

Sen gel bizi yeni vakitlere çıkar.

İLHAN BERK

KARA SEVDA

...ve nihayet gelip çattı Bir dilimi zehir zıkkım Bir dilimi candan tatlı. Masallarla indi yere Sebil oldu cümle hikayelere kara kara kazanlarda kaynadı Diyar diyar al kanlara boyandı Türkülerde ateş alev yandı tutuştu Gördes kiliminde nakış Minyatür bahçelerinde suret kesildi. Ve nihayet gelip çattı Elveda belirsiz bedava sevince Uçan kuşa eşe dosta elveda Bütün haşmetiyle gelip çattı Bir dilimi zehir zıkkım Bir dilimi candan tatlı.

BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU

TERK ETMEDİ SEVDAN BENİ

Terk etmedi sevdan beni,

Aç kaldım, susuz kaldım,

Hayın, karanlıktı gece,

Can garip, can suskun,

Can paramparça...

Ve ellerim, kelepçede,

Tütünsüz uykusuz kaldım,

Terk etmedi sevdan beni...

AHMET ARİF

SEVGİLİM... SEVGİLİM...

Elinden şekeri alınmış bir çocuk gibi kaldım Yokluğunda... Yağmur yağar, kar yağar Günler kısalır, geceler uzar On parmağımın üstüne on mum yaktım

Gecesefalarının gündüz yalnızlığıydım

Ateşböcekleri ışıtır gecemi. Hepsi bu Kanar bir yerlerim: Sevgilim Ufkunda bir yalnızlık aylasıyım Bir delta gibi genişleterek yokluğunu

Sevgilim. Hep geceye sakladım sende bulduğumu...

AHMET ERHAN

BİTTİ O SEVDA

Bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların Su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti İtti kıyıyı adına deniz dediğimiz bir şey Unuttuk ikimiz de her türlü yetinmezliği Kaybetti kumarda gözlerim Kaybetti kumarda gözleri. Bir kuru rüzgarlandı göğüs boşluğumuzda sanki Uzaklaştı ağaçlar birbirlerinden Yakınlaştı ağaçlar birbirlerine Yani her soluk alıp verişimizde bizim Bir mekik gibi kalbin

Bir mekiği gibi kalbim İşleyip durdu bu yitikliği yeniden. Ne kaldı Farkında mısın bilmem Gündüzler... Gündüzler biraz azaldı.

EDİP CANSEVER

36 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/682
bottom of page