Akılyürütme isteyen ciddi bir konuya var mısınız:
Bilim ve İdeoloji...
İdeoloji bir bilim midir?
Einstein bilimi, her türlü düzenden yoksun duyu verileri ile düzenli düşünceler arasında uygunluk sağlama çabası, Bertrand Russell ise gözlem ve gözleme dayalı akıl yürütme yoluyla dünyaya ilişkin olguları birbirine bağlayan yasaları bulma çabası olarak tanımlıyor.
Disiplinlere göre nüanslar olsa da öz değişmiyor; bilim, neden, merak ve amaç besleyen fiziki evrenin deney, gözlem, düşünce aracılığıyla sistematik bir şekilde incelenmesini de kapsayan, gelişimi süreklilik taşıyan entelektüel ve pratik disiplinler bütünü olarak tanımlanıyor.
İdeoloji, siyasal ya da toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükümetin, bir siyasi partinin, bir toplumsal sınıfın davranışlarına yön veren politik, hukuksal, bilimsel, felsefi, dinsel, ahlâki, estetik düşünceler bütünüdür. Taraftarı ve karşıtlarıyla Marksizm ideolojiler içinde özel bir yere sahiptir.
1796 yılında De Tracy, idéologie kelimesiyle yeni bir "fikir bilimi", yani bir fikir-oloji'yi kastetti. Tracy objektif olarak fikirlerin kaynaklarının bulunmasının imkânsız olmadığını ve bu yeni bilim dalının gelecekte biyoloji ve zooloji gibi istikrarlı bilim dallarıyla aynı statüyü paylaşacağına inandı. Tracy'e göre ideoloji bilim dalların en önemlisi olarak kabul edilecekti.
Marks kendi ideoloji teorisini kurarken, yanlış bilinç olarak ideolojinin karşısına doğru bilginin kaynağı olarak bilimi koyar.
Bu ön açıklamalardan sonra sorumuzu soralım: her türlü kaynak kullanmak, kopya çekmek serbest... Gerilmeden, ideolojik kavgalara girmeden akılyürütebilir miyiz, deneyelim?
Ne ideoloji ne de bilim birilerinin moda olsun diye ürettiği kavramlar değil; insanlığın duyduğu gereksinmeyle yüzyıllar içinde ürettiği sonuçlardır... Ne var ki hiçbiri de nihai sonuç değil; aksine insanlık kendini ve evreni tanıdıkça gerek bilim gerekse ideoloji gelişmek, değişmek zorunda...
Gelişemeyen kendiliğinden hayatın dışına düşer...
O zaman yapısal özelliklerini bilmek, ayrımlarını görmek gerekli...
Aşağıdaki farklılıklar tablosu rastgele seçilmiş bir alıntıdır. Emin olun bir nedenle ideoloji de taşır. Yani bilim de ideolojilerle sıvanmıştır, çünkü sonuçta insan icadıdır.
Belki de ilk anlaşılması gereken de budur; siz de bir yorum yazarken ister istemez taraf olacaksınız. Bu ne kadar bilimsel ne kadar ideolojik ya da önyargıdır siz bulun.
Yine de bir fikir verecektir.
Bilimsel Çalışma’da:
1.Varlık ya da olay, objektif olarak tanıtılır.
2. Önyargı yoktur.
3. Taraf tutulmaz (Duygusal davranılmaz, adalet ölçülerine uyulur.).
4. Açıklık vardır.
5. Düşünce ve vicdan hürdür.
6. Sonuç, başta değildir.
7. Taassup yoktur.
8. Tartışma yapılabilir (Alternatifler ortaya konabilir.).
9. Eksik ve yanlış söylenir.
10. Sonucun ve bulguların değişebilirliği her zaman mümkündür.
11. Tabular yoktur.
12. Doğruluk ve dürüstlük vardır.
13. İnsanın temel hak ve hürriyetlerine saygı ve değer esastır.
14. Araç, bilimsel araştırma yöntemidir.
15. Bilimsel araştırma bulguları, eğitim ve öğretimin temelini oluşturur.
İdeolojik Çalışma’da:
1. Varlık ya da olay, kişilerce kararlaştırıldığı gibi tanıtılır.
2. Önyargı vardır.
3. Taraf tutulur (Adalet ölçülerine uyulmaz.).
4. Gizlilik vardır.
5. Düşünce ve vicdan hür değildir.
6. Sonuç, önceden empoze edilmiştir.
7. Taassup vardır.
8. Tartışma yapılamaz (Alternatifler ileri sürülemez.).
9. Eksik ve yanlış gizlenir.
10. İçeriğin ve ilkelerin değişebilirliği düşünülmez.
11. Tabular vardır.
12. Her türlü yalan ve hile geçerlidir.
13. İnsanın temel hak ve hürriyetlerine saygı ve değer yoktur.
14. Araç, propagandadır.
15. İnsanın “ne” düşünmesi gerektiği söylenir. Beyin yıkanır, sloganlar kullanılır.
Bu ayrım alengirli; ideoloji insan için vazgeçilmez bir gereksinme midir, sorusunu açacaktır?
İnsanı sadece madde olarak görür ve bunu hayata geçirebilirseniz her şeyden önce aitlik istencini doyuran ideolojilere gerek duymayabilirsiniz.
Şu günlerde küresel aşı gündeminde görülüyor ki sadece bilim, cenneti vaat etmiyor;
Yanıtını bulana ödül vermeli...
Bacon:
‘İnsan usu saf bir ışık değildir, aksine insan usu istençlerin ve duyguların tesiri altındadır. Bu hal insanın istediği her şey için bilimler yaratıyor.’ der.