top of page
Yazarın fotoğrafıAkay Aktas

Nevruz Köylü Bayramıdır


Nevruz geldi ya. Şimdi toplantılar konferanslar düzenlenecek. Mektep medrese görmüş, yaşını başını almış insanlar çıkacak ve diyecek ki "Nev-Ruz yani yeni gün Türk bayramıdır." Ne mene Türk bayramı ki adı Farsça.

Diğeri çıkacak Adem’in dünyaya indiği,öbür dünyadan kovulduğu gündür diyecek.(büyüklere masal)

Öbürü de diyeceki Nuh’un Gemisinin karaya oturduğu gündür.(büyüklere masalın devamı)

Bir başkası da Hz.Ali’nin hilafete çıktığı gündür.Yahu bunun tarihi bellidir ve Nevruz’da değildir.

Türkler Ergenekon’dan çıkıldığı gündür diyecek.(masal devam ediyor)

Kirvelerim ise Kava’nın bayrak açtığı gündür diyecek. (masala masalla karşılık)


Kim ne derse desin kuzey yarımküreye özgü bir lokal doğa olayının Ortadoğu halklarınca bayram olarak kabul edilmesi ve bunun diğer komşu ülkelere çeşitli biçimlerde yansımasından ibarettir. Basit ama özel bir doğa olayının bu bölgelerde çeşitli anlam yüklenmesinin ve kültür harmanlamasının tipik bir örneği Buna da bir diyeceğim yoktur.


VE NEVRUZ BİR KÖYLÜ BAYRAMIDIR.


Baharın gelişi köylüler için bir anlam ifade eder. Ve onlar gerek ekin dikin olarak ve gerekse ev bark olarak hazırlık yaparlar. Bayramı da yemişler çerezler ile kutlamak gerek. Ama köylü yoksul. Ve kıştan çıkılan Nevruz döneminde meyve nasıl bulunacak. İşte orada fetva devre giriyor ve aman efendim 7 çeşit meyve bulamayan patates, soğan filan ile de bunu tamamlayabilir.


Bir sohbet esnasında ben Kurban Bayramı aşiret- bedevi bayramıdır dediğimde bana bir arkadaş; "Ne yani evine kurban alıp kessen, çocukların et yese fena mı olur?" gibisinden allahlık bir öneri de bulunmuştu kendince. İyi de kardeşim bizim eve bayramdan bayrama et girmiyor ki. "Bayramdan bayrama" Bektaşi demeli, namaz giriyor.


Her gün et olan, kebap yenilen bir evde kurban kesmenin mantığı nedir. Aynı biçimde evinde mevsimlik meyvelerden en az birkaçı, çerezlerin ise en az 10 çeşidi olan bir eve 7 nevin, Nevruz çerezi almanın anlamı var mıdır? Haa buradan Nevruz’a karşı filan olduğum anlamı çıkarılmasın. Çocukluğumuzun tatlı hoş bir bayramıydı. Ve bayramı o çerçevede kutlayanlara ne diyeceğimiz olabilir ki.

Nevruz bizim çocukluğumuzda değişik etkinlikler ile kutlanırdı. Buradan yola çıkarak cemreler ile birlikte;

-Suya iğne atanlar

-Dilek tutup gizlice komşu kapısını penceresini dinlemeler

-Köse(şaman-büyücü )kılığına girip kapı kapı dolaşan çocuklara harçlık verenler

-Yumurta boyayıp tokuşturanlar

-Geniş çaplı ev ve bahçe temizliği yapanlar

-Nevruz gününden bir önceki salı günü evine en az yedi çeşit meyve ve çerez alanlar

-Nevruz günü taziye yerlerini ziyaret edenler

-Eş dost akraba ziyaretine gidip bayramını kutlayanlar

-Yakında veya uzakta olan kız çocuklarına bohça- honça gönderenler

-Yay girinceye kadar (Haziran 20) bayramlaşma ziyaretini sürdürenler...bu bayramı hakkıyla kutlayanlardır. Ama ben şehir (burjuva) kültürü alıp ve tam anlamıyla da bir sosyalist entelektüel olduğumdan bunların hiçbirini yapmam. Yapanları kutlarım. Zira halkın bayramıdır. Başka anlamlara yönlere çekenlere de gülerim.


Zaten Nevruz’un şehirlerde eskisi gibi kutlanmasının imkanı yoktur. Zamanla onda da hem anlam hem anılma kayması görülmeye başlanmıştır. Mevcut şartlar hükmünü dayatıyor. O kadarki bir taraf Nevruz’u bir başkaldırı günü kabul ederken devlet de Amerika’yı yeniden keşfedercesine Nevruz’a soğuk ve resmi bir hava veriyor. Büyük kentlerde eski Nevruz geleneklerini yapmanın sürdürmenin imkanı yoktur.


Onun yerini anneler, babalar, sevgililer günü gibi kapital ve kentsel günler alıyor.Dünya küçülüyor. Bırakın su kendi yatağında engelsiz ve köpüksüz aksın.

Nevruzunuz kutlu olsun...

10 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
1/706
bottom of page