top of page
Yazarın fotoğrafımaviADA

Taş Duvarın Önünde


Taş duvarlar yonttum

Sarı bir güneş serdim avlulara

Bir tay çözdüm,

Savrulan yeleleri zamanda buluttu

Islak otların üstünden aktı

İz bıraktı,

Arılar çayırlarımda

Odalar dolusu seslere ne oldu

Boğuk boğuk büyüyen bu çığlık

Yalnızlığı kendi örsümde soğuturken

Çıkıp geldin;

Aynı zamandan geçtiğimizi söyledin

Sen çocuktun,

Ben çocuktan sonraki çocuk;

Ilgın çiçekleri kokardı

Mavi gökyüzünü sen de gördün,

Yarılıp kanayan tepelerin ardındaki

Gecelerin ayını,

Bir su samuru sesini yıkadı,

Ilık esti gün batımı

Kum dağıldı,

Sözcüğün anlamını sordum

Kırık bir dalı yükleyip sesine,

Yaşamak dedim;

Ondan başlamalıyız,

Üşüyen tenin ilk iliğini örter gibi

Sarı bir düğmeyi aralık bırakıp

Beklerken,

Uzaklarda bir noktadan çıkıp gelecekle,

Yüklüydün,

Yağmurun haberini aldın

Kara bir suskunluk sana yetmiyordu

Biriktirdiğin türküleri salıverdin

Bir çocuk uzun kara saçlarını

Savura savura yitip gitti

Buluttan bir gölge kaldı

Taş duvarın önünde.


ÖNEMLİ:

*


5 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/706
bottom of page