Taş Duvarın Önünde
- maviADA
- 1 Kas 2006
- 1 dakikada okunur

Taş duvarlar yonttum
Sarı bir güneş serdim avlulara
Bir tay çözdüm,
Savrulan yeleleri zamanda buluttu
Islak otların üstünden aktı
İz bıraktı,
Arılar çayırlarımda
Odalar dolusu seslere ne oldu
Boğuk boğuk büyüyen bu çığlık
Yalnızlığı kendi örsümde soğuturken
Çıkıp geldin;
Aynı zamandan geçtiğimizi söyledin
Sen çocuktun,
Ben çocuktan sonraki çocuk;
Ilgın çiçekleri kokardı
Mavi gökyüzünü sen de gördün,
Yarılıp kanayan tepelerin ardındaki
Gecelerin ayını,
Bir su samuru sesini yıkadı,
Ilık esti gün batımı
Kum dağıldı,
Sözcüğün anlamını sordum
Kırık bir dalı yükleyip sesine,
Yaşamak dedim;
Ondan başlamalıyız,
Üşüyen tenin ilk iliğini örter gibi
Sarı bir düğmeyi aralık bırakıp
Beklerken,
Uzaklarda bir noktadan çıkıp gelecekle,
Yüklüydün,
Yağmurun haberini aldın
Kara bir suskunluk sana yetmiyordu
Biriktirdiğin türküleri salıverdin
Bir çocuk uzun kara saçlarını
Savura savura yitip gitti
Buluttan bir gölge kaldı
Taş duvarın önünde.
ÖNEMLİ:
*